Sadece bazıları o yolculukları sever. Bazıları sabahı edemez ve hem çocukları arar sokaklarda tebessümle dokunmak için şiirlere hem de içinde hala çocuk kalanları geceleri, sabaha bir umutla uyanmak için. Etrafımızda birileri vardır, pek sık görüşemesek de ne güzeldir onların orada olduğunu bilmek; sanki bir şeyleri emanet etmişiz de, o ona gözü gibi bakıyor içimiz rahat diyebilmek.
Siz hiç atlarının sizin geç kaldığınız şeylere koşar gibi koştuğunu düşündünüz mü? Siz hiç yollara - çocukluğunuzu anımsar gibi- ektiğiniz şiirleri düşlediniz mi? İşte Zehra Çam öyle özel bir kuytuda bekliyordur avucunda sımsıkı sakladığı sevgiyle sizin için. Orada korkmanıza gerek yok, orada gökyüzü maviliklere uzanmış dostların şiirleriyle dolu. Yüreğinde her dosta yetecek kadar mavi, her dosta yetecek kadar şiir, barış, yağmur ve samimiyet vardır. Ben bilirim ki bir yerde yalnız çocuğun korkusu da onun derdidir, bir yağmur bulutunun çiçekleri ıskalaması da onun hüznüdür.
Hangi şiirinde özgürlük, hangi şiirinde aşkın solmayan mavisi ve hangi şiirinde gökyüzüne inatla düşlem elçisinin adını yazan yürekler yok ki...
Eskişehir için günümüze, gecemize, geleceğimize değen değerler vardır ve bunlar umutlarımızla, şiirimizle, hatta karanlık günlerimizde bizimledir. Zehra Çam ismi bu itinayla, dut ağacına şiir yazmak kıvamında, tebessümle bahsetmeye çalıştığım özel insanların içinde yer alıyor. Emeğin ve emekçinin şair dostu bu güzel insan nasıl da yıllarını seve seve veriyor hepimizin yolları daha aşkla yürümemiz için. Nasıl da görebiliyorum yeni doğan bir bebeğin korunmaya muhtaçlığına şiirleriyle titreyişini, nasıl görebiliyorum açla açlığa şiir yazmalarını, nasıl da görebiliyorum ezilen işçilerin onun da boğazına düğümlenen lokma olduğunu, nasıl da titriyor elimdeki kalemim abartılı ya da gerçekten hissedilmeyen şeyler yazarım korkusuyla.
'Kanlı çizmelerin
Toprağı dövdüğü coğrafyalarda
Fırıncıların çocuklarını doğurdu kadınlar
Hangi maya eksiltti hamuru bilmeden
Yalnız ve karnesiz bir somun için
Fırıncıların çocuklarını doğurdular '
sözcüklerini yüreğinden sağan şair Zehra Çam.
Eskişehir her değerine sahip çıkar elbette, zaten değer veriyor ancak ben daha fazlasını da beklerim. Sevgiyle, aşkla, tebessümle kente sarılan eller hiçbir şeyin kırılmasına izin vermez zaten ve kıyamaz kayıp giden değerlerin yitimine. Onun gözleri de zaten söz vermektedir kayboluşları durdurmaya ve kalemi bizim için çiçekler ekiyor tüm çöllere.
Çok yakında yine göreceğim sevgili Zehra Çam'a böyle birisi olduğu için tüm şehir adına teşekkür ederim. Bize ve şehre çok şey katan, daha da detaylı düşünmemizi, sevmeye daha çok vakit ayırmamızı tembihleyen yüreğine sevgilerimle. İyi ki varsın.