Müjdat Gezen'in son kitabı olan 'Tanıdıklarım'ı okudum. Kitapta Müjdat Gezen tanıdığı ve anılarının olduğu Türkiye'nin önde gelen isimlerine lakap başlıklar vererek, onları anlatıyor. Gezen, kitabında Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'e de yer vermiş. Büyükerşen'i anlatan yazısına 'Sanatçı' başlığını verdi. Kitapta Büyükerşen dışında şu isimlere de yer verildi; 'Atatürk, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer, Erdal İnönü, Yaşar Nuri Öztürk, Halit Kıvanç, Fatma Girik, İlker Başbuğ, Kandemir Konduk, Levent Kırca, Müzeyyen Senar, Mustafa Alabora, Oğuz Aral, Özden İnönü Türker, Sandık Şendil, Savaş Dincel, Tarık Akan, Türkan Şoray, Türker İnanoğlu, Uğur Dündar, Yıldız Kenter, Zeki Alasya Yılmaz Özdil ve Zülfi Livaneli.' Gezen, 'Sanatçı'başlığı ile Yılmaz Hoca'yı anlatan yazısını siz okurlarım için aynen yayınlıyorum;
SANATÇI
Aslında O'nu bir profesör, bir başkan, bir politika adamı olarak tanıyoruz. Ama o gerçek bir sanatçıdır. Sanata karikatürle başlamış, giderek heykel konusunda da uzmanlaşmıştır. O'nu anlatırken kim olduğunu hemen anlayacağınızı umduğumdan adını erken açıklayacağım. Zaten iki satır daha yazarsam ve desem ki; 'Eski şehri yepyeni şehir yapan adam' hemen 'Tamam bu sanatçı Yılmaz Büyükerşen' diyeceksiniz. O halde Yılmaz Abi'yi birlikte yazalım. Çoğunuz en az benim kadar tanıyorsunuz. İstanbul'dan Ankara'dan, ve pek çok şehirden Eskişehir'e turlar düzenleyenler bu kenti yeniden keşfediyorlar. Tamam, 'çibörek' Eskişehir'i tanıtmaya zaten yetmiştir, ama Anadolu Üniversitesi, tiyatrolar, Porsuk'un yeni hali gondollar, heykeller, üniversiteli gençler bu kente, bambaşka bir ruh katmış. Kenti kelimelerle anlatması zor nispette güzelleştirmiştir. İşte tüm bunların mimarı Yılmaz Büyükerşen'dir. Benim Cumhurbaşkanı adayım. Okulumun bahçesindeki devasa Atatürk Heykeli, tiyatromun girişindeki Atatürk Büstü, 1881 oyunumdaki Atatürk mumyası hep O'nun armağanıdır. Kimsenin pek bilmediği, benim ise sıkı takipçisi olduğum karikatürleri çok eski yıllara rastlar. Yılmaz Büyükerşen üniversite yıllarında karikatür çizmeye ve onları İstanbul'daki mizah dergilerine, gazetelere göndermeye başlar. Pek çoğu yayınlanır… Akademik kariyerinin sonunda asistan doktor, doçent, profesör olur ve nihayet Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nin rektörüdür artık. Sanatla ilişkisi burada da kopmaz. Üniversite bünyesinde TV Stüdyosu (TV Bölümü bünyesinde) oyunculuk (Tiyatro Bölümü) gibi bölümleri ihmal etmez. Sonradan Eskişehir Belediye Başkanlığı için aday gösterilir. Gösterilir dememdeki neden, kendi çok istekli değildir. Ama bu görevde de çok başarılı olur Büyükerşen. Kazandırdığı irili ufaklı şehir tiyatroları sahnelerinin yanı sıra harika bir orkestra yaratır… Eskişehir'in sokaklarını dünya güzeli heykellerle bezer. İnanılmaz büyüklükte bir belediye atölyesinde bu heykellerin yanı sıra, kanallarda gezi yapan gondollar, motorlar imal edilir. Öyle ki dış ülkelerden siparişler almaya başlarlar. Yılmaz Büyükerşen, satırları, kitaplara sığmayacak kadar önemli bir insandır ve başkanlığının ötesinde o bir sanatçı ve sanatçı dostudur. O'nun dostu olmaktan hep gurur duydum.
----------------------------------------------------------------------------------
SALİH KOCA İÇİN ANKARA'DA KULİS
YAPANLARA MI TEPKİ GÖSTERDİ?

AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan'ınMemur-Sen Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'nda yaptığı konuşmanın yankıları devam ediyor. Harun Karacan toplantıda; 'Tüm kurum müdürleri; rektörleriyle, amirleriyle, memurlarıyla devletin arkasında durması lazım. Açık yüreklilikle söylüyorum. Sağını solunu oynatan kurum müdürleri değil, devletin geleceği için mücadele eden kurum müdürleri lazım. Bu anlamda devletin reaksiyonlarına önem vermeyen, devletin dikkat ettiği konularda kulak arkası yapan herkesin karşısındayım' demişti. AK Parti iktidarı döneminde Memur-Sen üyesi olmayanı devlet kurumlarında müdür yapmıyorlar. Bu konuda hep Memur-Sen üyesi sendikaların yöneticileri belirleyici oldu. Bundan dolayı AK Parti kulislerinde Karacan'ın bu toplantıda yaptığı konuşmayla bir nokta atışı yaptığı konuşuluyor. Yönetici atamalarında yandaş sendikanın partinin önüne geçmesinden dolayı teşkilatlarda büyük rahatsızlık vardı. Önümüzdeki süreçte Karacan ve AK Parti İl Yönetiminin yönetici atamaları işini sendikalara bırakmayacağı öne sürülüyor. Bazı partililer beni telefonla arayarak; Karacan'ın toplantıdaki neden bu kadar gergin ve sinirli olduğuyla ilgili bazı bilgiler verdi. Onların iddialarına göre; 1 Kasım seçimleri öncesinde Eskişehir milletvekili adayları belirlenmesi safhasında, bu toplantıya katılan birilerinin AK Parti Genel Merkezi'ne giderek, 'Biz Salih Koca'dan çok memnunuz. Onun tekrar milletvekili olmasını istiyoruz' diye kulis yapmış. Karacan, Salih Koca için Ankara'da kulis yapanlara tepki göstermek için mi bu kadar sert çıktı?
---------------------------------------------------------------------
CUMARTESİ HİKAYESİ
KERÂMET SENDE OLSAYDI

Bir adam çok sevdiği kadına şiirler yazıyordu.Sonra o kadın ansızın onu terk etti.Adam kadının ardından şiirler yazmaya devam etti.
Daha çok yazdı. Ve günün birinde çok ünlü bir şair oldu.
Yıllar sonra kadının yaşadığı kente gitti ve büyük bir şiir dinletisi sundu.Dinleti bittiğinde uğruna şiirler yazılan kadın kolunda kocası ile çıkışa geldi ve adama 'merhaba' dedi.Adam ona sıradan bir insana bakar gibi baktı.Kadın, 'beni tanımadın mı' dedi.Adam, 'hayır tanımadım' dedi.Nasıl tanımazsın!Uğruna şiirler yazdığın kadınım ben;Seni şair yapan kadın...Adam kadının gözlerine baktı ve şöyle dedi.'Keramet sende olsaydı, o koluna taktığın adam da şair olurdu...'

-----------------------------------------------------------------------------

FOTO ŞAKA



Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan: Erdal Bey, hemşerin Ahmet Ataç Pazar Toplantısı'na katılmadığı için eleştirmişsin.
Eski CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer: Eleştirdim de; peki siz niye Pazar Toplantısına gelmiyor sunuz?
Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı: İshak böyle sorur sorarsan, başına iş alırsın. Şimdi karda kışta Mahmudiye ve Han'dan toplantıya nasıl geleceğiz.