Sevgili okurlar, Geçtiğimiz günlerde Kasım ayı enflasyonu açıklandı. Vatandaşın tepkisi çok sert oldu.
Zira gerçek hayatla, TÜİK’in hazırladığı hayat arasında çok büyük farklar var. Ben bayağı zamandır üniversitedeki görev nedeniyle Ankara’nın en kalabalık yeri olan ulus büyük hal yanında kalıyorum.
Bırakın aylık veriyi akşam eve giderken gördüğümüz fiyat, sabah işe giderken gördüğümüz fiyattan farklı oluyor. Bunu hazırlayanlar, kimden talimat alıyorsa hiç Allah’tan korkmuyorlar mı? Veya kendine emir verenlere hiç demiyorlar mı ‘Efendim bu böyle değil, bunun vebali o kadar büyük ki tuzu kurular hariç tam 80 milyonun vebali var ve bunların içinde gerçekten mağduriyet için de kıvranan milyonlar var.’
Zam pazarlığına oturunca sanki çok adilmiş gibi hemen hükümet ve işveren getirip pazarlıkta onu baz alıyorlar. Bırakın bu okumuşları köyden okuma yazma bilmeyen bir vatandaşı bile getirsen geçtiğimiz yıl ekmeğin gramaj ve fiyatından bu yılki enflasyonu hesap yapıp çıkarır. Devlet yetkilileri enflasyon düştü ha düşüyor diye vatandaşla aldatmaca oynuyorlar. Hiçbirinin aslı astarı yok. Muhalefete baksan memlekete demokrasi getireceğiz demekten başka bir formülleri yok. Millet aç gezdikten sonra her taraf demokrasi olsa ne yazar.
Bugün Arap devletlerinin çoğunda sözde demokrasi yok ama tatillerini marbellada geçiriyorlar. Açlık sofuluğu yıkar bu atasözü ibret alınması gereken büyük bir deyiştir. Karnı aç olanın ibadeti tam olmaz. Bunun en büyük örneği oruç ayında önce iftar açılır namaz daha sonra kılınır demek ki önce açlık giderilecek sonra namaz kılınacak ve bu asırlardır böyle.
Ey TÜİK yapma bunu bu kadar günahın vebalin altına girmek ahiretini de yıkmak demektir. Eline ne geçecek? İşin gerçeğini açıkla, vebalden kurtul yoksa ağa babaların hesap günü sana sahip çıkamazlar.