Okullar açılalı iki hafta oldu. Eskişehir’in Alpu ilçesindeki üç kırsal mahallede ilkokul ve ortaokulda okuyan öğrenciler taşımalı eğitim sisteminde yaşanan aksaklıklar nedeniyle okullarına henüz başlayamadı.

Okullar açılalı iki hafta oldu. Eskişehir'in Alpu ilçesindeki üç kırsal mahallede ilkokul ve ortaokulda okuyan öğrenciler taşımalı eğitim sisteminde yaşanan aksaklıklar nedeniyle okullarına henüz başlayamadı.
Dereköy, Özdenk ve Büğdüzü mahallelerinde ikamet eden öğrenciler servis tahsis edilmemesinden dolayı okullarına gidemiyorlar.
Halbuki okullar açılmadan aylar önce servis ihaleleri yapılarak yaşanan mağduriyetin önüne geçilmeliydi.
Alpu İlçe Milli Eğitim Müdürü'nün yaşanan bu sorundan haberi yok mu?
Var ise sorunun çözümü için İl Milli Eğitim Müdürlüğünü bilgilendirdi mi?
İl Milli Eğitim Müdürlüğü öğrencilerin mağduriyetini gidermek için ne yaptı?
Bugün ihale açsanız ihalenin sonuçlanması ve servisin başlaması en az bir ay sürer.
Bu öğrenciler bir ay daha okullarına gidemeyecek mi?
* * *
Servis olmadığından okullarına gidemeyen öğrencilerin velileri Alpu Belediye Başkanından servis talebinde bulundular.
Belediye Başkanı da haklı olarak, 'Ben araba veririm ama bu servis işlerinde bir sürü prosedür var. Bir tane çocuğun burnu kanasa hepimiz sorun yaşarız, sıkıntı yaşarız' demiş.
Veliler daha sonra Kaymakamlığa giderek servis gelmediğinden dolayı çocuklarını Bozan'daki okula gönderemediklerini, bu konuda yardım talep etmişler. Ancak sorunun çözümü noktasında bir yanıt alamamış.
* * *
Öğrenci velilerinden Atila Akbulut, 'Okullar okul açıldı açılalı servis gelmiyor, anlaşamamışlar. Milli Eğitim ile konuştuk. Kaymakamlığa gittik. Ancak sorunun çözümü noktasında bir yanıt alamadık. Çocukların Bozan'daki okula gitmeleri gerekiyor. Her sene taşımalı gidiyorlardı. Ulaşımı devlet karşılıyordu. Bu sene ilgilenen yok, herkes sorunu birbirinin üzerine atıyor. Mahallelerimizde okul olmadığı için taşımalı eğitim uygulanıyordu. İlkokul ve ortaokul öğrencileri olmak üzere üç mahallede 20 çocuğumuz var mağdur olan. Bu hattı alan servisçi yok, bizim çocuklarımız ortada kaldı, mağduruz. İmkanımız olsa kendimiz götürüp getireceğiz. Ancak imkanımız yok. Çocuklarımız ortada kaldı' diye dert yandı.
* * *
Valimiz Hüseyin Aksoy'un konu hakkında bilgi sahibi olup olmadığını bilmiyorum.
Yoksa en azından bu yazımı okuduysa bilgilenmiş oldu.
20 öğrencinin mağduriyetinin giderilmesi ve okullarına kavuşmaları için gerekeni yapacağına inanıyorum.
* * *

AKARYAKIT ZAMLARI ÜRETİMİ BİTİRME NOKTASINA GETİRDİ
Mazot ve gübre zamları çiftçinin belini bükmeye devam ediyor. Çiftçi artan girdi maliyetlerinden, esnaf vatandaşın alım gücü düştüğü için satış yapamamaktan yakınıyor.
Büyük ve küçükbaş hayvan besicileri ise artan yem ve arpa fiyatlarından dolayı yem ve arpa almakta zorlandıklarını, sabah erkenden otlamaya götürdüklerini, akşam döndükten sonra sabaha kadar yem vermediklerinden dert yanıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı Ziraat Odası'na gitmiştim.
Üreticiler ve besiciler dert yanıyorlar. Aslında bu sorunların çözüm makamı Ziraat Odası olmadığını onlarda biliyor. Herhalde sıkıntılarını anlatarak kendilerini dinleyen bir makam olduğu için psikolojik olarak rahatlıyorlar.
'Ne ektiğimizden ne yetiştirdiğimizden kazanıyoruz'
Geçimini tarım ve hayvancılık ile sağlamaya çalışanlar, 'Gübreye, mazota ve elektriğe gelen zamlar nedeniyle tarım bitme noktasına geldi. Yem alamadığımız için hayvanlarımızı yok pahasına satmak zorunda kaldık' diye dert yandı.
'Ne ektiğimizden ne yetiştirdiğimizden kazanıyoruz ne yapacağımız şaşırdık' diyorlar.
'Tarladan traktörümüzü mazot zamları ile çektik; ineği, koyunu sattık. Borçları nasıl ödeyeceğimizi kara kara düşürüyoruz' diyen çitçiler, yem ve gübre fiyatlarındaki önlenemeyen artışın, hayvancılığı da bitkisel üretimi de bitirdiğinden yakındılar.
'Traktörler tarlada olması
gerekirken evde'
Çiftçilerin konuşmasına kulak misafiri oldum.
'Mazotun litre fiyatı 40 lirayı geçti. Mazota yapılan zam üretimi artık bitirme noktasına getirdi. Tüm dünyada arttığı söylense de bizdeki artış alım gücünü tamamıyla bitirdi. 40 liralık mazotu traktörümüze, su motorumuza, biçerdöverin deposuna koyamıyoruz. Traktörler tarlada olması gerekirken evde park halinde. O bize bakıyor bizlerde traktöre. Mazot zammı ulaşımı etkiliyor, nakliyeyi arttırıyor dense de en çok üreticimizi mağdur etti. Ürünün verimini azalttı, üretimi kıstı, ürettiğimiz ürünün fiyatını artırdı. Üretim için kullandığımız mazotu alamıyoruz. Normal bir traktör günlük 4 bin TL'lik mazot harcıyor. Her gün bu parayı bulup traktörün deposuna mazot koyamıyoruz. Traktörün bir aylık mazot masrafı 200 bin TL. Bizler her ay ürün hasat edemediğimiz için çaresiz kalıyor, tarlamızı sürüp ekemiyoruz' diye dert yanıyorlar.
ÖTV VE KDV'SİZ MAZOT VERİLSİN
Besici ve üreticiler, 'En azından yetkililerden şu zor dönemde üretimde kullandığımız mazottan vergi alınmasın ÇKS'de ne kadar üretim yaptığı belli. 1 dekar tarımsal alan için 10 LT üzerinden vergisiz (ÖTV-KDV) mazot verilsin. Üretmekten değil, üretememekten korkuyoruz' diyolar.
* * *
Çiftçi ürünü ekiyor ama gübre atamıyor çünkü alacak gücü yok. Tarlasını süremiyor, sulayamıyor çünkü mazot çok pahalı. Ektiği üründen para kazanmak için ister istemez tasarruf tedbirleri uyguluyor. İnşallah bir çözüm olur yoksa gidişat iyi değil. Bence umut var. Gübre ve ilacın hammaddesi dışarıdan geliyor, ülkemizde olursa belki de fiyatlar yarı yarıya düşer. Avrupa'da bir kasırga oluyor, biz Türkiye olarak onu fazlasıyla hissediyoruz.
Tarımda olmazsa olmaz iki şey var. O da gübre ve mazot. Her ikisi de aşırı zamlandığı için ekim azalıyor dolasıyla gerek hububat gerekse sebze-meyve fiyatları uçuyor.
Devlet gübre ve mazotun fiyatını düşürürse hem eskisi gibi üretim artan hem de fiyatlar düşer.
* * *

AYVALI MAHALLESİ YOLU NİHAYET ASFALTLANDI
Seyitgazi ilçesine bağlı Ayvalı Mahallesi ilçenin en büyük kırsal mahallelerinden (köy) birisi.
Seyitgazi'ye 5 Eskişehir'e ise 35 kilometre uzaklıkta.
Mahalle halkı ihtiyaçlarının büyük bölümünü ilçeden karşılıyor.
Ayvalı Mahallesinde ikamet edipte Eskişehir'e işe veya liselere gidenler var. Büyükşehir Belediyesi'nin toplu taşıma otobüsleri de geliyor.
Yol çok bozuk ve dardı.
Geçen yıl genişletildi.
Bozuk olan kısımlara da malzeme döküldü.
2023'ün Nisan ayında ise asfalt için alt yapı çalışmaları başladı.
Mayıs ayından beri asfalt dökülmesi için bekleniyordu.
Mayıs ve haziran aylarında aşırı yağışlar nedeniyle yol yeniden bozuldu.
Temmuz ayında yeniden malzeme dökülerek düzeltildi.
Ardından asfalt çalışmasına başlanacağı bekleniyordu.
Yol asfaltlamayınca dedikodular başladı.
'14 Mayıs seçimlerinde AK Parti birinci olunca asfaltta kaldı' diye.
Bu dedikodulardan sonra Büyükşehir Belediyesi ile görüştüm.
'Seçimle ilgisi yok. Yolun yapımı için ihale yapıldı. Müteahhittin işlemleri tamamlanması bekleniyor. En yakın zamanda asfalt çalışması başlayacak' demişlerdi.
Nihayet geçtiğimiz hafta içerisinde Ayvalı Mahallesinin yolunun asfalt çalışmalarına başlandı.
Yıllardır Ayvalı Mahallesinde yaşayanların yaşadıkları yol sorunu da giderildi.
* * *
FIKRA:

Tatil Hayali
Kadının biri rahatsızlandığı için doktora gitmiş. Doktor şikayetini sorunca kadın başlamış anlatmaya:
─ 'Sürekli ağrılarım oluyor. Kollarım, bacaklarım, hele de sırtım, akşam olduğunda başlıyor ağrımaya.'
Kadını dinleyip muayene eden doktor; ağrılarının sebebinin fazla çalışmak olduğunu, ağrılarından kurtulabilmesi için güzel bir tatile gitmesi gerektiğini söylemiş. Bunu duyan kadın, sevinçle evinin yolunu tutmuş. Evine varınca kocası kadına sormuş:
─ 'Doktor ne dedi?'.
Kadın heyecanla anlatmış:
─ 'Tüm ağrılarımın sebebi fazla çalışmakmış. Doktor güzel bir tatile gidersek hiçbir şeyimin kalmayacağını söyledi.'
Bunları söyledikten sonra kadın, kocasına sormuş:
─ 'Nereye gidelim acaba?'.
Adam cevap vermiş:
─ 'Başka bir doktora gidelim hayatım, başka bir doktora.'
* * *