31 Mart 2014’de yapılacak yerel seçimlerine 120 gün kaldı… Sayılı günler gelip geçiyor.

Bir bakmışız 31 Mart gelmiş, sandık başına gidip oy kullanıyoruz…

Mevcut belediye başkanları artık son yokuşu çıkıyorlar.

Ardından düzgün yola girecekler…

Ama bu yolda bakalım kimler yürüyecek, kimler yarı yolda kalacak.

İşte bunun için çatısı altında bulundukları AK Parti ve CHP anket çalışması yaptırıyor…

Anket derken bir haftadan beri günde en az iki kez telefonla arandık.

Anketi yaptıran kişinin de AK Parti Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı olduğu iddia edenler oldu.

İddianın doğru olup olmadığı konusunda bilgim yok.

Süleyman Ekşi, belki de Odunpazarı ilçesinde yaşayan seçmenler arasında ne kadar karşılığı var? Bunun ölçümü yaptırıyor olabilir.

Önemli olan aday adaylarının değil siyasi partilerin yaptırdığı anketler…

AK Parti’de temayül yapıldı. Sıradaki aşamanın “anket” olduğu söyleniyor.

CHP ise mevcut belediye başkanlarının olduğu yerlerde memnuniyet anketi yaptıracak. Orada başarılı olduğu yönünde toplumda kanaat oluştuğu anket sonucuna yansıyan yerlerde belediye başkanları tekrar aday gösterilecek…

EMİRDAĞLI ADAY BEKLENTİSİNDELER

Eskişehir’de 120 bine yakın Emirdağlının yaşadığı iddia ediliyor…

Bu sayının 150 bin olduğunu da söyleyenler var.

Benim bazı kaynaklardan edindiğim rakam ise 80 ile 100 bin arası…

Eskişehir’de yaşayan Emirdağlılar, 31 Mayıs 2024’de yapılacak olan yerel seçimlerde Büyükşehir, Odunpazarı veya Tepebaşı ilçe belediye başkan adaylarından birisinin Emirdağlı olması beklentisi içerisindeler…

Peki Emirdağlı aday adayları içerisinden merkezdeki üç belediye başkanlığından birisine bile aday gösterilmemesi halinde ne yapacaklar?

İşte bu sorunun cevabı:

Geçtiğimiz çarşamba günü Emirdağlı çok yakın kardeşimi ofisine ziyarete gittim.

Saat: 17.00 sularıydı.

Sekreteri, “Efendim şu anda toplantıdalar. Odaya misafir almamamı istedi. Ne zaman biteceği konusunda bilgim yok. Notunuz varsa toplantı sonunda ileteyim” dedi.

“Benim ismim Sadi Seda. Lütfen kendisine geldiğimi söyler misiniz?” diye ısrar edince sekreter hanım, masasındaki telefonla toplantı odasındaki telefonu aradı.

Arkadaşım toplantısı odasından çıkıp beni karşıladı ve birlikte odaya girdik.

İçeride oturan 10 kişi idi.

10’uda Emirdağ’ın ağır toplarından…

Hani “ak sakallı” deriz veya bir topluluğun “ağabeyleri” olur ya…

İşte o isimler…

Hepsi de Emirdağlı ve benimde yakın dostlarımdı.

Ofis sahibi iş insanı arkadaşım, “Arkadaşlar Sadi abiyi hepiniz tanıyorsunuz. Fahri Emirdağlı. Beni ziyarete gelmiş. Gelmeden önce telefon etseydi toplantıya katılacağımı söylerdim. Eğer sizce de mahsuru yoksa toplantıya devam edelim” dedi.

“Özel bir toplantı ise kalkabilirim” dedim…

Toplantıya katılanlardan bir tek bile itiraz gelmedi.

Kısa bir “hoş geldin”, “hoş bulduk” faslından sonra devam ettiler.

Toplantının konusu 31 Mart 2024 de yapılacak yerel seçimleri idi.

AK Parti de belediye başkan aday adaylığı başvuruları tamamlandı…

Aday adayları içerisinde birisi Odunpazarı diğeri ise Büyükşehir’e olmak üzere iki Emirdağlı var.

Bu iki adaydan birisinin belediye başkanı adayı gösterilmesi için Ankara’da çok sıkı kulisler yapıyorlar.

CHP’de ise “aday adaylık” müracaatları devam ediyor.

5 Aralık’a kadar uzatıldı.

CHP’ye de Emirdağlılardan “aday adaylığı” başvurusu yapan olursa onu da ayrıca değerlendirecekler…

“Bu seçimlere kadar Emirdağlılar olarak ağırlığımızı koyamadık. 31 Mart 2024 seçiminde Eskişehir merkezde belediye başkanlarını biz oylarımızla belirleyeceğiz” diyerek ilk kez birlik beraberlik içerisinde olduklarına şahit oldum…

SIKI PAZARLIK YAPACAĞIZ

Toplantıya katılanlara şunu sordum:

“Peki AK Parti veya CHP’den Emirdağlı isimlerden birisi bile aday yapılmadı o zaman desteğiniz kime olacak?”.

“O zaman gerek belediye başkanı adayları gerekse partilerinin il başkan ve yöneticileri ile sıkı pazarlık yapacağız. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinde başkan yardımcılarından en az biri, daire müdürlerinden ise en az 4 veya 5’i Emirdağlı olacak. Bir de başkan danışmanı. Büyükşehir de ise yine 4-5 daire başkanlığı, 4-5 şube müdürü, 1 genel sekreter yardımcısı ve belediye şirketlerinden birisinin de genel müdürlüğünü talep edeceğiz. Bu isteklerimizi kabul eden belediye başkan adayları ve partilerle anlaşma sağlandığında şu anda 10 ayrı Emirdağ’ın söz sahibi insanlarından WhatsApp grubumuz var. Bu grupların her birisinin altında 5’er grup daha oluşturulacak. Gruplarda hangi adaya destek vermemiz için anket yapacağız. Bu anketten çıkan sonuçları daha sonra Emirdağlı STK başkanları, iş insanları, tüccar, esnaflarından oluşan en az 100 ileri geleni ile toplantı yapacağız. Onlarında fikirlerini alacağız. Ardından en az 2 bin katılımlı bir toplantı daha yaparak hemşehrilerimizden destek vereceğimiz belediye başkanı için partisine bakmaksızın oy isteyeceğiz. Eskişehir de artık belediye başkanlarını Emirdağlılar belirleyecek. İlk kez Emirdağlılar arasında kenetleme sağlandı. Hangi parti olursa olsun Eskişehir’deki bizleri artık görmezden gelmesinler. Bizi görmeyenleri artık bizde görmeyeceğiz. Boşa oy yok. Hiçbir parti ve belediye başkanı adayı ile uzlaşma sağlayamazsak bağımsız belediye başkanı adayı çıkaracağız. Partilerin oylarını böleceğiz. Seçimi hangi parti veya belediye başkanı kazanmış, kaybetmiş umurumuzda olmaz.”

* * *

Gerçekten Emirdağlıları bir seçime bu kadar çok önem verdiklerine ilk kez şahit oldum…

En az 50 bin oyları var.

Organize olduklarında hangi partiye destek verirlerse seçimi kazanma şansı yüzde yüz…

O nedenle özellikle AK Parti veya CHP Emirdağlıları hafife almamalı…

31 Mart 2024 de yapılacak yerel seçimin kaderini belirlemek için adeta ant içmişler…

Bunu görmeyen aday ve siyasi partinin seçim kazanması çok ama çok zor…

* * *

 

aYAKKABI TAMİRCİLERİNDEN KURT’A ÇAĞRI

Havalar soğudu…

Kış yavaş yavaş yüzünü gösterdi.

Geceleri hava sıcaklığı eksi 4-5’lere, gündüz ise 3-4 derece…

Havaların soğumasıyla Sıcaksular’daki ayakkabı tamircilerinin de soğuk hava ile mücadelesi başladı…

Daracık kulübelerde yazın sıcağına, kışın soğuğuna rağmen ekmek parası kazanmak için dayanmak zorundalar…

5-10 metre karelik kulübelerine soba kurmak mümkün değil…

Mecburen elektrik sobalarıyla ısınmaya çalışıyorlar!

Üstü açık ve giriş, çıkışında kapısı olmayan küçük sokakta yaktıkları küçük elektrik sobası nasıl ısıtacaksa…

* * *

Dün eşimin terliğini tamire götürdüm.

Hava birkaç gün öncesine göre daha ılıman olmasından dolayı elektrik sobası yakmamışlar…

“Günde 8 saat bu elektrik sobası çalışsa biz kazandığımızı elektrik idaresine yatırırız. Eve ekmek bile götüremeyiz” dediler.

Benim gazeteci olduğumu bilen iki ayakkabı tamircisi “abi bizi 2 dakika dinler misin?” dedi.

“Tabii ki” dedim.

“Abi kulübelerin halini görüyorsun. Tadilat bile yaptırmak zor. Kışın soğukta ekmek parası için işyerimizi açmak zorundayız. Biz Büyükşehir Belediyesi’nin kiracısıyız. Ama bu küçük sokaktan sorumlu Odunpazarı Belediyesi. Sizden Odunpazarı veya Büyükşehir Belediye Başkanımıza bizim derdimizi anlatmanızı rica ediyoruz. Bizler işyerimizi kapatıp belediyelere gidemiyoruz. Belediye başkanlarımızdan ayakkabı tamircileri çarşısının üzerini kapatmasını ve giriş çıkışlara kapı koymasını rica ediyoruz. Kulübelerimizin bulunduğu sokağın üzeri kapatılır, giriş çıkışlara kapı konulursa en azından kışın soğuğundan bir nebze de olsa kurtulmuş oluruz. Ayakkabı tamiri için gelen müşteri de yağmur ve kardan ıslanmaz.”

* * *

Kendilerini dinledikten sonra hak verdim…

Büyükşehir Belediyesi ayakkabı tamircilerinden cüzi de olsa kira alıyor…

O kulübelerin bulunduğu sokağın üzerini kapatmak ve giriş-çıkışa kapı koymak çok büyük maliyet gerektirmiyor.

“Belediyeler yaptıramazsa bizden 2-3 aylık kira bedeli almasınlar. Kendimiz yaptıralım“ diye de önerdiler.

“Elçiye zeval olmaz” derler…

Benden bu isteklerini duyurmamı rica ettiler…

Ben de yazarak isteklerini duyurdum.

Gerisi belediyelerin işi….

* * *

düşündüren hikaye:

Cennet ve Cehennem

Bir Samuray, Zen üstadı Hakuin’ in karşısına dikilip şu soruyu sordu:

“Gerçekten de cennet ve cehennem var mıdır?”

Üstat: “Kimsiniz?”

“Bir samurayım.”

“Sen mi?” diye dudak büktü Hakuin, “Kendine baksana bir. Hangi efendi senden doğru dürüst hizmet umabilir? Daha ziyade dilenciyi andırıyorsun!”.

Sinirden kıpkırmızı kesilen samuray kılıcını çekti.

Hakuin susmak bilmiyordu: “Vay! Kılıcı da varmış! Ama o kadar beceriksize benziyorsun ki nasıl olsa kafamı kesemezsin!”.

Kanı beynine sıçrayan samuray kılıcını kaldırdı.

Ustaya vurmaya hazırdı. O anda Hakuin sakince, “işte cehennemin kapıları böyle açılır” dedi.

Üstadın serinkanlı tavrına şaşıran samuray kılıcını kınına soktu ve saygıyla eğildi.

Üstad sözünü şöyle bitirdi: “Cennetin kapıları da böyle açılır.”

* * *

 

FIKRA:

 

ARABAM DIŞARIDA 

Temel kırtasiyeye girmiş, tezgahtara: 

- “Pana pir roman lazum” demiş. 

Kırtasiye tezgahtarı sormuş: 

- “Efendim ağır mı olsun hafif mi?” diye sormuş.

Temel: 

- “Fark etmez, nasul olsa arabam dısarudadur.”

* * *