Sevgili okurlar, şükür insan hayatında ibadet kadar gerekli olan bir ameldir. Öncelikle 'Eğer şükrederseniz artırırım' ayeti ile yüce Allah nimetlere şükretmemizi ve bu şükrü hiçbir zaman bırakmamamızı bize emrediyor, salık veriyor. Kur'an'da (Bakara Suresi 52. Ayet) 'Sizin için denizi yarıp sizi kurtarmış ve gözünüzün önünde Firavun ailesini de suda boğmuştuk. Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Fakat siz ondan sonra kendinize zulmederek buzağıyı mabut edinmiştiniz. Bundan sonra belki ŞÜKREDERSİNİZ diye yine de sizi affetmiştik.'

Demek ki bir günah karşısında yüce Allah bana şükretsinler diye bize o günahın karşılığında mühlet veriyor.

Yine Bakara Suresi'nin 152. Ayetinde 'O halde beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin fakat nankörlük etmeyin.'

Zümer Suresi 7. Ayette 'Eğer inkar ederseniz bilin ki Allah sizden müstağnidir. Kullarının inkarından hoşnut olmaz. Eğer ŞÜKREDERSENİZ sizden hoşnut olur. Hiçbir günahkar diğerinin günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir; yaptıklarınızı o zaman size haber verir; çünkü O, kalblerde olanı bilir' der.

Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda onlarca ayette şükürden bahseder. Ve yine Kur'an'da 'Eğer siz rabbınızın size verdiği nimetleri saymaya kalksanız onu sayamazsınız' buyurur.

İnsanoğlu yaşadığı hayatta yapılan herhangi bir iyilik ve ihsan karşılığında kısa ve küçük de olsa karşısındaki insana teşekkür etmesi insanlığın gereğidir.

Biri gelip bize bir elimizin, kolumuzun, gözümüzün, bacağımızın veya her hangi bir uzvumuzun karşılığında çok büyük bir meblağ teklif etse acaba birini verebilir miyiz? Bir görme engelliye ya da kolu, bacağı olmayan birine bunları kendisine verebileceğini söyleyen bir insana hayat boyu teşekkür beklediğini söylese acaba bunu yapmaz mı?

O halde bunları bize hiç karşılıksız bahşeden Yüce Yaradana biz de şükrümüzü etsek ne olur?

Şükür ibadetin başında gelir. Her nimetin bir şükür çeşidi vardır. İnşallah bunları ileriki yazılarımızda sizlerle paylaşacağız. Allah şükredenlerden eylesin.