Geçtiğimiz hafta Eskişehir dışından ESOGÜ TIP Fakültesi hastanesinde yatmakta olan yakınını ziyarete gelen bir vatandaş dalgınlıkla arabama çarptı…

Geçtiğimiz hafta Eskişehir dışından ESOGÜ TIP Fakültesi hastanesinde yatmakta olan yakınını ziyarete gelen bir vatandaş dalgınlıkla arabama çarptı…

Her iki araçta da ufak çaplı hasar oluştu…

Arabama çarpan şahıs suçunu kabul etti…

Tutanak tuttuk…

Aracımı tamir için boya ve kaportacı Halil Kılıç’a götürdüm…

4 gün sonra Halil Kılıç telefon ederek, “Araban hazır. Gelip alabilirsin” deyince Sanayi’ye gittim…

Kendisi Eskişehirspor hastası…

Eskişehirspor’un durumu sordu…

Dilim döndüğü kadarıyla anlattım…

Kılıç, “Eskişehirspor’un bugünkü durumuna üzülüyorum. İnşallah bu sezon BAL Ligi’nde şampiyon olur da yeniden profesyonel lige geri döner. Kulübün maddi sıkıntı içerisinde olduğunu da biliyorum. Kime sorsam ‘geçmişte yardım ettik. Bu paralar nereye gitti?’ diyor. Bunun için kulüp bir an evvel şirketleşmeli. Bugün için mümkün olmuyorsa 25 kişilik bir heyet kurulsun. İçlerinde bugünkü yönetimden iki kişi, Valiliği, Odunpazarı ve Tepebaşı Kaymakamlıklarından üst düzey yöneticiler. Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı Belediyelerinden birer başkan yardımcısı. ETO, ESO, Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgesi, Esnaf ve Sanatkarlar Odasından birer kişi. İçlerinde bir avukat, mali müşavir, işçi ve memur sendikalarından, kooperatiflerden, taraftarları temsilen de birer kişi olmalı. Bu kişiler kulübü her ay denetlemeli. Ne kadar gelir geldi, bunlar nerelere harcandı. Bunu da kamuoyu ile paylaşmalılar. Kulübün düzgün yönetildiği kanaati oluşursa bugün ‘geçmişte verdik, bunlar nereye gitti’ diyerek sorgulamak yerine bugün de yardım edebilirler. Bu önerim kabul görürse Eskişehirspor Kulübüne ciddi bir gelir akışı da olur” dedi…

“HERKES AYDA 50 TL VERMELİ”

Bence de doğru bir düşünce…

Valiliği, kaymakamlıkları, belediyeleri, odalar ve sendikaları temsilen oluşacak kurula kimse itiraz etmez…

Bilakis kulübe daha fazla güven duyulur... 

Eskişehirspor’un kasasına “ne girdi ne çıktı, gelen paralar nerelere harcandı” bunlar düzenli örneğin her ay açıklanırsa geçmişte kulübün üzerine çökmüş karabulutlar da dağılır…

Halil Kılıç’a, “Peki parayı nereden bulacaksın? Kulübün geliri belli, bununla kulüp nasıl yaşar? Düzenli bir gelir kaynağı olmalı. Kulübün 300 Milyona yakın borcu var. Borç nedeniyle transfer tahtası kapalı, bu sezon BAL Ligi’nde şampiyon olursa gelecek sezon 3. Ligde mücadele edecek. Ancak transfer yasağı olduğu için transfer yapamayacak. 2’nci, 1’inci lige yükselmek için kaliteli futbolcular transfer edilmesi gerekiyor” dediğimde hemen onun formülünü de söyledi…

“Valilik, belediyeler, odalar, dernekler, kooperatifler yasalar çerçevesinde kulübe yardım yapabilir” dedi…

“Nasıl yardım edebilirler?” soruma ise şöyle yanıt verdi:

“Abi valilik, kasasından yardım yapamasa da geçmişte bazı illerin valileri kulübün yararına gece düzenlediler. Bu gecelerde kulüplere ciddi paralar toplandı. Vali Bey Eskişehirspor yararına bir gece düzenleyebilir. Belediyeler formül bulur. Veya her çalışandan ayda 50 TL kulübe yardım etmelerini isteyebilir. Odalar da üyelerinden her ay 50 TL toplayabilir. Sendikalar ve kooperatiflerde yine üyelerinden 50 TL kulübe yardım isteyebilir. Bunlar 12 ay boyunca devam edecek. Örneğin benim başkanlığını yaptığım esnaf kooperatiflerim var. Bu kampanya başlasın ilk olarak ben harekete geçip üyelerimden toplayıp açılacak banka hesabına veya direk Eskişehirspor’un hesabına yatırmayı taahhüt ediyorum. İşte sürekli gelir kaynağı. Bugün 50 TL’ye kimse karşı çıkmaz. Bir kafede içilen 2 bardak çay parası. Eğer belediyeler, odalar, sendikalar, kooperatifler bu önerime sıcak bakarlarsa Eskişehirspor hiç kimseye muhtaç olmadan ayakları üzerinde durabilir. Tabii bu süreçte yönetimlerde kulübün harcamalarını daha tasarruflu yapmalılar. Örneğin deplasmanlarda lüks oteller yerine 3 yıldızlı otellerde kalınabilir.”

* * *

Ben de bu köşede geçmişte bazı öneriler sunmuştum…

Ama Halil Kılıç’ın bu önerisi bana mantıklı geldi…

Olamaz mı?

İstenirse bal gibi olur…

Yeter ki birileri ön ayak olsun…

* * *

AYŞE ÜNLÜCE ÖNEMLİ KONUYA DİKKAT ÇEKTİ

Eskişehir hızlı büyüyen kentlerden birisi…

Ancak birazda plansız büyüyor…

40-50 yıl öncesinde şehrin bu kadar hızlı büyüyeceği, nüfusu belki de planlanandan daha fazla artacağını düşünülmemiş olduğundan plansız büyümenin yanı sıra alt yapı ve trafik sorunları giderek büyük boyutlara ulaşıyor... 

Rahmetli Selami Vardar döneminde başlanan, Sezai Aksoy döneminde de devam eden alt yapı ve kanalizasyon çalışmaları yapılmamış olsaydı Eskişehir bugün çok daha ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktı...

Selami Vardar ve Sezai Aksoy dönemlerinde yapılan alt yapılar bile bugün maalesef yetersiz durumda kaldı…

Yağmur yağdığında şehrin belirli bölgelerinde oluşan su birikintileri sıkıntılar yaratıyor...

Bu sorunu bir nebzede olsa 25 yıl kesintisiz Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Yılmaz Büyükerşen çözmek için çalışmalar yapsa da, ESKİ ve belediyenin imkanlarının yetersiz olmasından dolayı sorun tamamen çözülemedi. Bu nedenle şehirde zaman zaman çeşitli sıkıntılar yaşanmaya devam ediyor…

* * *
AK Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Sivri, geçtiğimiz hafta yapılan Büyükşehir Belediye Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, “Geçen hafta yağışlar oldu, yine Emek Mahallesi’ni sel bastı. Tramvay seferleri durdu işler aksadı, evlere, işyerlerine sular girdi. Yağmur hatları olmayan yerlere hatların döşenmesini rica ediyoruz. Biz Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak alt yapıya yeterince yatırım yapmıyoruz. Bir dünya eskiyen su boruları var bunların değişmesi gerekiyor ilgilenmiyorsunuz” şeklinde uyarılarda bulundu... 

“ALT YAPI OLARAK BUNLAR DAHA İYİ GÜNLERİMİZ” 

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’de Ahmet Sivri’nin bu konuşmasını şöyle yanıtladı:  

“Altyapıyla ilgili Kasım ayında yapılacak ESKİ’nin genel kurulunda bunları uzun uzun konuşacağız. ESKi zaten yatırım ve bütçesinden size bahsedecek. Özellikle son dönemde ESKİ’ye büyük yatırımlar yaptık alt yapı ile ilgili. Ne yazık ki alt yapı çok maliyetli bir yatırım. Bir kreş açarsınız çok ses getirir çok halkta karşılık bulursunuz ama onun yüz katını alt yapıya harcarsınız kimse bilmez, hatta hep şikayet eder. Nereden çıktı bu derler. İlçelerin alt yapılarını tamamlamaya çalıştık. Şehir merkezindeki sıkıntıları biliyoruz. Noktaları da biliyoruz çözmek için elimizden gelen çabayı da gösteriyoruz. Alt yapılarda bir yorgunluk bir eskimişlik illaki oluyor. Kısım kısım her sene bütçemiz çerçevesinde değişiklikler yapıyoruz. Birden bütün alt yapıyı değiştirmek zaten imkansız. Gerçekten bütçeler azalıyor. Alt yapı olarak bunlar daha iyi günlerimiz. Kırsaldan çok büyük bir göç tehlikesi bekliyor bizleri, böyle göç devam ederse yakında ilçeler köyler boşalacak ve alt yapısını yönetemediğimiz şehirlerle karşı karşıya kalacağız. Hiçbir şehir buna hazırlıklı değil...”
* * *
Ayşe Ünlüce haklı…

ESKİ’nin ve Büyükşehir Belediyesinin bütçesinin tamamını altyapıya harcasanız bile bu sorun çok kısa zamanda çözülmez…

İktidarın uygulamaya koyduğu tasarruf tedbirleri…

Bir taraftan geçmişte ödenmeyen SSK ve Vergi borçlarının tahsilatı yapılması…

Diğer taraftan Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin de dikkat çektiği gibi İller Bankası tarafından belediyelere gönderilen ödeneklerden tasarruf tedbirleri gerekçesiyle kesinti yapılması belediyelerin bütçesini zorlamaya başladı…

Bu nedenle bütçe sıkıntısından dolayı zorlaşan hizmetler…

Kırsaldan şehre göç önlenemez, şehirlerdeki imkanlar kırsala da götürülemezse bugün şehrin alt yapı sorununu tamamen çözseniz bile 5-10 yıl sonra aynı sorunlar tekrar karşınıza çıkabilir... 

Önce köylüyü köyünde tutmanın yolları aranmalı…

* * *