Geçtiğimiz Kasım ayı sonunda olağan toplantılarını tamamlayan ESKİ Genel Kurulu, geçtiğimiz Çarşamba günü 'olağanüstü' toplandı…
Olağanüstü toplantının gerekçesi,
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'in veto ettiği,
ESKİ'nin 2018 Yılı Bütçe Kararnamesi'nin 4'ncü maddesinde yer alan,
Aşağı Ilıca Barajı'nda toplanan suyun şehirdeki arıtma noktasına ulaştırılması için gerekli olan 25 milyon liralık ödeneğin, AKP Genel Kurul üyelerince ESKİ'nin Yatırım Programı ile Performans Programından ve 2018 yılı bütçesinden çıkartılması kararlarının yeniden görüşülmesiydi…
(Büyükerşen, bütçenin yalnızca 4'üncü maddesini veto etmiş, diğer maddelerini kabul etmişti…)
Yılmaz Büyükerşen'in veto ettiği gündem maddelerinin yeniden görüşülmesi için olağanüstü toplantı yapılmak zorundaydı, zira ESKİ Genel Kurulu normal toplantısını 2018 yılının Haziran ayında yapacak…
Haziran 2018'i beklememek için olağanüstü toplantı yapıldı…
Görüşülecek olan Eskişehir açısından son derece önemli bir konuydu…
Gündemde 4 madde var…
Bunlardan 3'ü, Aşağı Ilıca Barajı için konulan 25 milyon TL'lik ödeneğin, yatırım programından, performans programından ve 2018 bütçesinden çıkartılmaları ile ilgili…
4'üncü madde ise,
ESKİ tarafından hazırlanan,
'ESKİ'nin Taşınır, Taşınmaz Kaynak ve Haklarının Değerlendirilmesine İlişkin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik' idi…

***

Genel Kurulun henüz gündem maddeleri okunmuştu ki, garip bir şey yaşandı…
2004 yılından bu tarafa, hem Büyükşehir Meclislerini, hem ilçe belediye meclislerini hem de ESKİ Genel Kurullarını izleyen biri olarak hiç tanık olmadığım bir durumdu…
4 gündem maddesinin Divan Katipleri tarafından okunmasından sonra, Meclis Başkanı Yılmaz Büyükerşen gündem maddelerini oylamaya koydu…
'Gündemi oylarınıza sunuyorum… Kabul edenler etmeyenler…' dediğinde yalnızca CHP Genel Kurul üyeleri ellerini kaldırdı…
AKP'li üyeler kabul anlamında ellerini kaldırmadılar…
Bunun üzerine Büyükerşen,
'Kabul etmeyenler…' dediğinde ise tüm AKP'li üyeler ellerini kaldırdılar…
Gündem reddedilmişti…
Büyükerşen sordu;
'Ne olacak şimdi, ne görüşeceğiz?'
İşin ilginç tarafı,
Gündemi kabul etmeyen AKP'li meclis üyelerinin (kimisi yüksek sesle olmak üzere) birbirlerine bakıp gülüşmeleriydi…
Bunun üzerine Ahmet Yapıcı söz aldı;
'Sayın Başkan siz bu gündem maddesini gazetede yayımladıktan itibaren, eğer ek bir gündem maddesi getirmediyseniz, o gündem kabul edilmiş sayılır. Sizin burada tekrar oylamanıza gerek yok. Bunu hatırlatmak için böyle davrandık…'
Büyükerşen cevap verdi;
'Ben 18 yıldır Meclis yönetiyorum, hiç böyle bir şeyle karşılaşmadım…'
Yapıcı,
'Gündemi tabi kabul ediyoruz, biz yalnızca hatırlatalım istedik…'
Bu arada söz alan CHP'li üye Ahmet İlker,
'Arkadaşlar latife yapıyorlar…' dedi…
Bunun üzerine Büyükerşen patladı…
'Bunu latife olarak kabul etmiyorum, Meclisle dalga geçmektir bu… Böyle bir şeyi kabul etmiyorum…'
Ahmet Yapıcı'nın sesi, şakacı bir çocuğun ses tonundan birden yetişkin bir insanın ciddi ses tonuna dönüşüverdi…
'Meclisle dalga geçmek söz konusu değil Başkanım… Biz sadece bu hukuki durumu hatırlatmak için böyle yaptık…'

***

Açılmış bir oturumda Başkan oylama yapıyor ve üyeler kabul edip etmedikleri yönünde el kaldırıyorlar…
Oylama sonucunda Meclis gündemi, çoğunlukta olan AKP meclis üyelerince reddediliyor…
Sonunda hepimiz anlıyoruz ki,
Aslında böyle bir oylamaya gerek yokmuş…
Peki bu hukuki durumun bu şekilde ifade edilmesi ya da hatırlatılmaya kalkışılması şık mıydı?
Bence değildi…
Hem de hiç değildi…
Ahmet Yapıcı, Büyükerşen gündemi oylayacağı sırada söz ister ve güzelce bu hatırlatmayı yapabilirdi…
Ama yapmadı…
Nedense, böyle garip ve muzip bir yol seçti…
Dedim ya,
13-14 yıldır meclis izlerim hiç böyle bir duruma şahit olmadım…
'2004-2009' dönemindeki Meclislerde bile böyle bir hal yaşanmamıştı…

***

Bu arada şunu da hatırlatmakta fayda var…
Yaşanan durumu, bu şekilde 'düz' bir anlatım ışığında değerlendirmek gerçekten zor…
Birçok kişi için, 'normal' bir durum gibi göründüğünün farkındayım…
Ancak ESKİ Genel Kurulu'nu salonda canlı takip ediyor olsaydınız, işin garabetini çok daha net anlayabilirdiniz…

***

Yaklaşık 3 saat süren ve iki kere ara verilen ESKİ Genel Kurulu'nda, AKP'li üyeler Ahmet Yapıcı ve Mustafa Birsen'le CHP'li üyeler Aydın Ünlü ve Emre Genç arasında yaşanan 'hukuk tartışmaları' ise, 'anlatılmaz, yaşanır' derler ya, aynen öyle bir durumdu…
O yüzden de burada anlatmaya hiç çalışmayacağım…
Anlatamam çünkü!

***

Peki sonunda ne oldu?
Sonunda olan şu;
ESKİ Genel Kurulu Plan Bütçe Komisyonu, kendisine havale edilen ilk 3 gündem maddesini verilen ilk arada görüştü.
Aradan sonra Meclise getirilen komisyon raporunda, Yılmaz Büyükerşen'in kısmı veto etme hakkı olmadığı ve bu nedenle veto edilen maddelerin görüşülmesinin hukuki olmadığı şeklinde bir rapor geldi Genel Kurula…
CHP'li üyelerin, Eskişehir 1. İdare Mahkemesinin AKP'li üyelerin iddialarına tam zıt yönde bir karar verdiğini hatırlatmaları ve mahkeme kararını kendilerine vermelerine rağmen,
Rapor, AKP'li meclis üyelerinin oylarıyla oy çokluğu ile kabul edildi…
Bu arada,
CHP'li genel kurul üyelerinin, Aşağı Ilıca Barajı için kaldırılan 25 milyon liralık ödeneğin yerine yalnızca 1000 TL. (yalnızca bin TL) iz bedeli koyma önerileri de reddedildi…
CHP Grubunun niyeti,
Aşağı Ilıca Barajı'ndaki ihtilaf, bir şekilde 2018 yılı içinde çözümlenirse, gerekli ödeneği kullanabilmek için, yasada 'iz bedeli' olarak geçen imkanı kullanmaktı…
Ne var ki,
AKP grubu bu çözüm önerisini de geri çevirdi…

***

Sonuç olarak,
ESKİ Genel Kurulu'nun AKP'li üyeleri 'Aşağı Ilıca Barajı'nda toplanan suyun Eskişehir'e ulaştırılması amacıyla döşenmesi gereken boru hattının yapımı için kullanılacak ödeneği kaldırdıkları' ilk kararlarında ısrarlarını sürdürdüler…
Ne diyelim,
İnşallah kuraklık olmaz…
İnşallah çok kar ve yağmur da yağmaz… (Zira barajda toplanan su seviyesi yükselirse taşkın tehlikesi ortaya çıkacak…)
İnşallah, Kütahya'nın neredeyse tüm pisliğini alıp bu tarafa getiren Porsuk'ta ve Porsuk Barajı'nda önüne geçilemez bir facia yaşanmaz…
Gördüğünüz gibi işimiz,
'İnşallahlarla maşallahlara kaldı…'