Bugün biraz iç siyasetten söz edelim…
Eskişehir'den ve CHP'den…
Öğrendiğimize göre,
CHP'de delege seçimleri 10 Eylül Pazar günü başlayacak ve 30 Eylül'de sona erecek…
Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe seçimlerinde oy kullanacak delegeler belirlenecek…
CHP'de, delege seçimleri, ilçe kongreleri ve nihayetinde il kongresi her zaman ilgi çekici, sonucu merakla beklenen, kazananın ve kaybedenin çok şey kazanıp çok şey kaybettiği yarışlara sahne olmuştur her zaman…
Kuşkusuz, bu sefer de öyle olacaktır…
Öyle de olmalıdır…
Zira CHP,
Eskişehir'de, iktidar partisine karşı hala başa baş mücadele etmekte, kimi zaman kazanıp birinci, kimi zaman kaybedip ikinci olmaktadır…
Büyükşehir, Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye başkanlıkları,
Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Meclislerinde çoğunluk,
3 milletvekili,
Az şey midir?
İktidar partisi, Türkiye'nin birçok ilinde diğer siyasi rakiplerinin üzerinden silindir gibi geçerken, Eskişehir hala direnmekte, hala iktidar partisi hegemonyasını kabul etmemektedir…
O nedenledir ki,
CHP'nin Eskişehir'de yaptıkları ve yapmadıkları,
Doğru yaptıkları ya da yanlış yaptıkları hala tartışılmakta, konuşulmakta, üzerine uzun uzadıya değerlendirmeler yapılmaktadır…
Bu açıdan bakıldığında,
Bu kaçınılmaz mücadelenin seyri önemlidir…
Ve önemli bir şeyin üzerine bu kadar çok şeyin yazılıp çizilmesi, konuşulup tartışılması da gayet doğaldır…
öööööö öööööö
Söyleyecek sözü olan,
Partiye ve partinin savunduğu değerlere ilişkin katkı vermek isteyen,
Ve özgürce siyaset yapmanın en doğal hakkı olduğunu düşünenlerin,
Bu yarışın içinde olmaları,
Yarışmaları ve kazanmak için gayret sarf etmelerinden daha doğal ne olabilir?
Ülkenin,
Ele geçirilememiş tek kalesi olarak duran bir partinin yandaşları ve seçmenlerinin, kendilerine bu özelliği kazandıran 'çok sesliliği' gündeme getirmelerinden ve kullanmalarından daha doğal bir şey olabilir mi?
Öyleyse,
Siyasetin içinde aktif olarak yer almak isteyen,
Söyleyecek sözü, savunacak düşüncesi, direnecek gücü olan herkesin ve her kesimin, bu süreç içinde yükselen sesine kulak verilmeli, o sözlerin içinden alınıp değer kazandıracak her fikre sahip çıkılmalıdır…
Bir söz, bir düşünce, bir ideal, bir fikir, bir hedef içermesi şartıyla elbette…
Eğer bunlar yoksa,
Eğer orta yerde, kişisel hırslardan ve intikam duygularından ibaret bir yarışma konsepti varsa, orada durup her şeyi yeniden ve yeni baştan kurgulamak gerekliliği ortaya çıkar…
öööööö öööööö
10 Eylül'den Büyük Kurultay'a kadar,
Gündem CHP olmaya devam edecektir, diğer birçok şehirde olduğu gibi Eskişehir'de de…
Ve bu süreçte,
CHP Eskişehir Örgütü ve Eskişehirli CHP seçmeni,
Türkiye'de neler olup bittiğinin, neleri kaybetmek neleri kazanmak üzere olduğumuzun ne kadar bilincinde olup olmadıklarını,
Hem kendileri adına sınayacaklar,
Hem de ülke insanına bir mesaj verecekler…
Bizimkiler de, Eskişehir halkına verecekler o mesajı…
Bakalım…
Bekleyip, yaşayıp göreceğiz…
Önümüzdeki 20 gün, bunun ilk işaretlerini verecek ve sonuca ilişkin beklentileri şekillendirecektir…