Cumhuriyet Halk Partisi İl Kongresi'ne 10 gün kala;

Önce Sinan Özkar

Ardından da Erdal Çakıcıer

İl başkan adaylıklarını açıkladılar…

Gerçi Çakıcıer,

Şu aşamada yalnızca sosyal paylaşım ağında adaylığını açıklarken, sanırım hafta sonu partide resmi açıklamayı da yapacaktır…

Diğer taraftan,

Adaylığını açıklaması beklenen bir diğer isim de;

Abdülkadir Adar…

CHP'liler arasında konuşulanlara bakılırsa,

Sinan Özkar'ın; Odunpazarı ilçe örgütünün,

Abdülkadir Adar'ın ise Tepebaşı ilçe örgütünün adayları olarak isimleri geçiyor…

Peki, Erdal Çakıcıer?

***

Erdal Çakıcıer, söylendiği gibi Odunpazarı Kongresi'nde Kazım Kurt ve ekibini desteklediyse, 26 Aralık'taki kongrede de Kazım Kurt ve ekibinden destek bekleyeceğini varsaymak çok da yanlış olmayacaktır…

Bu da bir anlamda,

Odunpazarı ekibinin iki adayla kongreye gitmesi demek…

Odunpazarı il kongresinde 285 delege ile katılırken,

Bu sayı Tepebaşı için 239…

İlçelerden ise 76 delege katılacak…

Ancak,

Kağıt üzerinde Odunpazarı ilçe örgütünün 46 olan delege üstünlüğü, iki aday (Sinan Özkar ve Erdal Çakıcıer'in de aday olmasıyla) çıkarmasıyla zaten başlamadan bitmiş olacak…

***

Yukarıda ortaya koyduğumuz denklem, denge ya da adı her neyse, şu ya da bu şekilde gerçekleştiğinde ne olacak?

Söylendiği gibi,

Odunpazarı ekibi kazanırsa ne olacak ya da ne olmayacak,

Tepebaşı ekibi kazanırsa ne olacak ya da olmayacak?

CHP ne kazanacak ne kaybedecek?

***

Bu soruların yanıtını tam ve kesin olarak kimsenin bilmediğine eminim…

Yalnızca parti içi demokrasinin ve rekabetin normal koşullar içinde zuhur etmesinin ardından ortaya çıkacak yönetim ve yönetim biçimi neyi değiştirecek?

CHP'nin hedeflerini mi, ilkelerini mi, hem ülke için, hem kendisi için hem de Eskişehir için, olmayacak neyi-neleri hayata geçirecek?

Böyle bir şey olmadığını-olmayacağını herkes biliyor…

***

Tek bir şey olacak…

Gerek parti içinde, gerek parti dışında bir takım kişilerin egoları ya tatmin olacak ya da yerle bir olacak…

Birileri kazanırsa,

Kin ve intikam duygularının gözlerini kör ettiği bazıları, kongre akşamı bir yerlerde kutlama yapıp, ellerini ovuşturup, 'nasıl yendik' muhabbeti yapacak…

Ertesi gün,

Her şey normale dönecek…

Kazananlar çalışmaya başlayacak ve bir süre sonra sırtlarındaki giderek ağırlaşan yükten şikayet etmeye başlarken, kaybedenler;

Bir daha ki, delege seçimleri, ilçe kongreleri ve il kongresine kadar ortadan kaybolup, sonra partinin tek sahibi onlarmış ve parti için onlardan başka kimse doğruyu bilmez, kimse çalışmazmış gibi ortaya çıkacaklar…

***

Alaaddin'in sihirli lambasından çıkar gibi…