Milli Eğitim'de ard arda yapılan kadrolaşma operasyonları sonucunda yöneticilerin büyük çoğunluğunun Eğitim Bir-Sen üyelerinden olması sağlandı.
'SENDİKAM
SAĞ OLSUN'
Yöneticilerin neredeyse %90'ı Eğitim Bir-Sen üyesi. 9 yıl önce bir hizmetli Eğitim Bir-Sen'e üye olunca hemen Bakanlığın açtığı sınavı kazanıp, memur oluyor. Bir yıl sonra Şeflik sınavını kazanıyor. Daha sonra Şube Müdürlüğü sınavını da kazanarak, Şube Müdürü oluyor. Milli Eğitim'in en temel görevleri olan Öğretmenlik, okul müdür yardımcılığı, Müdür Başyardımcılığı, Okul Müdürlüğü yapmadan bir üst makama gelebiliyor. Eskiden, milletvekili yakını olan bazı kişiler bu başarıyı (!) gösteriyordu. Şimdi milletvekiline ne gerek var? 'Sendikam sağ olsun' misaliyle hayaller gerçek oluyor.
BİZE ÜYE OL, SÜPÜRGEYİ
BIRAK ŞUBE MÜDÜRÜ OL
Eğitim Bir-Sen destekli bu hizmetli kardeşimiz, 9 yıl önceki okul müdürünün amiri konumuna geliyor. Üç hamlede o kadar kişiyi geçerek, Şube Müdürü olanı artık kim tutar? Yarın İlçe Milli Eğitim Müdürü olur. Öbür gün İl Milli Eğitim Müdürü olur. Yandaşlık Kariyeri Genel Müdürlüğe kadar uzayabilir. Şimdi suç Eğitim Bir-Sen'de mi? Tabii ki Hayır! Suç diğer sendikalarda. Bu hizmetli personel, Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen veya Eğitim-İş üyesi olsaydı, değil şube müdürü memur bile olabilir miydi? Geldiği bu noktayı hayal bile edemezdi. Yarın Eğitim Bir-Sen üye kazanmak için bu konuda bir afiş hazırlarsa hiç şaşırmam. Afişte, 'Hizmetli Kardeşim, Süpürgeyi Bırakıp, Şube Müdürü Olmak İstiyorsan. Hiç Vakit Kaybetme, Bize Üye Ol' veya 'Bize Üye Ol, Süpürgeyi Bırak Şube Müdürü Ol' sloganları da kullanabilirler. Bir başka afişte ise; 'Öğretmen Kardeşim, Bize Üye Olursan, 8 Yıl Beklemeden Şube Müdürlüğünü Kaparsın' sloganı kullanılabilir.
SINAV KAZANAMAYANLAR
İÇERİ, KAZANANLAR DIŞARI
Bir afişte de 'Okul Müdürü Kardeşim, 75 Puanı Alabilmek İçin, Akademik Kariyerine, Takdir ve Teşekkürlerine Güvenme. Sadece Bize Güven, Üye Ol, 75 Puanı Cebine Koy' veya 'Bana Sendikanı Söyle, Sana Müdür Olup, Olmayacağını Söyleyeyim' denilebilir. Bugüne kadar girdiği hiçbir yönetici sınavını kazanamayanları üye yapmak için de şu şekilde afiş hazırlanabilir. 'İşte Sendika Bu! Kariyere, Liyakata, Sınav Kazanmaya Düşman; Yandaşlığa Dost Sendika' 'Hiçbir Sınavı Kazanamayanlar İçeri, Sınav Kazananlar Dışarı' Kuralsızlığın, yasaların hiçe sayılmasının bol bol yaşandığı eğitim camiasında buna benzer daha çok afiş sloganı üretilebilir…
*
ESKİŞEHİRLİ HAKİM ODABAŞI
HSYK ÜYELİĞİNE ADAY OLDU
Türk Yargı Sisteminin en tepe kuruluşlarından birisi olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 12 Ekim'de seçimleri yapılacak. Eskişehirli Hakim Hasan Odabaşı yapılacak bu seçimlerde Yargıda Birlik Platformu listesinden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyeliğine aday oldu. Yargıda Birlik Platformu'nun 11 kişilik listesinde yer alan Ankara Bölge İdare Mahkemesi Üyesi olan Hakim Hasan Odabaşı HSYK'nın İdari Yargı Üyeliği için aday oldu. 20 Nisan 1963 Eskişehir Mihalıççık doğumlu olan Hasan Odabaşı, dürüstlüğü ve ilkeli duruşu ile Türk Yargı Camiasında öne çıkan ve sevilen isimlerden birisidir. Odabaşı seçimi kazanması durumunda HSYK'da Eskişehirli bir üye görev yapacak. Hemşerimiz olan Odabaşı'na başarılar diliyorum…
*
Cumartesi
Hikayeleri
HANGİMİZİ EVİNİZDE İSTERSİNİZ?
Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı üç yaşlı adamın evinin önünde oturduklarını görür. Onları tanımaz.
NİYE GİREMEZSİNİZ?
- 'Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız' der. 'Lütfen içeriye gelin ve bir şeyler yiyin.' 'Evin erkeği içerde mi?' diye sorarlar adamlar.
- 'Hayır' der kadın. 'O dışarıda.' 'Öyleyse içeri gelemeyiz' diye cevap verirler. Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde, kadın başından geçenleri kocasına anlatır. 'Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler' der. Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder. 'Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz.' der yaşlı adamlar. Kadın öğrenmek ister; 'Niye giremezsiniz?'
SEVGİYLE DOLAR
Yaşlı adamlardan bir tanesi açıklar : 'Onun adı ZENGİNLİK' der ve bir arkadaşını gösterir, bir diğerini işaret eder, 'O BAŞARI', ben de SEVGİ.' Sonra ekler; 'Şimdi içeri gir ve kocanla konuş, hangimizi evinizde istersiniz?' Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyunca neşelenir. 'Ne güzel!' der, 'madem öyle, Zenginliği içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun.' Karısı itiraz eder; 'Canım, niçin başarıyı çağırmıyoruz?' Bu sırada konuştuklarını evin diğer köşesinde bulunan gelinleri duyar. Zıplayarak gelir ve kendi fikrini söyler. 'Sevgiyi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!' 'Gelinimizin önerisini dikkate alalım' der adam karısına. 'Dışarı çık ve Sevgiyi bizim misafirimiz olması için davet et.'
İKİSİ DIŞARIDA
KALIRDI
Kadın dışarı çıkar ve üç yaşlı adama sorar; 'Hanginiz Sevgi? Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol'. Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar. Diğer iki yaşlı adam da onu takip ederler. Kadın şaşırmış bir şekilde Zenginlik ve Başarıya sorar: 'Ben sadece Sevgiyi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?' Zenginlik ve Başarı bir ağızdan cevap verirler: 'Eğer Zenginlik ya da Başarıyı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı ama sen Sevgiyi davet ettin. O nereye giderse biz de oraya gideriz. Nerede Sevgi varsa, orada Başarı ve Zenginlik de vardır!'
foto şaka
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Vali Bey Milli Eğitim Müdürü Necmi Bey, bana seçimde oy vermediği için hayranlarının arttığını söyleyen bizim eğitim sendikasının başkanının dediğini yaparken, benim eski danışmanım Ertuğrul Dindar'ın dediğini hiç yapmıyormuş.
Vali Güngör Azim Tuna: Nabi Bey, Bakanlık sizde, mühür sizde! Kimi kime şikayet ediyorsunuz? Vallahi anlayamadım.