Sendika nedir? Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir.

ANASININ KARNINDAN
İDARECİ Mİ DOĞDU?
Sendika yönetimine seçilenler, kendilerinin çıkarlarını değil, üyelerinin ortak hak ve çıkarlarını çözmekle yükümlüdür. Eğitim Bir-Sen üyesi çok sayıda eğitimci beni arayarak, mevcut bazı sendika yöneticilerinin üyelerini çıkarlarını çözmekten daha çok kendilerine koltuk arama peşinde olduğunu belirtti. Eğitim Bir-Sen üyesi eğitimciler konuyla ilgili şu görüşlerini dile getirdi; 'Tayin olduğu Osmaniye'ye gitmemek için Milli Eğitim Şube Müdürlüğünden istifa edip Hacı Feride Koruyucu İlkokulu'na öğretmen olarak atanan Sendika Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Cırıt'ın geçici görevlendirme ile Cengiz Topel İlkokulu Müdür Yardımcılığı'na getirildi. Cırıt bu atama sayesinde yine öğretmenlik yapmayacak. Demek ki bazı seçilmişler, analarının karnından idareci olarak doğuyormuş(!)

BEŞ YILLIK ÖĞRETMEN
ŞUBE MÜDÜRÜ OLAMAZ
Yine sendika yönetim kurulu üyesi Ertuğrul Baki Çifteler'de görev yaparken, görevlendirme ile Yunusemre İmam-Hatip Lisesi'ne Müdür Yardımcısı yapıldı. 5 yıllık bir öğretmen Milli Eğitim Şube Müdürlüğü yapamaz. Eğitim Bir-Sen Çifteler Temsilcisi Şahin Kılınç görevlendirme ile Çifteler Milli Eğitim Şube Müdürlüğüne getirildi. Kılınç 5 yıllık öğretmen. Bu atama Devlet Memurları Yönetmeliği gereğince 'Vekilin asilin şartları taşıması gerektiği' maddesine aykırıdır. Bu skandal atamayı yapanlar suç işlemiştir. Bu üç kişi sendika yönetiminde bulunmanın faydasını görürken, mağdur durumda bulunan diğer eğitimcileri hiç düşündüler mi? Bugüne kadar girdiği hiçbir yönetici sınavını kazanamayan Şube Başkanımız Muammer Karaman hep müdürlüğü boş olan okullara gidip okul müdürlüğü yapıyordu. Kendisinin önümüzdeki günlerde hangi okula müdür olacağını merak ediyoruz. Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Şube Müdürü, Okul Müdürü, Okul Müdür Yardımcısı olabilmek, ilçeden şehre gelmek için mi sendika yönetimine giriliyor?'

ZERRE ÇATLAK
OLMAZMIŞ(!)
Atalarımız 'Her ağacın kurdu özünden olurmuş' diye boşuna söylememiş. Anlaşılan iktidarı arkasına alarak, diğer sendika mensuplarının 'haklarını' yiyenler, bu alışkanlıklarını şimdi de kendi sendika üyelerinde de sürdürüyor. Sendika yöneticisi olarak, önce kendi kişisel çıkarını çözeceksin. Sendika üyeleri arasında ayrımcılık, adaletsizlik yapacaksın. Sonra da 'Eğitim Bir-Sen'den dışarıya bilgi sızmaz. Zerre çatlak olmaz' diye herkese caka satacaksın. Ne diyelim; 'Rüzgar eken, fırtına biçer.'

VEKALETEN DE OLSA
ONU ATAYAMAZSIN
Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen'e de sesleniyorum; tamam Eğitim Bir-Sen yönetiminin dediği her şeyi yapmak zorundasın. Bari onların isteği veya talimatıyla yaptığın atamaların yönetmeliğe, mevzuata uygun olup olmadığına bir bak! Asilin şartlarını taşımayan birisini vekaleten de olsa atayamazsın. Eğitim Bir-Sen Çifteler Temsilcisi Şahin Kılınç'ı görevlendirme ile Çifteler Milli Eğitim Şube Müdürlüğüne atayarak sadece bir skandala imza atmadın. Yasaları da hiçe saydın. Bu skandal görevlendirme yazısını Vali'ye imzalattın. Vali bu yazıyı imzalarken, teklif ettiğin Kılınç'ın asilin şartlarının taşıdığını biliyor muydu? Ben bildiğini sanmıyorum…

*

SÜRGÜN GÖREVİNE HALAYLARLA UĞURLANDI

Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı olarak yıllardır emek ve demokrasi mücadelesi veren Ali Paşa Şanlı hep idari otoriteyle çatıştı. Haksızlığa uğradı, zaman zaman cezalar aldı. Ancak elindeki megafonu hiç bırakmadı. Yılmadı, emek ve demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmedi. Şanlı geçtiğimiz yıl Eskişehir'deki Gezi Parkı eylemlerine katıldığı gerekçesiyle önce açığa alındı. Daha sonra Şanlı'ya sürgün cezası verilerek, 2013 Ekim ayında Konya'nın Meram İlçesi'nde bulunan Dr. Ali Rıza Bahadır Anadolu İmam-Hatip Lisesi'ne gönderildi. Eğitim Sen MYK üyesi olan Ali Paşa Şanlı bu atamaya yargıya taşıdı. Şanlı'nın dosyası Danıştay'a taşındı. Şanlı geçen yıl Genel Merkez görevi nedeniyle sürgün edildiği okulda çalışmamıştı. Yargı sonucunu bekleyen Şanlı önceki gün sürgün edildiği Konya'ya halaylarla uğurlandı. Zaman zaman duygusal anlarında yaşandığı uğurlamada konuşan Şanlı, 'Gittiğimiz her yerde bu mücadeleyi devam ettireceğiz' diyerek, haksızlıklara karşı bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da dik durmaya devam edeceğini belirtti. Makam, koltuk sahibi olmak için sendika başkanlığı yapanları gördükten sonra Ali Hoca'nın değerini çok iyi anlıyorum…

*

DİLEKÇESİNİ GERİ ALMAYAN BİLGİL NASIL
HAVACILAR İLKOKULU'NA GÖNDERİLDİ?
Görünüm'de daha önce kaleme aldığım 'Baskıyla Dilekçesini Geri Alan Okul Müdürleri' başlıklı yazımda daha önce okulunda kalmak için dilekçe veren Milli Zafer İlkokulu Müdürü Mehmet Talip Bilgil'in yapılan baskı sonucunda dilekçesini geri aldığının iddia edildiğini yazmıştım.

GERİ ALMADIM
Yazımdan sonra Bilgil beni arayarak, kendi okulunda kalmak için verdiği dilekçeyi geri almadığını söyledi. Bende, 'dilekçeyi geri almadıysanız, sizin okulunuz neden müdürlüğü boş eğitim kurumları arasında ilan edildi?' diye sormuştum. Bilgil, 'Bende bilmiyorum. Ben dilekçemi geri almadığıma göre, boş okullar arasında yer almamalıydı. Neden koydular, bilmiyorum' demişti. Bende bu konuyla ilgili şu ifadelere kullanmıştım; 'Bilgil, 75 puanın üzerinde puan alıyor. Haklı olarak kendi okulunda kalmak için dilekçe veriyor. Verdiği bu dilekçeyi geri de almıyor. Buna rağmen, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bilgil'in görev yaptığı Milli Zafer İlkokulu'nu müdürlüğü boş okullar arasında gösteriyor. Bu olacak bir şey değil. Yoksa puanlama yapılmadan önce Milli Zafer İlkokulu Müdürlüğü için birilerine söz mü verildi? Milli Eğitim Müdürlüğü Milli Zafer İlkokulu'nu boş okullar arasında göstererek büyük bir skandala imza attı.'

MİLLİ ZAFER'E
YENİ ATANAN YOK
İl Milli Eğitim Müdürlüğü, yöneticilik görevlerini başka eğitim kurumlarında uzatan müdürlerin atandıkları okulların listesini yayınladı. Listeye göre, daha önce boş gösterilen Milli Zafer İlkokulu'na müdür olarak atanan olmamış. Ancak istifa dilekçesini geri almadığı söyleyen Milli Zafer İlkokulu'nun Müdürü Mehmet Talip Bilgil, Havacılar İlkokulu'na gönderilmiş. Bilgil'in dedikleri doğruysa, onu Havacılar'a gönderen Milli Eğitim Müdürlüğü büyük bir skandala imza attı.

*

foto şaka

Başbakan Ahmet Davutoğlu: Nabi Bey, bu TEOG çilesi ne olacak? Herkes bana bunu soruyor?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı: Başbakanım, çile falan yok. TEOG olmasa İmam Hatipleri nasıl dolduracağız? Yani anlayacağın TEOG bahane, İmam Hatip şahane.