AK Parti 31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimlerinde Beylikova’da 3 dönem, Sivrihisar’da ise 2 dönem üst üste Belediye Başkanı seçilen Özkan Alp ile Hamid Yüzügüllü’yü ilçelerinde aday göstermedi…
Özkan Alp Odunpazarı, Hamid Yüzügüllü ise Tepebaşı Belediye Başkan adayı yapıldı…
* * *
Şu bir gerçek…
Özkan Alp Beylikova’da, Hamid Yüzügüllü Sivrihisar’da çok ciddi hizmetler yaptılar…
İkisi de görev yaptıkları dönemlerde ilçelerine önemli yatırımlar kazandırdılar…
Yüzügüllü, Sivrihisar’da düzenlediği “Sucuk ve Uluslararası Kültür Sanat Festivalleri” ile Sivrihisar’ı tüm Türkiye’ye tanıttı…
* * *
Alp ise, Beylikova’da Yatılı Fen Lisesi ve Pansiyon, Yatılı İmam Hatip Lisesi ve Orta Okulu, annesi adına bağımsız anaokulu, pansiyon, meslek atölye binaları, konferans salonu, iki millet bahçesi, belediye hizmet binası, 11 adet futbol sahası, Gençlik Merkezi, Gençlik Merkezi, Halk Kütüphanesi, TOKİ vasıtasıyla 48 konut gibi birçok hizmete imza attı…
* * *
Gerek Yüzügüllü gerekse Alp’in ilçelerine yaptıkları hizmetler çok konuşuluyor…
Ancak şu bir gerçek her iki ilçenin toplan nüfusu Eskişehir’in kent merkezindeki ancak küçük mahallesi kadar…
Sivrihisar ve Beylikova’da büyüğünden küçüğüne kadar, kadınından erkeğine herkese kendini tanıtmak zor değil…
Birgün mahallede, bir köyde tur atsan hemen hemen herkese kendini tanıtırsın…
Ama merkez nüfusu 900 bin olan Eskişehir’de iki aylık seçim çalışmasında kendini tanıtmak oldukça zor…
İki-üç kez televizyona çıkmak, mahallelerde tur atmak, broşür dağıtmak, iki kelam söz etmek yetmez…
İşte gerek Hamid Yüzügüllü gerekse Özkan Alp bunun zorluğunun farkına varmayarak, sadece kendi ilçelerinde yaptıkları hizmetleri bir referans olarak gördüler...
Oysa Türkiye’de birçok ilden daha kalabalık olan 420 bin nüfuslu Odunpazarı’na, 390 bin nüfusa sahip Tepebaşı’na Kazım Kurt ve Ahmet Ataç’ın yaptıkları hizmetlerin yanında devede kulak kaldığının farkında bile olmadılar...
* * *
Oysa “biz ilçelerimizde kalmak istiyoruz” diyebilselerdi büyük olasılıkla 31 Mart’ta yine başkan seçilerek yollarına devam edebilirlerdi…
Peki ne oldu?
Özkan Alp ile Hamid Yüzügüllü yıllardır başarılı bir hizmet verdikleri ilçelerinden koparılınca her iki ilçede CHP’li başkan adayları seçimi kazandı…
AK Parti, Alp ve Yüzügüllü ile Odunpazarı ve Tepebaşı’na pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu…
* * *
YSK'nın sonuçlarına göre Cumhur İttifakı AK Parti Odunpazarı Belediye Başkanı adayı Özkan Alp, 96 bin 261 oy alırken, 2019’da AK Parti Odunpazarında Volkan Doğan ile 113 bin 207 oy almıştı…
31 Mart 2024 seçiminde AK Parti’nin oyu 16 bin 946 geriledi…
Cumhur İttifakı ve AK Parti Tepebaşı Belediye Başkan adayı Hamid Yüzügüllü ise 31 Mart 2024 de yapılan Mahalli İdareler seçiminde 82 bin 224 oy alabildi…
2019’da ise AK Parti’nin Tepebaşı Belediye Başkan adayı Hasan Tuç, 90 bin 783 oy almıştı…
İttifaka rağmen Yüzügüllü, AK Parti’nin 2019’daki aldığı oyu bile alamadı…
Sonuç olarak AK Parti Genel Merkezi, Eskişehir’de girdiği seçimlerde teşkilatların “Önümüze sandık koyun. Üye bazında ön seçim yapın. Sandıktan çıkan isimleri de aday gösterin” şeklindeki demokratik teamülleri yansıtan sesine hiç ama hiç kulak vermedi…
Hep dayatma isimler aday gösterilince, AK Parti’ye gönül vermiş seçmende “madem bizim sesimize kulak tıkanıyor, duymazdan geliniyor o zaman biz de seçim günü sandıkta gereğini yaparız” dedi…
Dediklerini de yaptılar…
AK Parti’nin adaylarına değil diğer partilerin adaylarına oy vererek tepkilerini gösterdiler…
AK Parti Eskişehir’de tabanın sesine kulak tıkamaya devam ederse 2028’deki genel, 2029’da yapılacak yerel seçimlerde bugün olduğu gibi yine çok büyük hüsrana uğrar…
2023’de 3’ten ikiye düşen milletvekili sayısı 2028’de bir bile olmayabilir…
Doğruyu söyleyen 9 köyden kovulurmuş…
Bizden söylemesi…
* * *
Muhtarlık, kuruluşundan itibaren, yasalarla merkezi hükümetin bir parçası olarak tanımlanmış olmasına karşın halk tarafından kendisinin bir temsilcisi olarak kabul edilmiştir. Bu fiili durum, muhtarların sosyal ve kültürel alanlarda rol üstlenmesine yol açtı…
Türkiye'de çok partili yaşama (1945) geçildikten sonra, muhtarlar sosyal işlevleri yanında kent içinde siyasal bir rol de oynamaya başlamıştır. Bu da onların mahalle halkının çıkarlarını gözeten, onların haklarını arayan bir tür yerel kamu denetçisi olmalarını sağlamıştır…
Muhtar gerek mahalle halkı gerekse mahalle ile ilgili tüm sorunlarda yasal olarak tam yetkili bir konuma sahiptir.
Buna ek olarak, hatta yasa ile belirlenen yetki, görev ve sorumlulukların ötesinde, halkın onayıyla oluşmuş olan tarihi bir demokratik temsilci, yerel kamu denetçisidir. Muhtar bu nitelikleri ile mahalleye ilişkin işlerde belediyeyi ve öteki kamu kurumlarını etkileyecek, zorlayacak araçlara da sahiptir...
Bu araçları etkin biçimde kullanmasını pekiştirecek olan temel mekanizma mahalle halkını arkasına alacak yöntemlerle hareket etmesidir…
* * *
Muhtarlık müessesesi demokrasimizin ilk halkası ve vatandaşlarımızın devlete ihtiyaç duyduğu anda çaldıkları ilk kapı. Devlet ile vatandaş arasında önemli bir köprüdür...
Bugün her ne kadar geçmişte olduğu kadar yapısal işlevleri çok fazla kalmamış olsa da muhtarlarımız geçmişten günümüze devlet yönetimimizin temel yapı taşı devletin gören gözü, duyan kulağı ve tutan elidir...
* * *
Geçtiğimiz pazar günü yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde belediye başkanları, il genel meclisi ve belediye meclis üyeleriyle birlikte mahalle muhtarlarımızı da seçtik…
Hizmet yapan, mahalleyi mahalle sakinleriyle birlikte yönetenler tekrar seçildi…
“Salla başını al maaşını” diyenler ise sandıkta kaldı…
Bu vesile ile seçilen tüm muhtarlarımızı kutluyorum…
* * *
Muhtar, öyle kolay yorumlanacak bir sözcük değildir...
Önce kocaman bir yürek ister. O yüreğin içinde sevgi ve hizmet aşkı ister...
Adalet ister, tarafsızlık ister. Yani çok önemli özellikler ister...
Mutlaka böyle muhtarlarımız çoktur...
Hepsinin hizmetlerine çabalarına büyük saygı duyarım ama hizmet deyince aklıma hemen eşimle birlikte “Kardeşimiz, hatta kızımız” gibi gördüğümüz Şeker Mahallesi Muhtarı Canan Arı gelir...
İkinci kez seçilmeyi başardı…
Hem de karşısına aday olarak çıkan rakibinin seçim öncesi yaptığı entrika ve karalama kampanyalarına rağmen 2009’da olduğu gibi yine ezici bir oy çoğunluğu ile sandıktan çıkmayı başardı…
Nasıl seçildi?
Herhalde “Kara kaşlı, güzel gözlü” diye değil…
Mahalle sakinlerinin cenazelerine giderek acılarını paylaştı, düğünlerine giderek mutluluklarına ortak olduğu için…
Kederde ve sevinçte de yanlarında olduğu için…
Seçim öncesi de yazdım…
Birçok dernek, vakfın yapamadığı yardımları yaptı…
Usanmadan, bıkmadan yaklaşık binlerce aileye gerek pandemi döneminde gerekse ramazan aylarında erzak kolisi, et, süt, çocuk bezi, patates, soğan, giysi, çocuklara oyuncak, defter, kalem dağıttı…
Pandemi döneminde çalışamayan dar gelirlilerin elektrik, su paralarını ödedi…
Yaptığı bu hizmetlerinin karşılığını tekrar seçim kazanarak aldı…
Özellikle yeni seçilen ve yolun başında olan muhtarlarımıza Şeker Mahallesi Muhtarı Canan Arı’nın hizmetlerini incelemelerini öneririm…
* * *