Temel gıda ürünlerinde KDV oranının yüzde 1'e indirilmesine dair karar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

KDV indirimi ile birlikte şimdi herkes hangi ürünün ne kadar ucuzlayacağını merak etmeye başladı. KDV'nin 7 puan indirilmesinin market alışverişine yansıması bekleniyor. KDV'nin yüzde 1'e inmesinin fiyatlara nasıl yansıyacağı merak konusu olurken, 15 farklı ürünün en pahalı ve en ucuz fiyatları üzerinden hazırlanan iki ayrı sepetle vatandaşa yansıyacak indirim miktarı hesaplandı. En ucuz sepetteki 464,85TL'lik ürünler 432,38 TL'ye en pahalı sepette ise 736'den 684 TL'ye inecek. Böylece en ucuz sepette 32 TL'lik en pahalı sepette de ise 52 TL'lik indirim vatandaşın cebine yansıyacak.
ARTAN ENERJİ MALİYETLERİ FİYATLARA YANSIDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gıdadaki KDV oranlarının yüzde 1'e düşürüldüğünü açıklaması her ne kadar vatandaşın cebine bir nebze de olsa katkısı olacak. Ancak akaryakıt, elektrik ve doğalgaza yapılan büyük artışları üretici firmalar çoktan fiyatlara yansıtmıştı. Yukarıda okudunuz. En ucuz sepette 32, en pahalı sepette ise 52 TL KDV indirimi olacak. Önemli olan artan enerji maliyetlerinin düşürülmesi. Enerji maliyetleri düşerse üretici firmalar da ürünlerin fiyatlarını düşürmek zorunda kalacaklar. İşte marketlerin raflarındaki ürün fiyatlarının düştüğünü tüketici ancak o zaman fark edecek.
'ENFLASYONLA MÜCADELE ÖNEMLİ ADIM'
Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, gıda sektöründeki KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi enflasyonla mücadele için önemli bir adım olduğunu da ifade etti. Kesikbaş, 'Odamızın da her platformda altını çizdiği enflasyonla mücadele kapsamında temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesini son derece doğru buluyoruz' demiş. Sanayi sektöründe büyümenin devam ettiği ifade eden Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, tüm sektörleri içine alan sanayi üretim endeksinin ortalamada yüzde 14,4 artış gösterdiğini söylemiş. En yüksek artışın yüzde 49,2 ile yüksek teknolojili ürünlerde yaşandığını, bunu yüzde 22 ile sermaye malının izlediğine dikkat çekmiş. Tüm temel tüketimde KDV yüzde 1'e çekilmeli Kesikbaş, gıda sektöründeki KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi enflasyonla mücadele için önemli bir adım olduğunu da ifade ederek, enflasyon sorunuyla ilgili olarak oluşturulacak 'Mücadele Timi'nin' olumlu katkılarının olmasını ümit ettiklerini de vurgu yapmış. Temel gıda ürünlerinde yüzde 8 olan KDV'nin yüzde 1'e düşürülmesini son derece doğru bulduklarını, benzer uygulamaların tüm temel tüketim ürünlerinde yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizmiş. Yüzde 8'den yüzde 1'e inen KDV sadece geçici bir çözüm Yüzde 8'den yüzde 1'e inen KDV sadece geçici bir çözüm yani bu kalıcı olarak fiyatların aşağıya gelmesini sağlayacak bir çözüm olmadığına da dikkat çeken ESO Başkanı Kesikbaş, açıklamasının son bölümündeki ifadesi önemli. 'Vergi arttığı için fiyatlar artmıyor, maliyetler arttığı için fiyatlar artıyor. Dolayısıyla başta elektrik, akaryakıt, doğalgaz olmak üzere bu maliyetleri belirleyen birçok unsurda artış devam ediyor. Yakın bir zaman içerisinde elektrik ve doğalgaz faturasındaki artış üreticinin fiyatlarına yansıyacaktı. Şimdi o indirimden ötürü biraz daha sınırlı yansıyacak. Yoksa gıda fiyatlarında bir düşüşün olacağını sanmıyorum sadece gıda fiyatları bir iki ay içerisinde yüzde 5-7 arasında artacakken şimdi yüzde 1-2 civarında artacak.'
* * *
Yukarıda yazdım. Enerji maliyetlerindeki yükseliş aşağıya çekilmediği takdirde gıda fiyatlarının düşeceğine bende inanmıyorum. Sayın Kesikbaş'ında belirttiği gibi yüzde 8'den yüzde 1'e inen KDV sadece geçici bir çözüm.Bu kalıcı olarak fiyatların aşağıya gelmesini sağlayacak bir çözüm olmayacak. Gıda fiyatlarının aşağıya çekilmesindeki tek çözüm maliyet artışlarına neden olan girdilerdeki artışın durdurulması, hatta hazineye çok ciddi sıkıntı yaratmayacak şekilde düşürülmesi.
GÜBREDEKİ İNDİRİMİ AKARYAKITTA DA İSTİYORLAR
Geçen yıl şubat ayındabenzinin 1 litresi 7.32, mazotun ise 6.75 liraya satılıyordu. O tarihte hükümet enflasyonla mücadeleyi önemsediği için fiyatlar artmasın diye kur ve petrol fiyatlarından kaynaklanan zamları Özel Tüketim Vergisi'nden (ÖTV) karşılayıp pompa fiyatlarına zam olarak yansımasını önlüyordu. LPG de sadece 4.02 liraydı. Ancak faizleri düşürme politikasına geçilip enflasyon hedefi rafa kaldırılınca kur uçtu. Kurla birlikte akaryakıt ürünlerine de birbiri ardına zam gelmeye başladı. Öyle ki, eşel mobil sistemini uygulamaya yetecek ÖTV payı kalmadı. Kur ve petrol artışı kaynaklı tüm zamlar direkt pompa fiyatlarına yansımaya başladı. 'yükümüz yüzde 134 arttı' Artan elektrik ve mazot ve gübre fiyatları üreticileri çok büyük sıkıntıya soktu. Normal gübre yerine hayvan gübresi kullananlar oldu. Dar gelirli üreticiler ise artan mazot fiyatlarından dolayı tarlasını traktör yerine eskiden olduğu gibi at ve öküzlerle sürmek zorunda kalacaklarını söylüyorlar. Yani yıllar öncesine geri dönmek zorunda kaldıklarından üzüntü duyuyorlar. Üreticiler son olarak geçtiğimiz hafta mazota gelen 94 kuruşluk zammının ciddi bir ek yük getirdiğini ifade ederekisyan noktasına gelmişler. Son bir yıllık mazot fiyatları üstünden maliyet kalemini hesap eden üreticiler, mazota gelen zamlardan dolayı sadece bir yıl içinde yüklerinin deyüzde 134 oranında arttığını söylüyorlar. Bu sezon gelen zamlar yüzünden ekim alanlarının daralacağına dikkat çeken Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli de, son yapılan artış üzerine mazotun litresinin 16 liraya kadara dayandığını artık alacak güçlerinin kalmadığından yakındı. Elektrik ve mazota yapılan yüksek zamların bugünkü koşullar altında çiftçileri kara kara düşündürdüğünü ifade eden Erdemli, 'Elektrik ve mazotun yanı sıra temel ihtiyacımız olan gübreye yüzde 450 oranında zam yapıldı. Gübreyi, ekecek tohumu alamaz hale geldik. Daha önce 2 bin 800 lira olan gübreyi bile alırken zorlanıyorduk. Bugünkü fiyatla gramlamı alacağız? Gübreyi alamadığımız, tarlamıza atamadığımızın sonucunu sezon sonunda göreceğiz. Elektrik zamları yüzünden çiftçi tarlasını bile sulayamayacak. Onlarca çiftçi ekim yapmaktan vazgeçmiş durumda. Gelen faturaları ödeyemez duruma geldik. Borç batağına saplandık. Çok sıkıntılıyız ve zor günler geçirmekteyiz. Artık bir an önce sesimizi duysunlar' diyerek çiftçilerin taleplerine kulak verilmesi çağrısında bulundu.
'GÜBREDEKİ İNDİRİM YETERSİZ'
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürlüğü, 14 Şubat 2022 tarihi itibariyle kimyevi gübrelerde yüzde 30'a varan indirimler uygulamaya başladı.ÜRE gübresi 9 bin 200 TL, 20.20.0 gübresi 6 bin 100 TL'den satılıyor. Ancak üretici bir yılda yaklaşık fiyatının yüzde 300 zamlanmasıyla birlikte tarlasına daha az gübre atabiliyor. TZOB verilerine göre, 3.5 milyon ton civarında potansiyel ihtiyaç varken üretici ancak 2.2 milyon ton gübre kullanabiliyor. Tohumun çeşitliliğine göre en az 30 kilo gübre atması gereken tarlaya 10-15 kilogram atabiliyor. Bu durumun özellikle hububat üretimini düşürmesi ve bu ürünlerdeki pahalılığı artırması bekleniyor. Üreticiler gübrede yapılan yüzde 30'luk indirimin yetersiz olduğunu en az yüzde 60-70 olması gerektiğini söylüyor. 'Her ürünün kendisine has gübre isteme şekli var. Hangi ürünü ekerseniz ekin, bir şekilde gübre atacaksınız' diyen Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Naci Erdemli, 'Gübre demek verim demek. Zamanında ne kadar ölçülü atarsanız, o kadar denli etkileyecektir verimi. Korkumuz şu: Üretici gübreden kısarsa rekolte ve verimde ciddi sıkıntılar yaşarız' diye uyardı.
'TARIM KREDİ BORÇLARIMIZ ERTELENSİN'
Erdemli, çiftçilerimiz girdi ihtiyaçları için kullandığı Tarım Kredi Kooperatiflerine olan kredi borçlarından dolayı da sorunlar yaşadıklarını ve Kooperatifler tarafından icra işlemlerinin başlatıldığını da belirterek çiftçilerimiz kendi kooperatifinden bir yapılandırma beklediklerini de söylemiş.
* * *
Ciddi artan mazot ve gübre fiyatlarına verilen paranın karşılığında ürünlere verilen taban fiyat kazançları giderek düşen üreticilerin bakalım çiticinin mazot ve gübredeki indirim talepleri karşılık bulacak mı? Tarım Kredi Kooperatifi'ne olan borçları ertelenecek mi? Bekleyip göreceğiz.

ESKİ AK PARTİLİ İSİMDEN YÖK'E ELEŞTİRİ
Yükseköğretim Kurulu (YÖK)2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı'ndan (YKS) Alınan yeni kararlara göre SAY, SÖZ, EA ve DİL puan türlerinde sınav puanı hesaplanması için uygulanmakta olan TYT puan türünde 150 puan almış olma şartı ile yerleştirme puanlarının hesaplanmasında TYT puan türü için 150, SAY, SÖZ, EA ve DİL puan türleri için 180 olan sınav puanı barajı uygulamasından vazgeçildi. Bu yıldan itibaren ilgili puan türlerinde sınav puanı hesaplanan tüm adaylar için ortaöğretim başarı puanı eklenerek yerleştirme puanı hesaplanacak.
150 VE 180 OLAN BARAJ PUANI UYGULAMASI TARİHE KARIŞTI
Alınan yeni kararlara göre SAY, SÖZ, EA ve DİL puan türlerinde sınav puanı hesaplanması için uygulanmakta olan TYT puan türünde 150 puan almış olma şartı ile yerleştirme puanlarının hesaplanmasında TYT puan türü için 150, SAY, SÖZ, EA ve DİL puan türleri için 180 olan sınav puanı barajı uygulaması kaldırıldı.
EĞİTİM SENDİKALARI TEPKİ GÖSTERDİ
YÖK'ün ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulamasını kaldırmasına eğitim sendikalarının genel başkanları tepki gösterdi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, baraj puanlarının kaldırılmasının yeni diplomalı işsizler yaratacağını söylerken, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise yapılan değişikliği 'umut tacirliği' olarak değerlendirdi.
AK PARTİLİ TACETTİN SARIOĞLU'DA TEPKİ GÖSTERDİ
Yükseköğretim Kurumları Sınavı'ndan ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan TYT ve AYT baraj puanları uygulamasını kaldırılmasına ESOGÜ öğretim üyesi ve bir dönem Tepebaşı Belediye Başkanlığı yapan eski AK Partili Dr. Tacettin Sarıoğlu'da sosyal medya hesabından paylaşım yaparak tepki gösterdi. Mehmet Tacettin Sarıoğlu'nun paylaşımı şöyle: 'Üniversitelerin kalitesiyle değil, ilçelerde bile üniversitelerimiz var diyerek sayısıyla övünen bir zihniyetin taban puanları kaldırmasına çok şaşırdığımı söylersem yalan olur. Kaliteyi arttırmak adına bir adım atılsaydı şaşırdım gerçekten. Çok yazık Allah sonumuzu hayretsin. İşlerine yarayacak diplomalı cahiller yetiştirmek için bir adım olsa gerek.'
* * *
Eski AK Partili olan, AK Parti'nin Tepebaşı Belediye Başkanı adayı olarak girdiği seçimde kazanarak bir dönem belediye başkanlığı yapan Dr. Tacettin Sarıoğlu'na bakalım AK Parti'den bir yanıt gelecek mi?
ÇUKUR
Köyün birinde bir çukur varmış ve
herkes bu çukura düşerek yaralanıyormuş.
Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi
toplanmış.
Birincisi:
- Çukurun yanında bir ambulans beklesin
hastaneye çabuk yetiştiririz. Demiş.
İkincisi:
- Çukurun yanına bir hastane yaptıralım
düşenlerin hastaneye yetişmesi
zaman almaz demiş.
Sıra Temele gelmiş:
- Sizde hiç akıl yok demiş, bu çukuru
kapatalım hastanenin yanına bir çukur
açalım.