İYİ Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu partisinden istifa etti. AK Parti’ye geçeceği konuşuluyor.

Birileri Hatipoğlu'nun partisinden istifasını eleştiriyor.
Kimse istemediği yerde zorla durmaz.
Zaten Hatipoğlu'da istifa açıklamasında, 'Eskişehir Milletvekili seçildiğim İyi Parti ile Genel Seçim sürecinden bu yana derin görüş ayrılıkları yaşamaktaydım' demiş.
Görüş ayrılığı yaşadığı partide daha fazla durması hem kendisine hem de partisine fayda sağlamazdı.
* * *
İYİ Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Melih Aydın, Nebi Hatipoğlu'nun istifasıyla ile ilgili değerlendirme yaparken, 'Hakkımı helal etmiyorum' demiş.
Bunu söyleyecek en son kişidir kendisi.
O sözü ilk söylemesi gereken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener.
Neden?
Çünkü Hatipoğlu'nu Eskişehir'de birinci sıra milletvekili adayı yazan o.
Meral Hanım bile 'hakkımı helal etmiyorum' demezken Melih Aydın'ın Hatipoğlu'na ne gibi hakkı geçmiş olabilir.
Melih Aydın'ın Nebi Hatipoğlu'nun istifası ile ilgili yaptığı değerlendirme şöyle:
'Malumunuz İYİ Parti Eskişehir Milletvekilimiz kendisinden bekleneni yaptı ve partimizden istifa etti. Yol ayrılıkları elbette olabilir. İstifasına saygı duyuyorum fakat matematiksel olarak seçilme şansım olmamasına rağmen üçüncü sıra milletvekili adayıyken herkes tarafından takdir edilen çalışmam ve tüm arkadaşlarımızın çok çalışması sonucu sıkışmış siyasi, ekonomik, sosyolojik ortamdan çıkmak adına İYİ Parti'yi kurtuluş yolu görerek gönül verenlerin oy vermesiyle seçilmiş bir milletvekili olduğunu aylarca beraber gece gündüz, sıcak soğuk demeden çalışmış eski yol arkadaşı olarak ifade etmek isterim. Bu durumda partimizden istifa ettiği gibi milletvekilliği sıfatına, zırhına ihtiyacı olmadığını, bizleri ve hemşehrilerimizi bir basamak olarak kullanmadığını göstermek için milletvekilliğinden de istifa etmesi gerekir. Yakışan budur. Kaldı ki milletvekilliğinden istifa etmek bir kenara dursun aylardır duyduklarımız da gerçekleşir ve yollarımızın ayrılmasına da sebep olan ittifak yapmak istediğini her fırsatta belirttiği partilerden birine bizlerin emekleri ve çalışması sonucu elde ettiği milletvekili sıfatı ile geçer ise işte o zaman hakkımı da kendisine helal etmeyeceğimi bildirmiş olmak isterim.'
* * *
Melih Aydın'a şu hatırlatmayı yapmak istiyorum.
Birincisi:
AK Parti'nin başarılı il başkanlarından Dündar Ünlü, il başkanlığından önce Muttalıp kurucu belde başkanlığı, İl Genel Meclisi üyeliği, AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı yaptı.
2018 yılında yapılan milletvekili seçimlerinde AK Parti'den aday adayı oldu. 4. Sıraya yazıldı.
Dündar Ünlü'de seçilme şansının çok düşük hatta imkansız olmasına rağmen seçim propaganda çalışmalarına katıldı, 1. Sıra adayıymış gibi mahalle mahalle, ilçe ilçe, köy köy gezdi.
Ünlü, bu çalışmalarıyla partisine oy da topladı.
İkincisi:
2023 milletvekili seçimlerinde AK Parti'den 3. Sıra milletvekili adayı olan Ali Demirel seçilme şansının yüzde 50 olmasına rağmen var gücünle gecesini gündüzüne katarak çalıştı.
Keza yine 2023 milletvekili seçimlerinde CHP İl Başkanlığı, Belediye Meclis üyeliği ve başkan vekilliği yapmış olan Abdülkadir Adar'da 4. Sıra milletvekili adayı idi. Adar'da 'Beni 4. Sıraya yazdınız. Seçim çalışmalarında ben yokum' demedi. Partisinin başarısı için ilerlemiş yaşına rağmen mahalle mahalle, köy köy dolaştı.
Onlar, 'birinci veya ikinci sıra milletvekili adaylığı bizim hakkımızdı, hakkımızı helal etmiyoruz' demedi.
* * *
Nebi Hatipoğlu, parti içerisinde yaşadığı görüş ayrılıklarına rağmen o partide kalsaydı nasıl faydalı olabilirdi?
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i ve CHP'yi eleştirdi.
Bu nedenle CHP'ye geçme ihtimali yüzde sıfır.
'Ben şehrime borcumu hizmet ederek ödemek istiyorum' diyen Nebi Hatipoğlu, büyük olasılıkla AK Parti'ye geçecek.
Zaten kendisi, yerel seçimlerde İYİ Parti, AK Parti ve MHP'nin ittifak yapmalarını önermişti.
* * *
Hatipoğlu milletvekili seçildikten sonra ilk kez parti değiştiren vekilde olmayacak.
Sayılarını tam olarak hatırlamıyorum geçmişte yüzlerce milletvekili seçildikleri partilerinden istifa ederek başka partilere katıldılar.
Önümüzdeki günlerde, yıllarda neler yaşanacağını tahmin edemem.
Belki başka milletvekilleri de seçildikleri partilerden istifa ederek AK Parti, CHP, MHP veya İYİ Parti'ye katılabilir.
Bunun önüne geçmenin yolu yasa değişikliği ile olur.
Önümüzdeki aylarda Anayasa değişikliği muhtemelen TBMM gündemine gelecek.
Hazırlanacak taslakta, 'Milletvekili seçilen kişi, partisinden ihraç edilmediği sürece partisinden istifa edip başka partiye geçtiğinde kendisine oy veren seçmenlerin iradesini yok sayan kişinin milletvekilliği de düşer' maddesi konulmalı.
Böylece X partisine gönül verenlerin oyları ile seçilen vekil bu oyları yok sayarak parti değiştirdiğinde milletvekilliği de düşmüş olur.
* * *
Melih Aydın'a naçizane şunu tavsiye ediyorum.
Zorlu bir göreve talip oldun.
İYİ Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan adayısın.
Nebi Hatipoğlu istifa etmesinin muhasebesini Eskişehirli seçmenler yapar.
Sen zoru başarabilmek için çalış.
Karşında yıllardır özellikle çok istemesine rağmen bir türlü Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanamayan iktidar partisi AK Parti ile 5 dönemdir Büyükşehir, 4 dönem Tepebaşını, 2 dönem de üst üste Odunpazarı Belediyesini kazanmış CHP'nin adayları ile yarışacaksın.
Başaramasan da genç yaşına rağmen o medeni cesareti gösterebilmek bile başarı sayılır.
* * *

SARICAKAYA'YA EĞİTİMCİ BAŞKAN ADAYI
Üç gün önce Sakarya Caddesindeki bir arkadaşımın işyerinden çıkıp Köprübaşına doğru yürürken Gürdal Abacı Plazanın önünde eski dostlarımdan iş insanı Soner Çam ile karşılaştık.
Arabasını cadde üzerindeki otoparka park etmiş ofisine geçiyormuş.
Ayak üstü kısa bir sohbetten sonra yanında duran orta yaşlarda takım elbiseli kravatlı kişiyle tanıştırdı.
'Kardeşim eski eğitimci. Sarıcakaya'da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yaptı. Sarıcakayalı. Halen de ilçede ikamet ediyor. Adı Mustafa Çoban' dedi.
Saygılı birisi.
Soner Çam beni kendisine takdim ettiğinde, 'Sadi Beyi tanıyorum. İlk kez karşılaştık ama ben kendisini gazeteci-tv programcısı olarak tanıyorum' dedi.
Arkasından şunu da ilave etti:
'Siz beni tanımazsınız ama babam rahmetli Hüseyin Çoban'ı iyi tanırsınız. 4 dönem Sarıcayaka'dan İl Genel Meclis Üyeliği yaptı. Siz eski gazetecisiniz. Babamı tanıdığınızdan eminim' dedi.
Babasının adını söylediğinde hemen tanıdım.
İl Genel Meclisinin sevilen, sayılan ve sempatik üyelerinden biriydi.
Yıl 2019.
O yıllarda muhabirlik yapıyordum.
İl Genel Meclisi toplantılarının müdavim gazetecilerindendim.
Rahmetli Hüseyin Çoban ile toplantılar öncesi sohbet ederdik.
Sarıcakaya ilçesine İl Özel İdaresi vasıtasıyla yaptırdığı hizmetleri anlatırdı.
Hatta yanlış hatırlamıyorsam 2019'un kasım veya aralık ayı idi.
Sarıcakaya'dan toplantı için gelmiş.
Yanında da bir torbada nar getirmiş.
'Sadi kardeşim bu narları sana getirdim. Seni severim. Biliyorsun bizim oraların narı başka narlara benzemez' diye poşeti elime tutuşturdu.
2010 yılında AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısında yaptığı konuşma sonrası otururken rahatsızlandı. ESOGÜ Hastanesine kaldırılan AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Çoban yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak vefat etti.
Kendisine bu vesile ile bir kez daha rahmet diliyorum.
* * *
Laf lafı açtı konuşma uzadıkça uzadı.
Soner Çam, 'Hava soğudu. Dışarıda üşüdük. Gelin size sıcak bir çay ikram edeyim' diyerek ofisine davet etti.
Mustafa Çoban ile sohbete burada devam ettik.
'Abi kafanızı çok ağrıttım kusura bakmayın. Ben eğitimci olduğum için çok konuşurum. Sözün kısası 31 Mart 2024'de yapılacak belediye seçimlerinde AK Parti'den belediye başkan aday adayıyım. Sarıcakaya'da un, şeker, yağ var ama helva yapacak usta yok. İşte o usta benim. Babamın 4 dönem yaptığı İl Genel Meclisi üyeliği döneminde kendisinden çok şey öğrendim. Allah nasip ederse aday olur seçilirsem Sarıcakaya için çok ciddi projelerim var. Onları şimdi açıklayamayacağım. Aday olursam zaten sizleri ilçeye davet ederek geniş çaplı basın toplantısı yaparak projelerimi o zaman açıklayacağım' dedi.
* * *
Bir çay içecektik sözde.
4 bardak olmuş.
Vakit de ilerledi müsaade isteyerek kalktım.
Mustafa Çoban vedalaşırken, 'Sadi Bey tanıştığıma çok memnun oldum. Belediye Başkanı olurum olmam önemli değil. Yolunuz Sarıcakaya'ya ne zaman düşerse her zaman beklerim. Mahsuru yoksa bir de selfi yapabilirmiyiz' diyerek misafirperverliğini de gösterdi.
Yolu açık olsun.
* * *

FIKRA:

Yıllanmış Şarap
Temel'in işleri iyi gitmiş, çok para kazanmış. Ailece lüks bir lokantaya gitmişler. En pahalı şarabı seçip ısmarlamış.
Garson;
- 'Hangi yıl tercih ederdiniz' diye sorunca,
Temel gayet kibarca;
- 'Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.'
* * *