CHP İl Başkanı Recep Taşel, yaklaşık bir ay önce milletvekili aday adayı olmak için il başkanlığından istifa edeceğini açıklamıştı.
Taşel, henüz istifa etmedi.
Etmesi halinde il yönetimin de görevden alınacağı iddiaları dolaşıyor.
'Atanacak il başkanı seçim öncesi uyumlu çalışabilmesi için kendi yönetimi belirlemeli' diyenler var.
Tüzük gereği il başkanı istifa ederse yönetim kendi içerisinden bir başkan seçer.
Ama Recep Taşel istifa etmesi halinde yönetim kurulunun da istifa etmesi gerektiğini, hatta bu konuda CHP Genel Merkezine baskı yaptıkları iddia ediliyor.
* * *
Geçtiğimiz hafta içerisinde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 'CHP il teşkilatının ağabey veya ablaya ihtiyacı var. İl Başkanlığı boşalırsa abi ve ablalık yapacak isimler atanmalı' demişti.
Ataç'ın bu sözlerinden sonra CHP'liler il başkanlığı için abi veya abla arayışlarına girmişler.
SEVGİ AKMEN VEYA ABDÜLKADİR ADAR
Geçtiğimiz cumartesi günü yıllarca öğretmenlik ve idarecilik yapmış, emekli olduktan sonra da CHP'ye kaydını yaptıran, kendisini uzun yıllar tanıdığım isimle karşılaştık. Ayaküstü sohbet ettik.
'Sadi Bey Ahmet Ataç Başkan partiye abi ve ablalık yapacak il başkanı atanmalı diye yazmışsın. Ahmet Başkanın bu açıklamasını okuyan CHP'liler abla-abi arayışındalar. Biz de bugün CHP üyesi içlerinde benim gibi emekli olan öğretmenlerin de bulunduğu, partiye uzun yıllar hizmet etmiş arkadaşlarla buluştuk. Seçimlerde partiyi sırtlayacak il başkanı kim olabilir diye beyin jimnastiği yaptık. İçimizden birisi Abdülkadir Adar ismini gündeme getirdi.Yıllarca il başkanlığı, belediye başkan yardımcılığı, belediye meclis üyeliği yapmış. Eğer abi olacaksa partinin en kıdemli ismi Abdülkadir Adar olmalı dedik. Abla olacaksa her ne kadar yaşı bizimki kadar olmasa da yine geçmişte il başkanlığı yapan Sevgi Akmen ismi gündeme geldi. Bu iki isimden birisi il başkanı atanırsa herhalde kimse itiraz etmez. Bizim gönlümüz Abdülkadir Adar'dan yana. Kendisine il başkanlığı teklifi gelirse seçim öncesi partiyi derleyip toparlayacak isim olduğu bilinciyle kabul edebileceğini düşünüyoruz' dedi.
* * *
CHP'liler Sevgi Akmen veya Abdülkadir Adar'ın il başkanlığına ne derler bilemem. İkincisi Abdülkadir Adar 'evet' der mi? Çünkü biliyorum ki birilerine kırgın.
24 Haziran seçimlerinden önce Sinan Özkar'ın il başkanlığı görevinden istifa etmesi üzerine yerine Rabia Akman getirilmişti. Akman ve yönetim kurulunun CHP merkez Yönetim Kurulu tarafından görevden alınmasıyla yeni İl Başkanlığına ise Abdülkadir Adar getirilmişti.
Adar'ın gönlünden yapılacak seçimlerde il başkanlığı geçiyordu. Ancak gereken desteği bulamadı. Son yapılan (24 Şubat 2020) kongrede Recep Taşel İl Başkanı seçildi. Eğer atanırsa veya teklif yapılırsa gönül kırgınlığı olan Abdülkadir Adar'ın da gönlü alınmış olur.
RECEP TAŞEL NEYİ BEKLİYOR?
Yazımın girişinde de yazdım. CHP İl Başkanı Recep Taşel, önce 'Ön seçim yapılırsa milletvekili aday adayı olacağım' dedi. Herhalde ön seçim yapılmayacağını öğrenmiş olacak ki; 'Ön seçim olsa da olmasa da milletvekili aday adayı olacağım' diye açıklama yapmıştı.
CHP'de milletvekili aday adayı olacak il ve ilçe başkanları, yönetim kurulu üyeleri ile belediye, il genel meclisi üyelerinin istifa etme tarihi açıklandı. 5 Aralık ile 26 Aralık arası.
İl Başkanı Recep Taşel, milletvekili aday adaylığı için istifa edeceğini kamuoyuna paylaşmıştı. Bugün ayın 7'si. Henüz istifa etmedi. Yoksa aday adaylığından vaz mı geçti?
İLK İSTİFA GELDİ
Eskişehir Odunpazarı Belediyesi CHP Meclis Üyesi Kadir Kodak, partisinden ve Odunpazarı Belediye Meclis üyeliğinden milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti. Kodak, 'Odunpazarı Belediye Meclisindeki yolculuğum sona erecek ancak siyasetteki yolculuğum bitmeyecektir' dedi.
* * *

ECZANELERDE İLAÇ YOK!
Dün sabah eşimle birlikte Aile Hekimimize giderek muayene olduk. Aile Hekimi bir antibiyotik ile ağrı kesici ile sürekli kullandığımız ilaçları yazdı. İlaçlarımızı almak için eczaneye gittik. Reçetelerimizi verdik.
Eczacı 'bu antibiyotikler ve bir ilacınız elimizde yok. Birde ecza depolarına soralım' dedi. Üç ecza deposuna telefon etti. Üçünde de Aile Hekiminin yazdığı antibiyotik ile benim sürekli kullandığım ilaç yok.
Eczacı, 'Peki bugün size sipariş versem ne zaman gelir?' diye sordu.
Ecza deposundan verilen yanıt:'Kesin bir şey söylemeyiz. Yarın, ertesi günü gelir dersek hem size hem de hastaya karşı mahcup oluruz. Acil değilse siparişlerinizi alayım gelince size göndeririz'.
Eczacı arkadaşım üç eczaneye telefon ederek, reçetemizde yazılı olan antibiyotiklerden ellerinde olup olmadığını sordu. O eczanelerde de yok.
* * *
9. Bölge Eskişehir-Bilecik Eczacı Odası Başkanı Metin Kamış'a telefon ederek bazı antibiyotik ile ilaçların eczanelerde olmadığını söyledim.
Kamış, 'Haklısınız. Yaklaşık son bir yıldır süren ilaç yokları şu sıralar en üst seviyeye çıkmıştır. En basit bir ağrı kesici ateş düşürücü şurubu bile kısıtlı sayıda depolardan temin edebiliyoruz. En çok tüketilen antibiyotik grubundan her sabah depolardan 1-2 tane eczanelere geliyor. Bu şartlar altında bırakın eczacılık hizmetini, hastanın ilacını nasıl temin ederiz derdine düştük. Aylardır söylüyoruz ilaçların olmadığını ama yetkililerden hiçbir açıklama yok. İşte hastalıkların en çok arttığı aylara geldik ve durum ortada. Meslektaşlarım gün içinde ayrı sıkıntı yaşıyor, nöbetlerde ayrı. Nöbetçi eczanelerdeki kuyruğun tek sebebi çok hasta olması değil, hastaların reçetesindeki ilaçların hepsinin olmaması ve o anda bulunmaya çalışılması. Bizim elimizde olmayan sebeplerden dolayı hastalar veya yakınları ile meslektaşlarımız karşı karşıya kalmakta. Sadece görevini yapmaya çalışan meslektaşlarım mevcut sorunlarının yanında ilaç yoklarının sebeplerini de vatandaşa anlatmak zorunda kalıyorlar'dedi.
* * *
İlaç sıkıntısı sadece Eskişehir'de değil tüm Türkiye'de yaşanıyor. İki TV kanalında öğle haberlerinde izledim. Derleme haber yapmışlar. 'Eczanelerde ilaç bulunamıyor' diye. Hasta ilaç, eczacı da hastaya ilaç bulabilme derdinde, yaşanan sıkıntının kaynağı nedir bilinmiyor.
İlaç üreten şirketler üretimikıstı mı? İlaçları dağıtımı sağlayan ana dağıtım merkezinde mi sorun var?
Bu konuda ne Sağlık Bakanlığından ne de yetkililerden 'tık' yok.
Sorun ne ise bu halka anlatılmalı. Hadi halka anlatmıyorsunuz bari eczanelere anlatın da onlar da bilgi sahibi olsun.
* * *
Eczacı arkadaşım anlattı. Bir hastaya 'maalesef bu antibiyotik ile ilaçlar elimizde yok. Ecza depolarında yok' diye cevap verince, 'siz saklıyorsunuz. Tanıdıklarınıza el altından veriyorsunuz. Ayrımcılık yapmayın' diye söylenmiş.
Bakanlıktan ilaç sorununun neden kaynaklandığı açıklanmayınca hasta ile eczacı karşı karşıya kalıyor.
Sorun neyse bir an evvel çözün. Vatandaş 'nerede ucuz yağ, peynir v.s. var' diyerek market market dolaşır gibi eczaneleri dolaşarak doktorun yazdığı reçetedeki ilacı bulmaya çalışıyor.
Ben 65 yaşıma geldim. İlk kez eczanelerde 'ilaç yok' diye duyuyorum.
* * *