Ekonomik kriz, kendisini en çok çarşı, pazar gibi yerlerde hissettiriyor.

Kış mevsimiyle birlikte sebze meyvelerdeki artan fiyatları gören emekli ve dar gelirliler yaptıkları ihtiyaç listesindekilerinden bazılarını alamadan evine dönüyor.

Cumartesi günleri kurulan ikamet ettiğim Yenikent Mahallesinin pazar yerine giderek ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyorum.

Çalışıyorum diyorum çünkü ben de eşimin elime tutuşturduğu ihtiyaç listesindekileri alamayan emeklilerden biriyim.

Üstelik eşimde emekli, elimize iki maaş geçmesine rağmen.

2022 yılında iki haftada bir kasaba uğrayıp et ve kıyma haftada bir de tavuk eti alabiliyordum.

Cumartesi günü bir marketten tavuk eti alırken yanımdaki yaşı 60’ın üzerinde olduğunu sandığım adam, “Yuh tavuk etinin bile fiyatları uçmuş! Ayda bir tavuk eti alıyordum. Bu gidişle onu bile alamayacağız. Yumurtaya hasretiz. Tavuk yiyorduk, yiyemez olduk. Hadi eti göremiyoruz, bu gidişle tavuğu da yiyemeyeceğiz. Her şey ateş pahası. Yani bu milletin sonu geldi de biz farkında değiliz. Artık bunlara bir ‘dur’ demenin zamanı geldi. Artık yeter” diye tepkisini gösterdi...

Acaba yanında birisi mi var ona mı söylüyor diye sağıma soluma baktım.

Reyonda ikimizden başkası yoktu.

Adam herhalde benim duymam için yüksek sesle konuştu.

Ardından da elindeki tavuk etini reyona bıraktı.

Kırmızı etin yanından bile geçemeyen dar gelirli ve emekliler fiyatlarının artmasından dolayı tavuk bile alamaz duruma gelmiş.

* * *

Bunu yazmadan önce bilgisayardan gazete ve ajans haberlerine bakarken gözüme bir haber ilişti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Eylül Ayı Kümes Hayvancılığı Üretimi verilerini açıklamış.

Buna göre, tavuk eti üretimi 191 bin 454 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,76 milyar adet olarak gerçekleşmiş.  Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre tavuk yumurtası üretimi yüzde 2,6 artarken; kesilen tavuk sayısı yüzde 8.3, tavuk eti üretimi yüzde 8,9 ve hindi eti üretimi yüzde 32,2 azalmış.  Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tavuk yumurtası üretimi yüzde 4 artarken; tavuk eti üretimi yüzde 5,1, kesilen tavuk sayısı yüzde 7,6 ve hindi eti üretimi ise yüzde 14,6 azalmış.

* * *

Gerekçe yem fiyatlarının yüzde 100’ün üzerinde zamlanması.

Yem pahalanınca ister istemez yumurta ve tavuğa da zam geliyor.

Fiyatların geçen yıla oranla yüzde 100 zamlanmasıyla artık dar gelirliler beyaz et bile alamaz duruma gelmiş.

2024 de emekli ve çalışanların maaşlarına yüzde 50 zam yapılacağı konuşuluyor.

Yapılacak yüzde 50 zam özellikle emeklileri tatmin etmez.

7 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşı 11 bin 250 TL’ye yükselecek.

İğneden ipliğe kadar gelen yüksek zamların yüzde 100’ü geçtiği bu zamanda 11 bin 250 TL ile geçinmek ne kadar mümkün onu da okurlarımın takdirine bırakıyorum... 

Önemli olan maaşlara zam yapılırken ürünlerdeki fiyatlarında en azından sabit tutulabilmesi kaçınılmazdır. En azından bu şekilde belki bir parça olsun fiyat istikrarı sağlanabilir...

Yeni yılda vergi ve harçlar yüzde 50 oranında artacak.

Bu demek oluyor ki yılbaşında ürünlerde aynı oranda artacak.

O zaman emekli ve çalışanlara yapılacak maaş zammının da pek hükmü kalmıyor.

Tekrar ediyorum.

Maaşlara zam yapılmasıyla insanların temel ihtiyaçlarını kısıtlama yapmadan giderebilmesi için ürün fiyat yükselişinin önüne mutlaka geçmek gerekiyor...

* * *

 

KISSADAN HİSSE:

 

Avcı İle Şahin

Avcının biri tuzak kurmuş; serçeydi, sakaydı, sığırcıktı, bıldırcındı, Allah ne verdiyse ağına düşürüp avlıyormuş.

Yoksul serçe de tam tuzağa düşecekken gökte uçan bir şahin hemen ardına düşmüş, tuzağın içinde yakalamış küçük kuşu. Yakalamış ama, bir de ne görsün! Kendi de tuzağa düşmemiş mi!

“Aman avcı,” diye yalvar yakar olmuş Şahin: “Anan yahşi, baban yahşi güzel avcı! Ben seni bilmem, sen beni bilmezsin. Bir iştir oldu, tuzağına düştüm. Koy-ver beni gideyim. Sana şimdiye kadar bir kötülüğüm oldu mu?”.

“Peki,” demiş avcı, “şu yoksul serçenin sana bir kötülüğü oldu mu?”

Böyle demiş; ağını toplamış, şahin de içinde sırtına vurup köyünün yolunu tutmuş.

* * *

Kıssadan Hisse: Başkalarını korumak demek, kendini de korumak demektir. Kendini korumak isteyen, başkalarını da korur.

* * *

 

FIKRA:

 

İKİ TAVUK

Öğretmen hayvanlardan söz ederken Cemre'ye bir soru sormuş:

- “Dört ayaklı hayvanlardan birkaçının adını söyler misin?”.

Cemre çok kısa bir süre düşünmüş ve cevap vermeye başlamış:

- “Bir at, bir kedi, bir köpek, iki tavuk...”

Öğretmen sözünü kesmiş:

- “İki tavuk mu dedin, ne ilgisi var konumuzla?”.

- Cemre cevap vermiş:

- “İki tavuğun dört ayağı yok mu?”.

* * *