Geçtiğimiz hafta yerel ve ulusal gazetelerde, TV'lerde haberi yayınlandı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengiz Ovalı, önemli bir ameliyat gerçekleştirdi.
Araştırdım. Bu ameliyatı Eskişehir de sadece Doç. Dr. Ovalı yapıyor.
Peki, nasıl bir ameliyat?
Kapalı kalp ameliyatı olarak da adlandırılan küçük kesi (minimal invaziv) yöntemiyle hastanın meme hizasından yaklaşık 8 santimetrelik kesiyle kaburgalar arasından tıkalı damar değiştiriliyor. Bypass ameliyatının kapalısı, göğüs kemiği kesilmeden gerçekleştiriliyor. Bu nedenle ameliyat olan hasta 3-4 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu ediliyor.
Küçük kesi (minimal invaziv) ile
kalp ameliyatı nasıl yapılır?
Sağ veya sol meme altından, köprücük kemiği altından ya da göğüs kemiği çok az açılarak yapılan kesilerle ameliyatlar gerçekleştirilmekte. Açık kalp ameliyatlarında göğüs kemiği tamamen açılmaktadır, ancak artık kalp cerrahisindeki teknolojik gelişmeler sayesinde bypass ameliyatları da kapak ameliyatları da küçük kesi yöntemiyle gerçekleştiriliyor.
GÜVENLİ BİR AMELİYAT MI?
Doç. Dr. Cengiz Ovalı'ya Minimal invaziv (küçük kesi) kalp ameliyatının ne kadar güvenli olup olmadığını da sordum. Cevabı şöyle oldu:
'Küçük kesi, cerrahlar açısından öğrenim süresi uzun olan bir yöntemdir. Yani cerrahın küçük kesi yöntemini uygulayabilmesi için bunun eğitimini alması gerektiği gibi; belli bir tecrübeye, cerrahi olgunluğa ve beceriye sahip olması da gerekmektedir. Cerrah klasik ameliyatlarda çok tecrübeli olsa bile minimal invaziv yöntem uygulayabilmesi için özel eğitim alması gerekmektedir. Bu anlamda ehil ellerde ve donanımlı merkezlerde yapıldığı takdirde güvenli bir yöntemdir.'
AYNI AMELİYATI 200 KİŞİYE YAPMIŞ
Doç. Dr. Cengiz Ovalı'yı 20 yıldır tanırım. Önceleri bir özel hastanede çalışıyordu. Daha sonra Yunus Emre Devlet Hastanesine geçti. Açık kalp ameliyatları yapmaya başladı. O yıllarda sadece Eskişehir'de ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde açık kalp ameliyatları yapılıyordu.
Hastalar ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesinin yoğunluğundan dolayı Ankara ve İstanbul gibi büyük illerdeki isim yapmış hastanelere giderek açık kalp ameliyatı oluyorlardı.
Eskişehir'de Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde benim de yakınım olan en az 5 kişiye açık kalp ameliyatı yaparak sağlığına kavuşturdu.
Yunus Emre Devlet Hastanesi'nden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne geçiş yaptı. Yrd. Doçentveardından doçentlik sınavlarına girdi, şimdi tabiri caiz ise kıdemli bir doçent.
Geçtiğimiz hafta içerisinde yapmış olduğu kapalı kalp ameliyatı hakkında bilgi almak için telefon ettim.
'Abi bu tür ameliyatını yaptığımhasta sayısı yaklaşık 200'ü buldu. Gazetelerde haber olan hastam Afyon'dan tavsiye üzerine gelmiş. Üç kez kalp krizi geçirmiş. Açık kalp ameliyatı olmak istemiyor. Göğüs kemiğinin kesilmesinden korkuyordu. Afyon'daki hastanelerde kapalı kalp ameliyatı yapılmadığı için Eskişehir'e yönlendirmişler. Afyon'da kendisine koroner anjiyografi yapılmış. Üç damarı tıkalı idi. Tıkalı olan 3 damarı, 'kapalı bypass' yöntemiyle aynı ameliyat içerisinde değiştirildi. Hemen hemen herkese yapılabilecek bir ameliyat. Dünyada ve Türkiye'de son zamanlarda yaygınlaşmaya başladı. Açık kalp ameliyatı yapan hastaneler genel anlamda, donanım anlamında iyi olsa da kapalı kalp ameliyatlarında özellikle ileri teknoloji malzemeler ve aletler kullanıyor. Cerrahın ve ekibinin ciddi anlamda eğitimli ve tecrübeli olması da gerekiyor. Eskişehir'de diğer hastanelerde 'kapalı bypass' yöntemiyle ameliyat yapılmıyor' dedi.
UFAK BİRKESİ İLE AMELİYAT GERÇEKLEŞİYOR
Yıllar önce o da dostum, arkadaşım olan Kalp ve Damar Cerrahisi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yavuz Beşoğul'da ESOGÜ Tıp Fakültesi hastanesinden istifa edip İstanbul'a giderek Türkiye'nin ünlü özel hastanelerinden birinde göreve başlamıştı. Yavuz Hoca, İstanbul'da koltuk altından kalp ameliyatları yapmaya başladığında herkes nasıl yapıldığını merak ediyordu.
Zaman içerisinde ameliyat olanların sayısı çoğalınca Yavuz Hoca da, TV kanallarına çıkarak 'koltuk altından 6-7 cm kesiyle göğüs kafesi açılmadan bypass' ameliyatının nasıl yapıldığını anlatarak bilgilendirince bu ameliyata olan ilgi artmıştı.
Şimdi bu ameliyat ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde de yapılıyor. Bu ameliyatı tercih eden çevre illerden hastalar Eskişehir'e geliyorlar.
* * *
Özetle; hekimlerimizin, cerrahlarımızın değerini bilelim...
Son yıllarda sağlık çalışanlarına uygulanan terörün artmasını da göz önüne alırsak onların nasıl bir yoğun tempo içinde, özveriyle yaptığı hizmete saygı duyalım...
* * *
KAZANAN EMİNE EDİZGİL OLDU
İYİ Parti'nin Pazar günü yapılan il kongresinde Emine Edizgil kazanan taraf oldu. Üç adaylı bir seçim olacaktı. Geçtiğimiz hafta içerisinde sürpriz bir açıklama yaparak başkan adaylığından çekildi.
Geçtiğimiz hafta içerisindeki yazımda, 'Üç adaylı seçimde Emine Edizgil'in kazanma şansı yüksek' diye yazmıştım.
Nitekim de öyle oldu.
Hatta geçtiğimiz salı günü spor programımı yapmak için ES TV'ye gittiğimde Basından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Kerem Akyıl, 'Abi il kongresinin sonucu ne olur?' diye sormuştu.
Ben de, 'Emine Hanım açık farkla alır. Delegelerden arkadaşlarım ve samimi olduğum isimler var. Onlarla sohbet ettiğimizde oylarını Emine Edizgil'e vereceklerini söylediler. Emine Hanımın bugünden itibaren çalışmasına gerek yok. Evinde seçim gününe kadar dinlensin' dedim.
Yaptığım tahminde yanılmadım...
Emine Edizgil 318 oy alırken rakibi Hüseyin Arabacı 262 oyda kaldı. Fark 56. Birilerine göre 'çok büyük fark' olmayabilir.
Kulağıma gelen bilgi doğru ise İsmail Türk, adaylıktan çekilince Hüseyin Arabacı'ya destek vermiş. Bu nedenle Emine Edizgil'in 56 fark yapması da bana göre küçümsenecek bir rakam değil...
ASILSIZ İDDİALAR ORTAYA ATILDI
Seçim öncesi bazı delegeler Emine Edizgil ile asılsız iddialar ortaya attılar.
Neydi bu iddialar?
-'Seçimi kazanırsa istifa edecek ve milletvekili aday adayı olacak.'
Bu iddialar daha önceleri de gündeme gelmişti.
Emine Edizgil, şöyle yanıt verdi:
'Bir kez dahahatırlatıyorum. Bu durum son derece asılsız ve çirkin bir yaklaşımdır. Sayın genel başkanım şahsımı Eskişehir il başkanı olarak görevlendirmiş, ben de dava ve yol arkadaşlarımla birlikte bu göreve layık olabilmek partimizin şehrimizde tanınırlığını artırmak ve oy sayımızı yükseltmek için mücadele veriyoruz. Görev sürem boyunca da bu doğrultuda sayın genel başkanımın emrinde çalışmalarımıza devam edeceğiz' dedi.
TECRÜBELİ İSİMLER SEÇİMİ KAZANDIRDI
Emine Edizgil, yıllardır Diş Hastanesinde Diş Hekimi olarak görev yaptığı için Eskişehir de kendisini tanımayan yoktur. Temiz bir ismi de var.Her ne kadar MHP'den Odunpazarı Belediye Başkanı aday olmuşsa da devlet memurluğundan geldiği için siyasi tecrübesi çok fazla değil.Yönetim kurulu listesine baktığımda yıllarca Doğru Yol, Anavatan Partisi ve MHPsaflarındasiyaset yapmış, başkanlık, başkan vekillikleri yapmış tabiri caize'baba' isimleri gördüm.
Elbette ki Emine Hanımın şahsına verilen oylarda var. Ama yanına aldığı tecrübeli siyasetçiler kendisinin yarattığı rüzgara ivme kazandırdılar... Eğer 2023 seçimlerinde İYİ Parti Genel Merkezi milletvekili sıralamasında hata yapmazsa İl, Odunpazarı, Tepebaşı ile dış ilçeler uyumlu çalışırsa Eskişehir'de iki milletvekiliçıkarma şansını yakalayabilirler...
* * *
kıssadan hisse:
Birlik Kuvvettir
İyi huylu geçimli, sevecen bir adamın sürekli birbirleriyle didişen dört oğlu vardı. Adam, oğullarının iyi huylu ve geçimli olmalarını çok istiyordu.
Günün birinde, aklına bir fikir geldi. Oğullarından, bir demet çubuk toplayıp getirmelerini istedi. Sonra, her birine getirdikleri demeti dizleriyle kırmalarını söyledi. Hepsi denedi, ama hiçbiri bunu beceremedi.
Adam demeti çözdü ve çubukları teker teker çocuklarının ellerine vermeye başladı. Çocuklar bütün çubukları bir bir kırıp attılar.
Bunun üzerine:
'Evlatlarım' dedi adam. 'Birlik olursanız, zorlukların üstesinden gelirsiniz. Ayrılırsanız, zorluklar sizi ezer geçer. Birlik kuvvettir.'
(alıntı)
* * *
FIKRA:
Mobilya Ticareti
Başbakan sendika toplantısında işçinin birine:
–'Geçinebiliyor musun?' diye sormuş.
-'Ek iş yapıyorum efendim' diye yanıt vermiş işçi.
-'Ne iş yapıyorsun?' sorusuna; 'mobilya satıyorum' cevabını vermiş.
Bunun üzerine başbakan, 'Peki, işler nasıl?' diye sormuş.
- 'İyi sayılır efendim' demiş işçi ve ardından şu sözü de eklemiş:
- 'Ama evdeki mobilyalar bittikten sonra ailece ne yaparız bilemiyorum.'
* * *