Eskişehirspor, yaşları 18-19 olan Bursaspor yedek takımından 5 gol yedi.

Çok müsait pozisyonda kaçırdıkları da gol olsaydı herhalde 9-10 olması hiçten değildi.

Cumartesi günü oynanan maçtan önce Bursa'da yayınlanan yerel gazetelere şöyle bir göz gezdirdim.

Yeşil-Beyazlı takımın gençlerine güvendiklerini ancak galibiyet beklemedikleri yorumları yapılmıştı.

Yine maç oynanırken maçkolik'deki yorumları okudum.

Resmen Eskişehirspor'la dalga geçiyorlardı.

Maçkolik'deki yorumlar şöyle:

-'Ofsayt'e dikkat etse Bursaspor 8-9 rahat olurdu. Ama yine de alt yapı oyuncuları ile 5 gol atmak anlamlı. Süper mücadele ettiler. Tebrikler çocuklar'.

-'Plaka yapın dedik neyse canınız sağ olsun'.

-'Eskişehirspor'un kadrosu böyle idi. Es Es atar Bursa bakar.'

-'Eskişehirspor halı saha maçı yapıyor. Bursa bi tık daha o kadar.'

-'Eskişehir peş peşe iki sene TFF 1. Liginden düşüyor. Bu rekor Guiness'e girebilir.'

-'Bursa'nın forvetleri biraz daha becerikli olsaydı +6 rahat gelmişti.'

-'Beyler Yasin Söğüt abimi aradım 3-1 iken. Bursa 5 atar.'

* * *

Resmen Eskişehirspor Kulübü kafa kırmışlar.

Bu kulüple ilgili kurulduğu tarihten cumartesi günü oynanan Bursaspor maçına kadar hiç bu kadar dalga geçildiğine tanık olmamıştım.

Sebep olanlar utansın!

Bu duruma getirenler utansın!

'Eskişehir peş peşe iki sene TFF 1. Liginden düşüyor. Bu rekor Guiness'e girebilir' yorumunu okuyunca inanın gözlerim yaşardı.

Ramazan olmasa eşime,' getir şu şişeyi' deyip birkaç kadeh atıp kendimi sakinleştirecektim(!)

Kahroldum.

Keşke okumasaydım.

* * *

Eskişehirspor takımın başına 'Eskişehirli Hoca getirin' diye diye dilimiz damağımız kurudu.

Nihayet Eskişehirspor yönetimi sesimizi duydu.

İkici yarı başladıktan sonra zoraki de olsa Cengiz Seçsev'i getirebildiniz.

Cengiz Hoca kulübü çalıştırmaya başladığında kadroya baktığımızda zaten içi tamamen boşalmış, U-19'da hatta amatör küme de bile futbol oynamamış futbolculardan oluşan bir kadro buldu.

Bu çocuklara 1. Ligde nasıl futbol oynanacağını, kimin saha içerisinde nerede duracağı, topa veya rakibe karşı nasıl hamle yapılacağını öğretmeye çalıştı.

İlk defa A takım forması giyen Cengiz Alp'e kaleyi teslim eden Cengiz Hoca oldu.

* * *

Bazıları bugün amatör küme de bile ilk 11'de zor şans bulabilecek çocuklarla Şampiyonluk ve Play-Off için kıyasıya mücadele veren Adana Demirspor, Giresunsspor, Samsunspor, Altınordu, Tuzlaspor, İstanbulspor, Keçiörengücü, Altay gibi ligin devlerine karşı Cengiz Hoca'nın sahaya sürdüğü gençler mücadele etti.

Bu maçlardan ligin en flaş ekibi Adana Demirspor karşısında başa baş bir mücadele verdiler.

* * *

Cengiz Hocanın başında olduğu takım Bandırmaspor'u yenerek 377 gün sonra ligdeki ilk galibiyet sevincini yaşattı.

Hocanın rakibi yalnızca ligdeki takımlar olsa iyi. Bir de bütün dünyanın kabusu haline gelen Pandemi illetinden en çok etkilenen yine Cengiz Hoca dönemindeki kadro oldu.

Bunlar görmezden gelindi, 'Hocam çok gol yiyoruz. Sportif başarısızlık var' diyerek görevine son verildi.

Olacak şey değil!

Siz bütün bunları görmeden sudan bahanelerle bilgisi, duruşu ve karakteriyle kendisini kanıtlamış bir değeri takımdan uzaklaştırma cüretini kendinizde buluyorsanız bu utanç veren sonuçlara ve çok daha kötülerine de hazırlıklı olun…

Yukarıda da yazdım.

Hangi takımlardan 4-5 gol yemişiz.

Cumartesi günkü Bursaspor maçı öncesi takımın başında yedek kulübesinde takımın başında yer alan Antrenör Yasin Söğüt,' Menemenspor karşısında oyuncularımın gösterdiği performanstan memnunum. Kalan maçlarımızda en iyi mücadele edip Eskişehirspor'a yakışır bir şekilde ligi sonlandırmak istiyoruz' demişti.

Hatta hafta arasında yerel gazetelere, 'Evimizdeki bu son maçımızda onurlu mücadele edeceğiz' şeklinde demeç de vermişti.

Bak Yasin Söğüt Hoca; sana bu köşeden zaman zaman sesleniyorum, lafla peynir gemisi yürümez diye!

* * *

Bursaspor maçını TV'den izleyen Eskişehirliler ve Eskişehirspor taraftarları ve tribünlerde oturan Başkan Mustafa Akgören bir elin parmaklarıyla sayılacak yönetim kurulu üyeleri de herhalde takımın göstermiş performanstan Yasin Söğüt gibi umarım memnun kalmışlardır!

* * *

İnanıyorum ve İddia ediyorum Menemenspor ve Bursaspor maçlarına takımı Cengiz Hoca hazırlamış olsaydı sezonu bir deplasman ve 2 iç saha galibiyeti ile ligi tamamlamış olurduk.

En azından ülkede böyle alay konusu olmazdık!

Yönetim aslardan yoksun genç isimlerle sahaya çıkan Bursaspor karşısında alınan 5-1'lik hezimetin faturasını da sanırım Cengiz Seçsev'e çıkarmışlardır (!)

* * *

Cengiz Hoca'ya, 'Hocam çok gol yiyoruz' diyerek yolları ayırdıklarını söyleme görevinde ve gafletinde bulunan Eskişehirspor Kulübü Başkan Yardımcısı Fatih Baturaygil'de Yeşil-Beyazlı takımın karşısında yenilen 5 gol için üzülmüş müdür?

Hiç sanmam!

Büyük ihtimalle eserleriyle gurur bile duyuyorlardır…

* * *

Sonuç olarak 18-19 yaşlarındaki futbolcularla sahaya çıkarak Eskişehirspor'u yenen Bursaspor gençleriyle bizim gençlerimizin arasında dağlar kadar fark olduğunu şayet akli melekeleri yerinde duruyor ise Eskişehirspor Kulübü Başkanı ve yöneticilerimizin bu trajediyi mutlaka görmüş olması gerekir.

Gelecek sezon için planlama yapan zaten takımın başına bunun için getirilen Cengiz Hocayla da yollarını ayırdıklarından sanırım epey mutlu olmuşlardır!

* * *

Cumartesi günü Bursaspor karşısında alınan 5-1'lik mağlubiyet ile tüm Türkiye'ye rezil olduk.

'Koca Çınar bu mu Anadolu Yıldızı bu mu, Anadolu futbolunun devrim ateşini yakan takım bu mu' diyerek biz Eskişehirlilerden daha üzgün olduklarını çok iyi biliyorum.

Ezeli rakibimiz olan Bursaspor karşısında cumartesi günü oynanan karşılaşmaya kadar bu kadar farklı bir mağlubiyet yaşamamıştı siyah-kırmızılı kulüp.

Bunu başaran Yasin Söğüt ile Eskişehirspor Kulübü yönetimini bir kez daha kutluyorum (!)

Aynen böyle devam edin ve 56 yıllık koca çınarı amatör kümeye kadar düşürme başarısını da gösterin.

* * *

'TÜNELİN UCUNDA IŞIK YOK'

Koranavirüs salgını nedeniyle esnaf çok büyük ekonomik krizin içerisinde ayakta kalmaya direniyor.

ES TV'de 'AÇIKCA' programına konuk olan Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen, Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik ve Kahveciler Odası Başkanı Zeki Çoban, yaşadıkları büyük sıkıntıdan dert yanarak, 'Pandemi süresince devlet alacaklarından feragat etsin, başka bir şey istemiyoruz' dediler.

* * *

Geçtiğimiz Çarşamba günü Seyyar Tuhafiyeciler Odası Başkanı Ali Safa Şen'i ziyaret etmiştim.

Söz dönüp dolaşıp küçük esnafın yaşadığı ekonomik sorunlara geldi.

'Abi Ramazan Bayramı geliyor. Geçtiğimiz yıl hem Ramazan hem de Kurban Bayramları sokak kısıtlaması olduğu için vatandaş hem kendisine hem de çoluk çocuğuna bayramlık almadı. Bu Ramazan Bayramı da öyle. Kazanç olmadığı için esnaf geçen yıl aldığı malının çekini, senedini ödeyemedi. Kirasını ve bankalardan, Kredi Kooperatifinden çektiği krediyi de. Pandemi eğer bu yılın sonuna kadar sürecek olursa birçok esnaf işyerinin kapısına kilidi vurur. Artık dayanacak gücü kalmadı' demişti.

* * *

Lokantacılar, Kahveciler ve Emlak Komisyoncuları Odası Başkanları da benzer sözler söylüyorlar.

Ortak görüşleri şöyle:

'Karanlık Tüneldeyiz. Tünelin ucunda tünelin ışığı da görülmüyor.'

Lokantacılar Odası Başkanı Bilen'in şu sözlerini hemen hemen her esnaf söylüyor:

'Kira yardımı yapıyoruz diyorlar. Ama hangi esnafa yapılıyor bilemiyoruz. Yardımların adeletsiz olduğunu düşünüyorum.'

* * *

Kahveciler Odası Başkanı Zeki Çoban ile yaklaşık bir ay kadar önce Köprübaşında karşılaşmıştık.

Ayak üstü sohbet ederken en az 5 kahveci esnafından telefon geldi.

'Başkan kira yardımı ve destek alamadım. Yardımcı olabilirmisin.'

Bu da Bahar Bilen'in, 'Kira yardımı hangi esnafa yapılıyor bilemiyoruz' sözünü doğruluyor.

Zeki Çoban'ın da ES TV'deki programda söylediği şu söze dikkat çekmek istedim.

'Salgın geçsin hasar tespiti yapacağız. Kahveci yükün altında kaldı.'

* * *

Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Çelik ise,'Üç üniversite de kapalı. Öğrenci yok. Pandemi nedeniyle yurt dışındaki Eskişehirliler de gelmiyor. Geçmişte yaz döneminde geldiklerinde kazançlarını gayrimenkul alarak değerlendiriyorlardı. İşyerimizi kapatamıyoruz. Müşteri gelecek diye bekliyoruz. Böyle olunca elektirk, yakıt da ödemek zorundayız. Birikimlerimizi ayakta kalmak için bozdurmak zorunda kaldık' dedi.

Esnafın yaşadığı hasar doğal afetlerden daha felaket.

750 TL'lik kira yardımı, esnafın ödediği kiranın çeyreği bile değil.

Dükkanını kapatsa yapacağı başka bir işi de yok.

Kapatmasa, kirası çalışıyor.

Ödemesi gereken zorunlu giderleri ödemek zorunda.

Devlet kendi alacaklarından vaz geçmiyor.

* * *

Sonuç olarak halinden memnun olan bir tek esnaf yok.

Tüccar da, sanayici de yakınıyor.

Tüccar elindeki stoğunu tüketemiyor.

Sanayici ürettiğini satamıyor.

Vatandaş ise pandemi ile ürünlere yapılan zamlara yetişemiyor.

Emeklinin yılbaşında aldığı yüzde 8'lik zam da daha Şubat ayında eridi.

Bugün ise cepten yiyor.

Fakat bunları görmesi gerekenler ya gerçekten görmüyor ya da görmezden geliyor.

Eğer beklenen destekler gelmez ve işyerlerinin kapılarına teker teker kilit vurulursa bırakın 2023'ü, pandemi bu yıl sonunda biter ise gelen baskılar sonucu cumhurbaşkanı erken seçim kararı alıp sandığa gitmek zorunda kalabilir.

* * *

HAKSIZ REKABET ÖNLENDİ

Sokak kısıtlamalarının uygulandığı günlerde sadece marketler ve ve zincir marketlerin açılmasına izin veriliyordu.

Marketlerdeki ürünleri satan bir çok esnaf ise kapalı olduğundan haksız rekabet söz konusu idi.

Bu duruma aylardır ensnaflar tepki gösteriyordu.

Haklılar.

Onların kapalı olduğu günlerde marketler satış yaparak para kazanacak, esnaf ise mağduriteyeti yaşamaya devam edecekti.

Son 17 günlük kapanma öncesi de aynı durum söz konusu idi.

Gelen baskılar üzerine, tam kapanma süreci içerisinde kapalı olan işyerlerinin satacakları ürünlerin marketlerde de satılmalarına yasak getirildi.

Bakanlıklar sonunda esnafların aylardır gündeme getirdiği, 'haksız kazanç önlenmeli' şikayetine kulak verdiler.

17 günlük tam kapanma sürecinde alınan kararla zincir marketlerin inşaat malzemesi, hırdavat, tekstil, giyim, züccaciye, çanta ve ayakkabı, halı, mobilya, elektronik ürünler, beyaz eşya ve klima, kırtasiye ve otomotiv ürünleri satışı yapması yasaklandı.

Doğru bir karar.

Geç oldu ama olsun.

Hani bir söz var.

'Zararın neresinden dönersen kar kardır' diye.

17 günlük tam kapanma sonucu işyerlerini açamayan esnaflar için küçükte olsa teselli oldu.

Keşke daha önceki kapanmalarda da uygulansaydı.

* * *