Son yıllarda TÜİK'in enflasyon, işsizlik, kira artışı gibi pek çok başlıkta açıkladığı istatistik göstergelerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tartışma konusu…

Ekonomi uzmanları TÜİK'in açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı görüşünde birleşiyor. Verileri etiketlerle karşılaştıran ekonomistler, TÜİK'in enflasyon sepetinde yaptığı değişikliklerin de sonuçları değiştirmediğine dikkat çekiyor…

TÜİK, ağustos 2024 ayında TÜFE yüzde 2,47 oranında arttı. Ağustos ayındaki gelişmeyle birlikte yıllık enflasyon bir önceki aya kıyasla 9,81 puan azalarak yüzde 51,97 düzeyinde gerçekleşti…

ENAG'a göre ise ağustos ayında enflasyon yüzde 3.47 arttı. ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi, E-TÜFE'deki 12 aylık artış oranı yüzde 90.35…

Elektrik ve doğalgaz, akaryakıt fiyatlarının artışı ile birlikte iğneden ipliğe bütün ürünlerin fiyatı da arttı…

“Enflasyonun hızı düştü” diyorlar. Madem enflasyonun hızı düştü fiyatlar neden artıyor?

Dün aldığımız ürünü bir hafta sonra aynı fiyattan alamıyoruz…

Yaz mevsimi nedeniyle bollaşan sebze ve meyve fiyatları düşmüştü…

Sonbahar mevsimi ile yazlık sebze-meyve ürünleri bitince pazar yerlerinde de fiyatlar tekrar yükselişe geçti…

* * *

TÜİK eski Başkanı Birol Aydemir, TÜİK verileri gerçeği yansıtmadığını şu sözlerle ifade etti:

“Bu açıklanan verilere ve göstergelere baktığımızda tutarsızlıklar görüyoruz. Mesela TÜİK verilerine baktığımızda, enflasyon verileri en çok konuşuluyor ama ben özellikle de tüketici fiyatlarına güvenmiyorum. Birincisi, 30-40 yıllık seriye bakıldığında hiçbir zaman üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makas şimdi olduğu gibi olmadı. Şu anda üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasında ciddi fark var. Resmi verileri çarpıtarak toplumun yüzde 93'ünün inanmadığı bir durum oluşturdular. Eski dönem ile şimdiki dönem arasında şöyle bir fark var. Eskiden Cumhurbaşkanlığı Sistemi yoktu. O zaman da yavaş yavaş bozulmalar başladıysa da daha rasyonel bir yönetim vardı. Ekonominin başında da titiz ve kurumlara müdahale ettirmeyen Ali Babacan vardı. Kurumlar bağımsızdı, kendi kurallarına ve görev alanlarına göre çalışıyorlardı. Bu kadar siyasi talimat gelmiyordu, 2015'ten sonra bu ucu açık şekilde devam etti. Ve en önemlisi kurumları liyakatli insanlar yönetiyordu. Şimdi bu saydıklarım kalmadı. Böyle resmi verileri çarpıtarak ve toplumun yüzde 93'ünün inanmadığı bir durum oluşturdular.''

* * *

Yüksek büyüme diyorlar ama bu büyüme istihdam yaratmıyor. Çünkü büyümenin kaynaklarına inildiğinde yoksulluk yarattığı görülüyor…

Büyüyoruz ama gelir dağılımı bozuluyor, yoksul sayısı artıyor. Çünkü büyüme tabana yayılmıyor ve büyümeyi çok az sayıda şirketler sağlıyor. Şimdiki büyüme kurdan kaynaklı ihracata dayalı. Kur arttıkça, parasının değeri düşerek zenginleşen bir ülke gördünüz mü? Paranızın değeri düşerken ülke zenginleşmez, fakirleşir. Bizdeki fiyatların artmasına temel sebep kurdaki artıştır. Çünkü bizde eğer TL değer kaybederse iğneden ipliğe her şeye zam gelir. Çünkü bizim üretimimizde kullandığımız ham madde ve girdilerin neredeyse tamamı ithal ediliyor. Sorun bu…

* * *

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'deTÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendirerek çarşıda, pazarda gerçek enflasyonun yüzde 100'ün üzerinde olduğuna dikkat çekti…

Çakırözer, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) iktidarın baskısı altında enflasyon rakamlarını düşük gösterdiğini söyleyerek, düşük gösterilen enflasyon rakamlarıyla işçinin, emeklinin, memurun maaş zammı hakkından çalındığını iddia etti.

“TÜİK verilerine göre 2024 Ağustos'ta yıllık enflasyon yüzde 51,97 seviyesine gerilerken, ENAG'a göre ise yıllık enflasyon yüzde 90,35 olarak gerçekleşti.

Oysa çarşının, pazarın, marketin gerçek enlasyon rakamları yüzde yüzün üzerinde. Emekliye, emekçiye, memura mutlaka ama mutlaka gerçek enflasyon üzerinde zam verilmelidir. Milyonlarca emekli, memur ve işçinin hakkı verilmelidir. Emeklinin, emekçinin, memurun hakkının takipçisiyiz' diyen Çakırözer, iktidarın baskısı altındaki TÜİK rakamları düşük göstererek emeklinin, emekçinin alın terini gasp ediyor! Bu yapılan milyonların ekmeğinden, sofrasından çalmaktır' diyerek TÜİK'i eleştirdi...

* * *

Utku Çakırözer haklı…

Temmuz'da memur ve işçi emeklilerinin maaşlarına yapılan zam daha yılsonuna gelmeden çoktan eridi…

12 bin 500 TL ile geçinmeye çalışan emekliler var…

17 bin TL asgari ücretle ay sonunu getirmeye çalışanlar var…

Özellikle 12 bin 500 TL maaş alan emeklilere yüzde 100 zam verilse bile geçim standartlarını yükseltmesi mümkün değil…

Önemli olan işçi, emekli, memurların maaşlarına zam yapılması değil çarşı-pazardaki fiyat artışlarının durdurulması…