Hani beden bazen hasta olur ya..!

Kendi başına bir halt olmayan virüsler hücrelere sızar; hücrelerin yetkelerini, enerjilerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaya başlar ya ..!

Ateş yükselir birden.

Sancı, bulantı, kızartı gibi arazlarla kendini gösterir ya hastalık…!

Beden uyurken, beden görmezken, fark ettirmeden,

Virüs bedeni ele geçirmeye çalışır ya..!

Ancak dikkatli gözler fark eder arazları.

Hastalık gösterince kendini, doktor tanısından çıkan reçetede,

Şöyle '-isin'li '-misin'li, 'cool' isimli bir ilaç…

Anti bilmem ne..!

***

'Türkiye'nin virüsleriydiler.'

Virüsün tüm özelliklerini taşıyorlardı FETÖ elemanları.

Alınları secdede, hizmet etmeyi seven, yardımsever, insancıl kişi görüntüleri vardı.

'Tehlike promilleri'ni ölçsen, sıfır çekerlerdi.

Uzun zamana dayanan 'mazbut yolculuk'larında; devletin hücrelerine sinsi sinsi yerleştiler; birleşerek dokuları (kurumları) ele geçirdiler.

Bu işgali sadece 'dikkatli yurtsever gözler' gördü.

Yazdılar, konuştular, anlattılar, uyardılar…

Yönetenleri inandıramadılar, tepkiyle karşılandılar.

Susturuldular, bertaraf edildiler, ezildiler, hakarete uğradılar.

'Vatan haini' veya 'din düşmanı' ilan edildiler.

İktidar ise çooook geç anlayabildi, onların önceden gördüklerini.

***

Devletin bedenini ele geçirdiğini sanan FETÖ'cüler ülkeyi tümden ele geçirmeye yeltendiler.

Hepimize sancılı, kanlı günler yaşattılar.

FETÖ hastalığının gelişimini durduran serum, 'halkın demokratik direnişi' oldu.

Direniş tamam, teşhis belli…

Sonrasında, normal yasal düzende temizlenmesi olanaksız virüsler için bir ilaç gerekiyordu; bulundu:

'OHAL'

Meclisten ve toplumdan tam destek aldı.

Altında 'antiterör' yazan bir ilaç.

***

'OHAL'in yan etkileri yok mu?'

Kimse ilacın prospektüsünü tam olarak okuma gereğini duymadı. Ağdalı kıvrak dille bezenmiş vaatlere inanıldı.

Endikasyonlar anlatılırken, kontrendikasyonlar dikkate alınmadı.

Kısa zamanda bizim antiterör ilacının yan etkileri görüldü:

Hukuk siyasallaşıyor,

Temel hak ve özgürlükler rafa kaldırılıyor,

İmam-hatipleşme yoluyla eğitim dinselleştiriliyor,

Hiçbir neden gösterilmeden binlerce yurttaşın hayatı karartılıyor, ekmeği elinden alınıyor,

Halk iradesini temsil eden parlamento devre dışı bırakılıyordu.

Prospektüsünde fark edilmeyen 'yan etkiler, siyasi literatürü değiştiriyor'du.

İktidarı elinde tutanlar meydanın kendilerine kalmasından memnun, ikinci kutuyu yazarken, tedavinin bir yılı aşacağı söylencesini de esirgemiyorlar.

***

OHAL'in yan etkileri demiştik ya..!

Toplumda yan etkilerle ilgili 'kuşku' var.

Yan etkilere karşı gösterilen direnç, 'alerji'ye neden oluyor.

İlginçtir ki,

Alerji hastada değil, ilacı yazanda oluşuyor nedense..!