Pazar günü akşamı Emirdağlılar Vakfı, Eskişehir’deki Emirdağlı STK Başkanları, bürokratlar, iş insanları, akademisyenler ve ileri gelenlerini bir araya getirdi.

'Eğitime Destek' adı altında düzenlenen yemekte 100'ü aşkın Emirdağlı bir araya geldi. Toplantıya Emirdağlı olan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Çorumlu'da katıldı.
Emirdağlılar Vakfı Başkanı Veli Görkem Pala, 2023 yılında burs için çağrı yaptıklarını, 400'den fazla öğrencinin burs için vakfa müracaatta bulunduğunu ancak bunu karşılama imkanlarının olmadığını söyledi.
Pala, hedeflerinin 200 öğrenciye burs vermek olduğunu, bu hedefe de Emirdağlı iş insanları, STK Başkanlarının verecekleri destekle ulaşacaklarını da kaydetti.
Yemekli toplantıda Vakıf Başkanı Pala'nın 'bir öğrencinin bursunu sen karşıla' çağrısı üzerine başta Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Çorumlu, Eskişehir dışında yaşayan Emirdağlı iş insanı Av. Yaşar Karamahmutoğlu, Fatih Gökçe, TBMM Başkan Müşaviri Cengiz Sağlam olmak üzere Emirdağlılar destek verdiler.
Çorumlu, 'ben devlet memuruyum. Vakıf yöneticileri bana ne fatura keserse boynumun borcu' dedi.
Burs verip vakfa katkı sağlayan hemşehrilerine teşekkür eden Başkan Veli Görkem Pala, geçen yıl 1500 ihtiyaçlı öğrenciye vakıf olarak bot ve mont desteği verdiklerini, Kahramanmaraş merkezli 11 ilde meydana gelen deprem sonrasında deprem bölgesine en üst düzeyde destek olduklarının altını çizerek kendilerine güvenen hayırseverlere teşekkür etti.
MAHMUT ÇORUMLU NE DEDİ?
Son günlerde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda ismi geçen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Çorumlu'ya, yemekten sonra 'Belediye Başkan adaylığını düşünüyor musunuz?' diye sordum.
'Ben şu anda önemli bir görevdeyim. Devletimiz beni Emniyet Genel Müdür Yardımcısı görevine laik gördü. Ülkeme ve ülkemin insanlarına hizmet etmekten şeref duyuyorum. Ben bugüne kadar devlet büyüklerimizden hiçbir görev talep etmedim. Büyüklerimiz hangi göreve laik gördüler ise o görevi en iyi şekilde yaptım. Yapmaya da devam ediyorum. Yarın Sayın Cumhurbaşkanımız 'Seni Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptım. Git çalış' derse 'hayır' diyememem. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ismimin geçmesinden onur duydum. Eskişehirli hemşehrilerime teşekkür ediyorum. Bu işler nasip işi. Allah nasip ederse şehrime hizmet etmek benim için bir şereftir.'
BÜYÜK İLGİYLE KARŞILANDI
İhtiyaç sahibi yüksek öğrenim öğrencilerine burs temin edilmesi için organize edilen yemeğe Ankara'dan gelerek katılan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Çorumlu'ya hemşehrileri büyük ilgi gösterdiler.
Yemekte şunu gördüm.
Eğer AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 'aday belirleme' komisyonu Mahmut Çorumlu'yu Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı göstermesi halinde Emirdağlılar kenetlenerek arkasında olacak, yanında duracak.
İlk kez Emirdağlıların bir isim konusunda kenetlendiğine şahit oldum.
Eskişehir'de 150 bin civarında Emirdağlı yaşıyor.
Büyük bir güç.
Eğer Mahmut Çorumlu Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterilirse en az 100 bin Emirdağlı'nın desteğiyle yola çıkacak.
* * *
Gerek Eskişehir'den gerekse il dışından önemli isimler vardı yemekte. Türkiye'nin çeşitli illerinde ticaret, turizm sanayiinde uğraş veren iş insanları, üst düzey bürokratlar.
Emirdağlıların ilk kez kenetlendiklerine şahit oldum.
'Bu organizasyonu kim gerçekleştirdi?' diye sordum.
Emirdağlılar Vakfı Başkan Vekili Habib Umutoğlu, Avrupa Platformu Başkanı Sebahattin Tetik, ESOGÜ Yemek organizasyonu gerçekleştiren Emirdağlılar Vakfı Başkan Vekili Habib Umutoğlu, ESOGÜ Öğretim Üyesi Murat Karacasu, iş insanı Ahmet Eryürük ve Mega Patent Genel Müdürü Soner Çam'ın ismi verdiler.
* * *
Sonuç olarak amacına ulaşan bir toplantı oldu.
100'e yakın üniversite öğretimi yapan öğrenciye daha burs imkanı sağlandı.
Emirdağlılar Vakfı'nın burs vereceği öğrenci sayısı da 200'ü aştı.
Hedef önümüzdeki yıllarda bu sayıyı önce 500 daha sonra ise bine çıkarmak.
* * *

GEÇEN ZAMAN BİR DAHA GERİ GELMİYOR
Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, hesabına her sabah 86.400 dolar para yatırılıyor, fakat bu paranın hepsini akşama kadar harcamak zorundasın, ertesi güne transfer edilemez. Paranı kullansan da kullanmasan da hesap her akşam sıfırlanıyor.
Ne yaparsın? Tabii ki hepsini harcamaya çalışırsın. Hepimiz, 'Zaman' adlı bu bankanın müşterileriyiz.
Her sabah 86.400 saniyeye sahip oluyoruz; yarına transfer edilemez. Her sabah hesabımız dolar, her akşam boşalır. Geri dönüş yok, saniyelerini şu anı yaşayarak harca, en iyisi bunlarla yatırım yap.
Mutluluk, sağlık ve başarı için. Zaman kaçıyor. Her gün için en iyisini yap.
Bir senenin değerini anlamak için sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini anlamak için, 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor.
Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir çilekeşe,
Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.
Bir dakikanın değerini anlamak için, trenin kaçıran yolcuya sor.
Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.
Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için olimpiyatlarda gümüş
madalya kazanan koşucuya sor.
Her anını değerlendir, her dakikanı çok özel biriyle paylaş.
Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biriyle…
* * *
Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz. Geçmiş zaman tarihtir. Gelecek
zaman sırlar, meçhullerle dolu.
Sadece şu an sana verilen gerçek bir armağandır.
* * *

KISSADAN HİSSE:

Cesaretiniz Kırılmasın
Günlerden bir gün kurbağaların yarışı varmış. Hedef çok yüksek bir kulenin tepesine çıkmakmış, Bir sürü kurbağa da arkadaşlarını seyretmek için toplanmışlar ve yarış başlamış.
Gerçekte seyirciler arasında hiçbiri yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş. Sadece şu sesler duyulabiliyormuş: Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar?
Yarışmayı başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar, içlerinden birkaç tanesi inatla ve yılmadan kuleye tırmanmayı çalışıyormuş.
Seyirciler bağırıyorlarmış: 'Zavallılar hiçbir zaman başaramayacaklar!'
Sonunda bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve bırakmışlar ama kalan son kurbağa büyük bir gayret ile mücadele ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış. Diğerleri hayret içinde bu işi nasıl başardığını öğrenmek istemişler. Bir kurbağa ona yaklaşmış ve sormuş bu işi nasıl başardın diye.
O anda farkına varmışlar ki kuleye çıkan kurbağa sağırmış!
* * *

FIKRA:

Fidye
Dursun fena halde maddi sıkıntıya düşmüştü. Bir çocuk kaçırıp fidye istemeye karar verdi. En yakındaki çocuk parkına gitti. Orada kendi kendine oynayan bir çocukla tanıştı. Milyoner Temel'in oğlu olduğunu öğrenince, planını yaptı. Çocuğu hemen bir kalın çınar ağacının arkasına çağırdı. Cebinden çıkardığı kağıda fidye notunu yazdı:
'Temel Bey, oğlunuzu kaçırdım. Yarın sabah yedide, çocuk parkının yanındaki büyük çınar ağacının içindeki kavuğa, sarı bir çanta içinde 10 bin dolar bırak. Dursun!.'
Notu çocuğun cebine itina ile yerleştirdi ve;
- 'Şimdi doğruca eve git, baban bu notu okusun' dedi.
Ertesi sabah yedi buçukta parka gittiğinde, çınarın kovuğunda sarı bir çanta içinde 10 bin doları buldu. Yanında bir de not vardı:
'İşte paran. Ama gene de bir Karadenizlinin kendi hemşerisine bunu yapabileceğine inanamıyorum, çok kırıldım, Temel...'