Can Dündar ve Erdem Gül, Suriye'ye gizlice mühimmat götürürken yakalanan MİT TIR'larıyla ilgili haber yaptıkları için 'casusluk suçlaması'yla tutuklanmışlardı.

Anayasa Mahkemesi, 92 gün sonra tutuksuz yargılanmaları yönünde karar verince, tahliye oldular.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu olayın ifade özgürlüğü ile yakından uzaktan alakası yok. Bu bir casusluk davasıdır.' dedi.

'Ben Anayasa Mahkemesi'nin vermiş olduğu karara sadece sessiz kaldım, o kadar. Ama onu kabul etmek zorunda değilim. Verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum.' diye devam etti.

***

Birincisi; Anayasa Mahkemesi'nin kararları bağlayıcıdır, herkes uymak zorundadır. Aksi halde bir hukuk devletinden bahsetmek olanaksızdır.

İkincisi; bu nasıl bir sessiz kalmak!...

Açıklamanın ardından yandaş gazeteci ve köşe yazarları, aynı nota sesini almış gibi, aynı müziği çalmaya başladılar.

'Düşünceleri açıklamanın, basın özgürlüğünün en çok kendilerine gerekli olduğu'nu düşünmeden!

Anlaşılan gelecekte gazetecilik ya da köşe yazarlığı yapmayı düşünmüyorlar.

Beyler, Cumhurbaşkanı sadece vatan hainliği ile yargılanabilir; ama siz!...

***

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 'WikiLeaks hadisesi olduğunda ne tür tedbirlerin alındığını gördük. Assange'ın bir büyük elçiliğe sığındığını, Snowden'in Rusya'da gizlendiğini biliyoruz. Dava devam edecek, biz de yakından takip edeceğiz.' dedi.

Dikkat! Kalın'ın verdiği örneklerde gazeteci yok.

***

Bradley Manning, ABD ordusunda bir er.

WikiLeaks'e 92.000 gizli belge vermiş ve Irak'ta tutuklanmış. Yargılanmış, 35 yıl hapis cezasına çarptırılmış.

Guantanamo Üssü'ndeki esirlere yapılan muameleler, Kenya'daki yargısız infazlar, Afganistan ve Irak'taki sivil ölümlerinin belgeleri.

Belgeler The Guardian, The New York Times ve Der Spiegel'de yayımlanmış.

Tıfıl ama mangal yürekli bir er. Ordunun yaptığı iğrençliğe dayanamamış ve 'halk tarafından bilinmesi'ni istemiş.

***

Julian Assange, bir bilgisayar programcısı.

WikiLeaks'in kurucusu, sözcüsü ve editörü.

2010 yılında ABD askeri sırlarını açıkladığı için bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldı.

Gördüğü baskı sonucu gittiği İsveç'te, 'cinsel taciz kisvesi altında siyasi takibat'a alındığını iddia ederek Londra'da Ekvador Büyükelçiliği'ne sığındı.

Er Bradley Manning'i bilgi sızdırmak için 'teşvik edip etmediği' araştırılıyor. Rolü olduğu tespit edilirse yargılanacak, 'yayınladığı için değil.'

Assange bir yazısında, 'bilgi sızdırılması sayesinde, bilgiyi gizli tutarak hükmünü sürdüren ve halkını temsil etmeyen yönetimlerin nasıl yıkılabileceğini' anlatmış.

***

Edward Joseph Snowden, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) eski çalışanı. 'Tam bir ajan.'

O da bilgisayar uzmanı. NSA'nın evraklarını ve yaptığı illegal ortaklıkları basına sızdırdı. Bilgilerin bir kısmı The Washington Post ve The Guardian'da yayınlandı.

Snowden, adil yargılanamayacağı gerekçesiyle Rusya'ya kaçtı.

Snowden amacını; 'halkı, 'onlar adına' ne yapıldığı ve 'onlara karşı' neler yapıldığı konusunda bilgilendirmek' olarak açıklıyor.

***

İbrahim Kalın'ın adını telaffuz ettiği uluslararası bilgi sızdırmaları bunlar.

Biraz 'kalın' düşünmüş ki; bunların gazeteci olmadıklarını, doğrudan bilgisayarda uzman olup bilgiyi yayınlayan değil, 'sızdıran taraf' olduklarını anlayamamış.

Her iki olayda da bilgiler gazetelerde yayımlanmış. Belgeleri haber yapan hiçbir gazeteci suçlanmamış; ne casuslukla, ne gizli belge yayınlamakla!...

***

Amerikan Büyükelçisi 'Biz bilgi sızdıranları yargılıyoruz. Bilgileri yayınladı diye ne gazeteleri, ne gazetecileri yargılamıyoruz.' diyor.

Can Dündar ile Erdem Gül haber yaptıkları için yargılanıyorlar. Sızdırılan bilgi ellerine geçmiş, onlar da haber yapmış.

MİT TIR'larının haberlerini sızdıranlar kim?

Onlar bırakılıp niye gazetecilerin üzerine gidiliyor?

***

Onlara 'yaptığınız etik değil' diyebilirsiniz.

Niye casusluk? Hangi ülkenin casusu bunlar? Varsa bilmediğimiz tarafı, açıklayın kamuoyuna!

Aklımızla alay ediyorlar. Her zamanki gibi!...