Türkiye Yüzyılına yakışır bir yerel seçim maratonu başlıyor…
Partilerin aday adayları arasındaki favoriler belirlenip öne çıkarken ince hesapları yapılan iş birlikleri de şekillenmeye başladı.
Muhalefette iş görecek bir iş birliği yok! İktidar ve iktidar yoldaşları yola devam! Taraflar şimdi daha net.
*
Bu seçim sürecinde hem partiler hem de adaylar çok özgüvenli. Cesur açıklamalar, cesur pozlar, cesur adımlar atılıyor. Yarışa hırçın başlayan adayların taktik değiştirdiğini de görüyoruz, potansiyel adayların parti değiştirdiğini de… Ama Eskişehir’de değişmeyen bir şey var!
Yılmaz Büyükerşen…
Adaylığından bahsetmiyorum. Yaşı gerekçe gösterilerek altıncı adaylığının tartışılmasından, ‘kazanan’ isim olmasına rağmen değişen genel merkeze ulaşamadığı dedikodularından, adaylık başvurusu yaptırılmasından değil…
Hoca’nın özgül ağırlığından bahsetmek istiyorum.
Bu özgül ağırlık ne kadar büyükse övgü ve eleştiriler, sitem ve riyakarlıklar da o kadar büyüyor. Öyle ki sadece Eskişehir sınırlarında değil ülke genelinde hocadan bahsediliyor…
İktidarı yenemeyen, yenilip koltuğu bırakmayan, gölgede kalıp yöneten, unvan seven ama kendisini eleştirmeyen birçok isim ve ideolojik kurum hocayı konuşup haklı olmaya çalışıyor. Üstelik tam da eleştirdikleri yerden!
Bu beklenen ama ani hareketlenmeyi agresif bir kabulleniş olarak okuyorum. Pasif kısmı sonra gelecek…
*
Bir Eskişehirlinin gözünden bakarsak hoca daima favori aday! Adı bile siyaseti hareketlendirmeye yetiyor. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de istemeye istemeye de, koşa koşa da sandığa gidip hocaya oy verecek binlerce Eskişehirli seçmen var! 31 Mart 2024 tarihinin ufukta göründüğü, sahneye siyasetçilerin çıkmaya başladığı bu oyunda son sözü halk söyleyecek.
Menfaat - inat siyasetinin sonucu partilerin müstakil olarak seçime girmesi yanlış yöntemle demokratik bir sonuca götürebilir. Bırakın da halk isterse defalarca seçilmiş kazanan adayı veya siyasete sermayem de hevesim de yeter diyen adayı seçsin.
Çünkü demokrasi her şeye rağmen seçmek ve seçilmektir. Halkın belirleyemediği adayların sancısını halka çektirmeyin!
‘Artık yeter’ diyecek olan da, alkışlayacak olan da millet!
Unutmayın ki kimi başyapıt oyunlar konusuyla değil karakterleriyle anılır!