Yaşanan don depremler ve 6,5 büyüklüğünde beklenen Eskişehir merkezli deprem hepimizi oturduğumuz konutların, çalıştığımız işyerlerinin ne kadar dayanıklı olduğu düşüncesine soktu.
Çevremde kiminle konuşsam, 'Vallahi geceleri gözüme uyku girmiyor. Yatıyorum ama yarı uyanık. En ufak bir ses duyduğumda hemen yataktan fırlıyorum' diyor.
Depremin gece mi gündüz mü yazın mı kışın mı olacağını bilim adamları da bilmiyor. Ama yaşadığımız ülkemizin deprem kuşağında olduğunu Kahramanmaraş merkezli 10 ilde yaşanan depremden sonra iyiyice anladık!
Olası bir depremde çok daha büyük yıkımlar ve ölümlerin gerçekleşme olasılığı en yüksek olan metropol ilimiz İstanbul'da tek tük de olsa önlemler alınmaya başladı.
İki hastane boşaltıldı. Birkaç bina mühürlenmiş.
Eskişehir'de de yapı stoklarının incelenmesi için merkezdeki üç belediye İMO ile protokol imzaladı.
Çalışmalara başlanıp başlanmadığı konusunda belediyelerden veya İMO'dan henüz bilgi paylaşılmadı.
Acele etmek zorundayız. Yarın çok geç olmadan ne kadar kısa sürede çalışma tamamlanırsa ve binaların yenilenmelerine karar verilirse çok sayıda canı da kurtarmış oluruz.
HERKES ESOGÜ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİNİ SORUYOR
Temeli 1976 yılında rahmetli Başbakan ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından atılan ve belirli bir seviyeye kadar gelen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TIP Fakültesi Hastanesi inşaatı ödenek yokluğundan 16 yıl öyle kaldı.
Demirel tekrar başbakan olduktan sonra yarım kalan inşaat tamamlandı ve 1994 yılında başbakan iken temelini attığı TIP Fakültesi Hastanesinin açılışını yapmak yine kendisine nasip oldu.
TIP Fakültesi Hastanesi'nin yapımının üzerinden 29 yıl geçti. 29 yıl öncesinin tekniği ile yapılan hastanenin yaşlandığı ve depreme dayanıksız olduğu hatta altından fay geçtiği iddiaları son Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra daha çok konuşulmaya başlandı.
Elinde hiçbir bilimsel veri olmayanlar ısrarla TIP Fakültesi Hastanesi'nin altından fay geçtiğini iddia ediyorlar. Bu da ister istemez hem 24 saat hizmete açık olan hastanede çalışanları, hastalar ile yakınlarını tedirgin ediyor.
Hatta son depremlerden sonra hastaneye özellikle muayene olmaya gelen hasta sayısında azalmaya neden olmuş.
'Tıp Fakültesi'nin altından fay geçmiyor'
Bir çoğumuzu tedirdin eden hatta korkutan kötü haberlerden sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Altunel, 'hastanenin altından fay geçmiyor' açıklaması hepimizi rahatlattı.
Eskişehir Eskpres İnternet Haber Sitesi'nden sevgili kardeşim Nevin Atak, Erhan Altunel hocayla söyleşi yapmış.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6'lık depremleri hakkında bilgiler almış. Eskişehir'den de fay hattının geçtiğini, bu fayın kırılması halinde yaratacağı etkileri ve ardından da Eskişehirlilerin çok merak ettiği soruyu sormuş.
'TIP Fakültesi Hastanesinin altından fay hattı geçtiği iddiaları doğru mu?'.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Altunel Eskişehir'de yıllardır deprem konusunda ciddi çalışmalar yapan uzmanlardan birisi. Şöyle yanıt vermiş:'Üzerine basa basa söylüyorum. Tıp Fakültesi'nin altından fay geçmiyor. Eski depremlerin oluşturduğu kırıkları biz görüyoruz. Dolayısıyla Eskişehir'de nerelerden geçtiğini az çok kestirebiliyoruz ama burası bizim Tıp Fakültesi 'nin altı değil. Gönül rahatlığıyla hastaneye gelebilir insanlar, bir kere fay yok. Eğer binanın sağlam olduğuna inanıyorlarsa, çünkü bir binayı yıkan sadece fay değildir. Fay hareket ettiği zaman bina o sarsıntıya dayanıklı ise hiç kimsenin korkmasına gerek yok. Üst yapının kalitesine inşaat mühendisleri karar verir. Bizim hastane 1999 depreminden sonra güçlendirildi diye biliyorum. Bunu inşaat mühendisliği bölümündeki arkadaşlar daha iyi bilirler. Hesabı kitabı yapılıp ona göre güçlendirme yapıldıysa demek ki önlemi alınmıştır, altından fay da geçmiyor korkmaya gerek yok.'
'GÜÇLENDİRME YAPILMADI, BİNA TEKNİĞE UYGUN İNŞA EDİLDİ'
Prof. Dr. Erhan Altunel, 'Güçlendirme yapıldığını sanıyorum. Bunu İnşaat Mühendisliği Bölümündekihocalara sorabilirsiniz' demiş.
Ben de ESOGÜ eski Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen'e sordum.
'TIP Fakültesi Hastanesine güçlendirme yapılmadı. Benim trektörlüğüm döneminde de bu tür söylentiler çıkmıştı. Hatta sadece hastane değil KYK yurtlarının da altından fay geçtiğini iddia ediliyordu. Bu iddialar üzerine zamanın Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bizden bir rapor istemişti. ESOGÜ'deki Jeoloji ve İnşaat Mühendisleri bu konuda inceleme yaptıktan sonra rapor hazırladılar. Bu raporu da o yıllarda bakanlığa göndermiştik. Bakanlıkta bu raporu onaylamıştı.Hastane binası inşaa edilirken deprem yönetmeliğine uygun malzemeler kullanılmış. Ne hastanenin ne de KYK yurtlarının altından fay hattı geçmiyor' dedi.
'Eskişehir'deki fay, çok sık deprem üretmez'
Nevin Atak, Eskişehir'deki fay hattının harekete geçmesi halinde yaratacağı olumsuz etkiyi de sormuş.
Erhan Altunel Hoca o soruyu da şöyle yanıtlamış: 'Bir sistematik deprem üreten faylar vardır, bir de içinde bulunduğu jeolojik ortam gereği bazen stres birikimi yüklenip de onu boşaltan faylarımız vardır, Eskişehir o tür faylardan bir tanesi. Eskişehir'deki fay, çok sık deprem üretmez. Ama Eskişehir'deki fay kısa periyotlarda büyük deprem üretme potansiyeline sahip değil. MTA biliyorsunuz Türkiye'de deprem kaynaklarını yani diri fayları haritaladı. MTA'nın haritasına bakıldığında Eskişehir'de de bir tane diri fay, deprem üretme potansiyeli olan o fay haritalandı. Bu haritalanmasa bile burada 1956 yılında 6,4 büyüklüğünde bir deprem oldu. O depremin varlığı burada aktif fayın olduğunu gösteriyor bize. Bu haritalar çok genel haritalardır. MTA bunları 25 bin ölçekte haritaladığı için tam fayın geçtiği yeri o haritaya bakarak söyleyemezsiniz. Faya yönelik özel, ayrıntılı çalışmaların yapılması gerekiyor. Ben burada AFAD tarafından desteklenen bir projede yer aldım, Eskişehir'in fayını araştırmak üzere, kent merkezi dışarısında fayın nerelerden geçtiğini biliyoruz. İnönü'de var mesela. Zemin etütleri yapıldı. Eski depremlerin oluşturduğu kırıkları biz görüyoruz. Kabaca nerelerden geçtiğini biliyoruz çünkü faylar bulundukları yerlerde izler bırakırlar'.
* * *
Ağzına sağlık Erhan Hocam. Hastaneye gitmeye korkanları, hatta hastanede yatanları, çalışanları rahatlattınız. Seninde kalemine sağlık Nevin kardeşim.
* * *
Kılıçdaroğlu'ndan Ataç ve Tepebaşı'na teşekkür
6 Şubat sabaha karşı Kahramanmaraş merkezli 10 ile 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki büyük depremden sabah saatlerinde haberdar olan Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, hemen ilk yardım ekipleri, araç-gereç ile seyyar aş evini deprem bölgesine gönderdi.
Daha sonra kendisi de deprem bölgesine giderek incelemelerde bulundu. Deprem bölgesinde 3-4 gün kaldı ve gerek CHP Genel Merkezinden gelen milletvekilleri gerekse Eskişehir milletvekilleri ve deprem bölgesindeki belediye başkanlarıyla temasa geçerek gerekli araç-gereç ihtiyaçları konusunda bilgi aldı. Arkasından yine deprem bölgesine ihtiyaç duyulan araç-gereç ile ilave ekip gönderilmesi için gereken talimatı verdi.
Deprem bölgesinde Tepebaşı Belediyesi olarak yaptıkları çalışmaları da kayda aldırdı.
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, deprem bölgesine desteğe giden ekip ve Belde Evi kursiyerleri ile birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu TBMM'de ziyaret etti.
DEPREM BÖLGESİNE GİDENLERLE KILIÇDAROĞLU'NU ZİYARET ETTİ
Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, deprem bölgesine desteğe giden ekip ve Belde Evi kursiyerleri ve gönüllülerle birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu TBMM'de ziyaret ederek yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aktardı.
TBMM ziyareti kapsamında ilk olarak CHP Grup Toplantısını takip eden heyet daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile makamında bir araya geldi. Buluşmada Ataç, Tepebaşı Belediyesi olarak deprem bölgesinde yapılan çalışmalar ile ilgili sunum gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu ise deprem bölgesinde yapılan çalışmalardan dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'a ve belediye personeline teşekkür etti.
* * *
Ardından heyet, CHP Grup Başkanvekilleri Özgür Özel ve Engin Altay ile bir araya geldi. Grup Başkanvekili Özgür Özel, Gaziantep İslahiye ziyaretinde Tepebaşı Belediyesi tarafından kurulan aşevini ziyaret ettiğini belirterek 'Deprem bölgesine en hızlı ulaşanlardan biri de Tepebaşı Belediyesi idi. Afetin ikinci günü İslahiye'de hemen sıcak yemek dağıtımına başladınız. Hepinize emekleriniz için teşekkür ederim' dedi.
Başkan Ataç'a ziyarette CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer ve Jale Nur Süllü de eşlik etti.
* * *
Deprem bölgesine Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'ta depremin ilk günü arama kurtarma ekipleri, araç-gereç gönderdiler.
Büyükşehir Belediyesi ilk etapta tırlarla içme suyu ve battaniye daha sonra da giyecek, içecek, soba ile sağlıklı su getirilmesi için ESKİ ekiplerini deprem bölgesine sevk etti.
Yine Büyükşehir Belediyesi deprem bölgesinde en çok ihtiyaç duyulan seyyar tuvaletler yaptırarak gönderdi. Daha sonra Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri de seyyar tuvaletler yaptırarak deprem bölgelerine gönderdiler.
Eskişehir'deki belediyeler özellikle kırsal mahallelerde yaşayan ve besicilik yapanların ahırları da yıkıldığı için büyük ve küçük baş hayvanları da düşünerek tırlarla hayvan yemi gönderdiler.
Eskişehir Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri ile dış ilçelerdeki belediyeler de gerek belediye gerekse ilçelerdeki vatandaşlardan temin ettikleri giyecek-içecek gibi gıda maddelerini deprem bölgesindeki mağdur insanlara göndererek yaralarını sarmaları konusunda katkı verdiler.
Eskişehirdeki belediyelerin, STK'ların yardım konusunda adeta bir birleriyle yarış etmeleri takdire şayandı.
* * *
FIKRA:
Sağanak Yağmur
Sokrates ve eşi bir türlü iyi geçinemezlermiş. Bir gün eşi Sokrates'e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor; bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrat, gayet sakin:
- 'Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak zaten bekliyordum' demiş.
* * *