Ahmed Arif’in Anadolu’yu anlattığı aynı isimli bir şiiri var, bilirsiniz…

Ahmed Arif’in Anadolu’yu anlattığı aynı isimli bir şiiri var, bilirsiniz…

Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun?

*

Perşembe günü halkın bilgilendirme toplantısında ülkenin özellikle Karadeniz’deki birçok kentinde madencilik yapan Cengiz Holding, Anadolu’nun insanıyla da Alpagut’ta tanıştı…

Kavga kıyamet ve ıslıklı protestoların içinde topraklarına kıymet veren insanların direnişine şahit olduk. Tanıyan, tanımayan herkesin aklında kalacak söz ve manzaralarla… Alpagut’ta, sermayenin değil üretmenin, rantın değil alın terinin peşinde olmanın karşılığının altın olduğunu anlattı Anadolu insanı.

*

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.

Yapılmayan bilgilendirmede ‘Ne toprağınıza, ne doğanıza, ne de rokanıza zarar vereceğiz; açtığımız kuyularımızda siyanürle yıkadığımız altınımızı alıp gideceğiz’ diye fısıldadılar direnişten fırsat buldukları 2-3 dakikada halka hoparlörlerle dinlettikleri kendi masallarında…

*
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?

Bu büyük mücadelede konuşmaları ve tavrıyla ağzımızı açık bırakan devlet adamı Hikmet Çelik’i gördük, Sündiken Sağlarının ortasında. Kendisi için ‘Ben en iyi müdürüm’; vatan toprağına sahip çıkanlara karşı ise ‘Biz bu manzaraya alışığız, vatandaşı bu şekilde yanlış bilgilerle önümüze getiriyorlar’ demeye gelmişti…

Maalesef devleti halkı azarlarken, mikrofonları kısarken, yapılan eleştirilere tahammülsüzlük içinde tek tek yanıt verirken izledik…

‘Devletimizi’ bu kez öyle gördük.

*

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Öylece izin verdi mi Anadolu insanı bu tahammülsüzlüğe? Elbette hayır… Ülkenin dört bir yanından gelen STK temsilcileri rant uğruna açılan madenlerde gördüklerini, olup olacakları anlattı. 70 yaşında bir amca bir gün önce ölümle tehdit edildiğini, ak örtmeli bir teyze ise dağlarımızı hibe edip, çoluk çocuğumuzu zehirleyelim mi diye sordu kendi insanına, imkan verildiğince…

İzin vermedi fırsatçıya!

*

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?

Meydanda görmekten usandığımız insan manzaraları da vardı, politik-apolitik hepsi iç içe. Solda ellerinde dövizler gözlerinde kaygıyla çığlık çığlığa maden karşıtları; sağda ketum bir duruşla projenin yapılmasını istediklerini belli edenler… Duysanız canınızı yakacak konuşmalar da oldu aralarında... Ama bu insanların umudu da yine kendindedir. Dışarıdan gelene bakmaz.

Mihalgazi Belediye Başkanı Zeynep Akgün’ün ‘maden için değil Alpagut için buradayım’ diyerek yaptığı biraz siyasi biraz da kafa karıştıran konuşmasında hatırlattığı gibi mücadeleci, savaşçı anlamına gelen Alpagut, Eskişehir’de siyanüre karşı direnişin bir timsali olabilir… Umudumuz yine bizde…

Kıyamet de kopsa ortak bir düşünce vardı Alpagut meydanında: Bu topraklar çok kıymetli…

*

Yaşamadığımız sürece Anadolu’yu da, Anadolu insanını da Ahmed Arif’ten iyi anlatan çıkmaz ama belki izin verilirse Anadolu kendini anlatır. Arif’in son sorusu gibi Anadolu’yu anlamak lazım, anlıyor muyuz?

Bu direniş apar topar kaçırılan evrakların da gösterdiği gibi Alpagut’ta bundan sonra hukuk yoluyla devam edecek. Doğasına sahip çıkan Eskişehir daha önce bir direniş kazandı. Şimdi neden kazanamasın!

*

Kazancımız hukuk mücadelesi de olsa, cevher diye çıkarılacak altında olsa yöre halkını kaybetmeyelim. Üretmenin ekonomik, iklimsel ve sosyolojik olarak zorlaştığı bu topraklarda mücadelemizi anlayıp anlatırken insanlarımızı birbirine düşman etmeyelim. Çünkü doğa da çok kıymetli, insan da!