Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, önceki akşam ESTV'de Ekstra Gündem programındaydı…

Gündemdeki pek çok konu üzerine açıklamalar yaptı…

Gündoğdu,

TDKB Vakfı,

Taşbaşı,

Küçük Sanayi,

CHP…

Her biri ayrı bir başlık altında uzun uzun konuşulması, değerlendirmeler yapılması gereken konular…

Ancak,

Daha sıcak bir gündem olması hasebiyle Gündoğdu Mahallesi'ne eğilmek gerekiyor gibi geliyor bana…

***

Gündoğdu Mahallesi,

2013 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile,

'Afet Riskli Alan' ilan ediliyor…

Ve o günden bugüne, Gündoğdu mahallesi sakinleri, daha doğru bir deyimle Gündoğdu Mahallesi'nin Afet Riskli Alan ilan edilen bölümünde yaşanan ve toplamda 1060 konut sahibi mahallelinin keyfi kaçık…

Kimse ne olduğunu, bundan sonra neler olacağını ya da olabileceğini bilmiyor…

Bu nedenle de,

Belediye Başkanını bulduklarında belediye başkanına, milletvekili bulduklarında milletvekiline dertlerini anlatıp, çare istiyorlar…

Durum genel hatlarıyla böyle…

Önceki akşamdaki programda Kazım Kurt'a, 'mahalleliden istediği yetkinin ne olup olmadığını sorduk…

Hani Salih Koca diyor ya;

'Mahalleliden yetki için imza istiyor, yok bir de tapularını isteseydi…'

***

Kazım Kurt'un anlattıklarından yola çıkarsak, sonuç şu;

Kazım Kurt,

Gündoğdu Mahallesi ile ilgili Afet Riskli Alan Uygulamasını Odunpazarı Belediyesi'nin yapması için Bakanlıktan isteyeceği yetki için, mahalleliden yetki istiyor…

Resmi bir prosüdür değil…

Yalnızca,

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yetki devri isterken, 1060 konut sahibinden büyük çoğunluğunun arkasında olduğunu ve onların da yetkinin Odunpazarı Belediyesi'ne verilmesini istediklerini gösterir bir baskı unsuru kullanmayı istiyor…

Bakanlık üzerinde psikolojik baskı için…

Yoksa,

Yetki için mahalleliden imza isterken, onların sahip oldukları mülklerinden ya da haklarından vazgeçmelerini falan istemiyor…

***

Sonuçta,

Gündoğdu Mahallesi'ni bu cenderenin içine sokanlar, aynı şekilde çıkarmalıdırlar…

Tüm çaba ve gayret sonuç odaklı olmalı…

Burada 1060 konutun sahibi Gündoğdululara da önemli bir görev düşüyor gibi;

Önce,

Bu cendereyi yaratan gerçek sorumluları belirleyecek, sonra da ne istediklerine karar verecekler…

Ki,

Bu kararlardan sonra, neyi kimden isteyeceklerini belirleyebilsinler…