Dikkatleri ne kadar çekiyor bilmiyorum ama çalışma hayatında daha önce açılan bir gedik sessiz sedasız büyütülmeye devam ediliyor. Birkaç gün önce Çalışma Bakanı Süleyman Soylu, Hükümetin TBMM'ye sevk ettiği, çalışma hayatında güvenceli esneklik getiren kanun tasarısı hakkında da kamuoyuna ayrıntılı bilgi verdi. Bu ayrıntılardan en dikkat çekeni özel istihdam bürolarına ayrılan bölümdü; 'Düzenlemenin ana amacı istihdam biçimlerinin artırılmasıdır. Düzenleme ile özel istihdam bürolarının etkinlikleri artırılarak işsizlik sorununun çözümünde önemli bir rol üstlenecek. Özel istihdam büroları, geçici olarak çalışan işçilere iş tecrübesi, mesleki eğitim ve uzmanlık kazandırarak sürekli istihdama geçiş kolaylığı sağlayacak. Bu sektör yeni iş alanlarının açılmasına ve iş yaşam dengesinin sağlanmasına da önemli katkıda bulunacak. İşgücü piyasasına girişi zor olan engelliler, kadınlar, uzun süre işsiz kalanlar ile yeni mezunlar bu çalışma türü yoluyla istihdam edilebilecekler. İstihdam büroları aracılığı ile geçici iş ilişkisinin yasal olarak düzenlenmesi, kayıt dışı istihdamın azaltılması ve ekonomik yapının iyileşmesine katkı sağlanacak.' Kısacası özel istihdam bürolarının çalışma hayatındaki yeri artacak. İşsizlik sorununa çare bulacak!! Bundan ne anlayalım şimdi? Anlamak için öncelikle işçi kiralaması tanımlamasını yapalım; Bir şirketin başka bir şirkete geçici olarak kendi işçisini vermesidir. 22 Mayıs 2003 tarihinde kabul edilen 4857 sayılı İş Yasası'nda işçi kiralamaya olanak tanınmıştır. Bugün gündeme gelen özel istihdam büroları düzenlemesinin temel dayanağı da bu yasadır. Çalışma mevzuatımızda bir şirketin başka bir şirkete işçi kiralaması düzenlemesini getiren iş yasasının 7. maddesidir. Bu maddeye göre, bir işveren kendi işçisini bir başka işverene toplam 1,5 yıl süreyle kiralayabilmektedir. İşçiyi adeta köleleştiren bu düzenleme 13 yıldır uygulanmaktadır. Ancak bu uygulamadan yeterli verim alamayan hükümet özel istihdam büroları aracılığı ile işçi kiralanmasını sağlamaya çalışmaktadır. Bu amaçla 5920 sayılı Yasa, TBMM'de 26 Haziran 2009 günü kabul edilmiştir. 26 Haziran 2009 tarihine kadarki uygulamada, şirketler kendi işçilerini bir başka işyerine kiralayabiliyorlar; özel istihdam büroları da işçi arayan şirketlere işçi bulmada aracılık edebiliyordu. Ancak özel istihdam bürolarının işçi kiralama yetkisi yoktu. 5920 sayılı Yasayla, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verildi. Ancak Cumhurbaşkanı 9 Temmuz 2009 tarihinde 5920 sayılı Kanunun 1. maddesini bir kez daha görüşülmesi talebiyle TBMM Başkanlığı'na geri gönderdi. O gün geri gönderilen çalışma hayatında kuralsızlığı artıracak işte bu yasa bugünlerde tekrar meclise getiriliyor. Hatırlayanlar mutlaka olacaktır 2009 yılında bu olay kamuoyunda çok ses getirmiş ve o günkü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu baskıyla yasayı veto etmişti. Ancak şu an durum ne? Kimseden ses yok daha doğrusu sanki kimsenin haberi yok. Özel istihdam bürolarından işçi kiralanması demek insan simsarlığı işçi simsarlığı demektir. Taşeron işçilerin haklarının ortadan kalkması demektir. Hükümetin kadroya alacağız vaadinin boşa çıkması demektir. Buna sessiz kalanlarında bu suça ortak olması demektir.