Artık son düzlüğe girildi. Pazar günü sandığa gidip elimizi vicdanımıza koyarak hür irademizle oyumuzu kullanacağız.
Yaklaşık iki aydır cumhurbaşkanı, bakanları, siyasi partilerin genel başkanlarını, milletvekili adaylarını meydanlarda, TV'lerde konuşmalarını dinledik. Birçok vaatlerde bulundular.
Bu vaatlerden bırakın hepsini 10'da biri dahi gerçekleşse Türkiye'de yaşanan sorunların çoğu giderilmiş olur. Çalışanlara, emeklilere verilen sözler yerine getirilirse yıllardır çektikleri geçim sıkıntısı tamamen giderilemese bile biraz rahat nefes almış olacaklar.
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklilere Ramazan ve Kurban Bayramlarımda verilen ikramiyelerin asgari ücret kadar olacağının sözünü verdi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, temmuz ayında emeklilere 6 aylık enflasyon farkı ve refah payı vereceklerini vaat etti.
* * *
Verilen sözler gerçekleşirse seçimden sonra köylü, çiftçi, üretici, küçük esnaf, dar gelirliler, kadınlar, gençlerin yaşadıkları sorunlar giderilmiş olacak!
Sağlık çalışanlarına, öğretmenlere, polislereverilen sözleri unutmayacağız.
Seçimin bitmesini dört gözle bekliyorum.
14 Mayıs akşamı sandıktan cumhurbaşkanı kim çıkar, hangi parti veya ittifak TBMM'de çoğunluğu sağlarsa verdikleri sözlerin millet olarak takipçisi olacağız.
* * *
65 yaşındayım.
46 yıldır da gazetecilik yapıyorum.
Kaç seçim yaşadım.
Kaç cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, genel başkanlar gördüm.
Seçim öncesi meydanlarda bol bol vaatlerde bulundular.
Seçimi kazanıp koltuğa oturduklarında çoğunu unuttular.
İnşallah 14 Mayıs verilen sözlerin unutulmadığı, umutlarımızın umutsuzluğa dönüşmemesi son seçim olur.
ARTIK BU SEÇİMDEN GERÇEKLEŞİR!
Yanlış hatırlamıyorsam 1997 milletvekili seçimlerinde iktidara talip olan siyasi partilerin genel başkanları, milletvekili adayları Eskişehir'i demiryolu ile limana bağlayacaklarını, kuzey ve güney çevre yollarını yapacaklarını vaat ettiler. Seyitgazi-Afyon arasındaki karayolunu genişleteceklerinin sözünü verdiler. Ancak bu iki önemli konuda 26 yılda adım atılmadı.
AK Parti iktidarları döneminde Eskişehir'e gelen Ulaştırma Bakanları'Müjde Eskişehir'i demiryolu ile limana bağlayacağız' dediler ancak Kaymaz'ı geçince unuttular.
Son 4-5 yıldır da 'Eskişehir'in demiryolu ile imana bağlanması' yeniden konuşulmaya başlandı.
Sanayi Odası Başkanı, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı 14 Mayıs seçimleri öncesi tekrar gündeme getirdiler.
Hatta Ulaştırma Bakanı'na giderek Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nin Gemlik veya Mudanya limanına bağlanmasının önemini anlattılar.
'Gündemimizde. Planlamasını yapıyoruz. Planlama bitince yatırım programına alınacak' diye geçiştirdiler.
14 Mayıs seçimleri öncesi Eskişehir'e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Eskişehir'i demiryolu ile Gemlik Limanı'na bağlayacağız. Seyitgazi-Afyon karayolunu duble yol yapacağız' sözünü verdi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da benzer sözler verdi.
İki cumhurbaşkanı adayı da söz verdiğine göre 14 Mayıs'ta sandıktan çıkacak milletvekilleri Erdoğan ve Kılıçdaroğlu'nun Eskişehir için verdiği sözlerin takipçisi olmalılar.
* * *
Birileri'Sanayimiz hızlı bir şekilde gelişirse çok göç alırız. Bunun sonucunda da Eskişehir yaşana bilirlikte ve güvenlikte bugünü mumla arar' diyor.
Kentlerin gelişmişliklerinden birisi de sanayisinin gelişmiş olmasından geçer.
Bakın Organize Sanayi Bölgesi yeni yeni yatırımcı çekmeye başladı.
Çünkü Türkiye'nin alt ve üst yapıları hazır en modern Organize Sanayi Bölgesi…
'Efendim sanayi gelişirse göç alırız. Kent olarak bu göçe hazırlıklı mıyız?' diyenler var.
'Hızlı göç alan İstanbul, Adapazarı, İzmit ve Bursa gibi illerimiz ne yazık ki çarpık kentleşme mağduru oldu' diyorlar.
* * *
Son yıllarda şehirde yeni imara açılan bölgeler var.
Bu bölgelerde belediyelerin yaptıkları imar planları var.
Yeni yapılan veya yapılmakta olan binalarda belirlenen imar planlarına göre inşa ediliyor.
'Çarpık kentleşmeye yol açar' veya 'şehir göç alırsa içinden çıkılamaz hale gelir' düşüncelerine katılmıyorum.
İmar planlarını delmez, planlara uygun yapılar yapılırsa, ki Eskişehir'de bu uygulanıyor.
O zaman şehrin gelişmesinden, göç almasından korkmamalıyız.
* * *
ESKİŞEHİR'İN SORUNLARINI BİLEN VEKİLLER OLMALI
Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, 14 Mayıs'ta gerçekleşecek genel seçimler öncesinde yaptığı açıklamada Eskişehir'in sorunlarını hatırlatarak, seçilecek milletvekillerinin de bu sorunlara hakim kişiler olması gerektiğini vurguladı.
Bu açıklamanın milletvekili adayları belirlenmeden önce yapılsaydı mantıklı olurdu. Milletvekili adayları belirlendikten sonra yapılması 'biraz geç olmadı mı?' diye sorarlar.
14 Mayıs'tan sonra sandıktan çıkan Eskişehir Milletvekilleri bugüne kadar yaptıkları STK ziyaretlerinde yukarıdaki yazımda belirttiğim sorunlar ile şehrin diğer sorunları hakkında bilgilendirildiler.
CHP'li Utku Çakırözer 2, Jale Nur Süllü 1 dönemdir milletvekili. Pazar günü yapılacak milletvekili seçimlerinde yeniden aday gösterildiler.
İkisi de şehrin sorunlarını biliyor.
Sık sık da TBMM kürsüsünden gündeme getirdiler.
AK Parti'nin milletvekili adaylarından Enerji Bakanı Fatih Dönmez her ne kadar geçtiğimiz dönemlerde Eskişehir Milletvekili olmasa da bakan olarak şehrimize geldiğin de bu sorunlar kendisine sık sık hatırlatıldığı için bilgi sahibi idi.
Bugün AK Parti'den Eskişehir milletvekili adayı. Daha önce kendisine anlatılan sorunlar hakkında daha detaylı bilgi sahibi oldu.
İkinci sıra adayı Prof. Dr. Ayşen Gürcan'ın da STK'lara yaptığı ziyaretlerde şehrin sorunlarını ezberlediğini düşünüyorum.
14 Mayıs seçimlerinden sonra Eskişehir milletvekili seçilen 6 vekil sık sık bir araya gelip şehrin var olan sorunlarının çözülmesi için birlikte hareket edebilirse kazanan Eskişehir olur.
* * *
Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru'nun gündeme getirdiği sorunlar ise şöyle:
-Seyitgazi ve Alpu yolları gibi ölüm yollar.
-Kuzey-Güney çevreyolu.
-Eskişehirlilerin Kaymaz'da siyanürle, Sevinç Köyü'nde kömür ocağıyla mücadelesi var.
-Bu şehrin neredeyse 60 yıllık markası olan Eskişehirspor'un amatör kümeye düşme tehlikesi var.
-Özetle bu kentin yıllardan beri çözüm bekleyen, her gün üstüne yenisi eklenen, her seçim döneminde vaat olarak verilen fakat seçim sonrası unutulan sorunları var.
* * *
Kumru, 'tüm bu sorunlar ortadayken önümüzdeki seçimden sonra şehrimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde temsil edecek 6 vekilimizi seçeceğiz. Eskişehir'in sorunlarını Eskişehirli vekillerin çözeceğine inanıyorum' dedi.
* * *
KISSADAN HİSSE:
HAYAT BÖYLEDİR İŞTE
Bir adam, Afrika'da yürürken arkasından bir aslanın koştuğunu görür. Hızla kaçarken tam önünde bir kuyu görür ve hızla kuyuya iner. İpe sarılıp kuyuya inerken, alt tarafta büyük bir yılan görür. Yılan hızla buna doğru yükselirken 'Ne yapacağım' der.
Üstte aslan altta yılan…
O sırada iki tane fare biri beyaz diğeri siyah ipi kemirmeye başlar. Her yerden başı belada iken bir anda bir yüzünde ıslak bir şey hisseder. Bir arı bir damla balı yüzüne bırakır ve balın tadı damağında iken uyanır ve 'OH BE RÜYA İMİŞ' der.
Bir seyyide anlatır.
'Rüyamın yorumu ne diye?' diye sorar.
Seyyid gülerek, 'Anlamadın mı?'.
'Peşinden koşan aslan ölüm meleğidir. İçinde yılan bulunan kuyu senin mezarındır.
Sarıldığın ip senin hayatındır. Beyaz ve siyah fare gece ile gündüzdür ömrünü kemirirler. Peki ya o bal nedir dersen? Dünyanın geçici lezzetidir.'
(alıntı)
* * * *
fıkra:
Horlayan Yolcu
Erzurum'da şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan bir otobüste muavin horlayan yolcuyu insanları rahatsız ettiği için uyandırır. Yolcu umursamaz tekrar uykuya dalar ve horlamaya devam eder.
Bunun üzerine muavin sinirlenir ve adamla tartışmaya başlar, tartışma uzayınca muavin adamı otobüsten indirmeye karar verir. Sinirlenen adam muavini bir güzel döver, otobüs şoförü müdahale edince şoför de dayaktan payını alır. Yedek şoför gelir, adam onu da dövdükten sonra otobüsten iner, inerken de boksör olduğunu söyler.
Aynı muavin, başka bir gün yine bir yolculuk sırasında yolculardan birinin horladığını duyar ve yolcuyu kibar bir şekilde uyandırdıktan sonra sorar;
- Gardaş boksör misen?
- Hayır
- Karateci misen?
- Hayır
-Tekvandocu misen?
- Hayır
- Kungfucumisen?
Adam şaşırır ve yine 'Hayır' der.
Bunun üzerine muavin şaşkınlıkla sorar;
- Peki gardaş, neyine güvenip horlirsen?
* * *