Yarın 19 Mayıs. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlere armağan ettiği, 'Gençlik ve Spor Bayramı…'
19 Mayıs 1919'da Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nı Samsun'da başlattı. Bağımsız ve özgür bir vatana sahip olmak için kazanılan muhteşem zafere atılan ilk adımın 105. Yıldönümünü kutlayacağız…
19 Mayıs güven, sevinç ve bağımsızlıktır...
Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
Zaferin büyüklüğü, savaşın zorluğu ile ölçülür.
Zafer barışın en kısa yoludur.
19 Mayıs 1919, Türk Ulusunun uyandığı, emperyalizme başkaldırdığı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün “Ya istiklal ya ölüm” diyerek ulus egemenliğine dayanan, tam bağımsız bir devlet kurma kararının ilk günüdür...
16 Mayıs akşamı Bandırma adlı köhne bir gemi ile İstanbul'dan Karadeniz'in hırçın dalgaları arasında yola çıkan Mustafa Kemal'in 19 Mayıs 1919 Samsun'a ayak basarak milli mücadeleyi başlattığı gündür...
Ve 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan eden Atatürk, gençliğe şöyle seslenir: 'Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Birgün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum...'
İşte Yüce Atatürk'ün bu sözleri yalnızca gençliğe değil hepimize rehber olmalıdır...
Ve en güzeli de: 'Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir' diyerek bütün Türk ulusuna geleceğin mesajını vermiştir...
Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında yaşanan zorlukları o yılların bütün kahramanlarını, şehitlerini ve gazilerini yüreğimizin en değerli muhafaza ederek, Atatürk'ün emanetine daima sahip çıkarak, Millî Mücadele ruhuyla kutlamalıyız...
* * *
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 19 Mayıs 1919'da Samsun'dan başlattığı özgürlük hareketi, tüm yurda yayılmış, milletimizin azim ve kararlılığıyla birleşerek giriştiği milli mücadele sonucunda zaferle taçlandırılmıştır.
19 Mayıs 1919, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bağımsızlık mücadelesini başlattığı gündür…
O gün yakılan özgürlük ateşi, tüm Anadolu'yu aydınlatmış, düşman kovulmuş ve Kurtuluş Savaşı kazanılarak Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş sonunda yüce önderimiz Mustafa Kemal tarafından 19 Mayıs günü azmin, gücün, geleceğin sembolü olan gençlere armağan edilmiştir…
Tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Samsun'da çakılan kıvılcım, Anadolu'da alev yumağına dönüşerek ulusal kurtuluş savaşının kazanılmasını ve bugünkü hür, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti'nin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Milletimizi tarih sahnesinden yok etmeye koşullanmış güçlere karşı İstiklal mücadelemizin başladığı 19 Mayıs'ın, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi, Cumhuriyet' in teminatı olan gençlere duyulan güvenin açık bir tezahürüdür.
* * *
Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığının sonsuza kadar korunmasında, milletimizin birlik ve beraberlik içinde yaşamasında özellikle gençlerimize büyük görevler düşmektedir. Böylesi bir sorumluluk bilinciyle gençlerimiz daha çok çalışmalı, ülkemize ve milletimize faydalı bireyler olmaya gayret etmelidir.
Bizlere emanet edilen bu kutsal vatanı bütün güzellikleriyle, milli ve manevi zenginlikleriyle gelecek kuşaklara teslim etmek tüm gençlerimizin en başta gelen görev ve sorumluluğudur.
* * *
Türk Milleti'nin, birlik ve beraberlik duyguları içinde söz konusu görevi sonsuza kadar kararlılıkla yerine getireceğine inancımız tamdır.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, onun birbirinden değerli komutanlarını ve bu vatan için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi şükran, rahmet ve saygıyla anıyor, gençlerimizin bayramını yürekten kutluyorum...
* * *
Atatürk, en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti'ni Türk gençliğine emanet etmiştir. Türk gençliği bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Ata'sının emanetine Cumhuriyet'e sahip çıkacak.
O'nun gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkması için üstüne düşen görevi yerine getirecektir. Hiç şüphe yoktur ki, birlik, beraberlik içinde birbirine sevgi ile yaklaşan, iyi eğitim almış, bilimin yolunda ilerleyen yüksek karakterli Türk Genci ülkemizi en iyi şekilde geleceğe taşıyacaktır.
* * *
Millî mücadeledeki inanç, birlik, beraberliğin her zaman örnek alınarak, aynı kararlılıkla sürdürülmesi ülkemizin başarıya ulaşmasında en büyük etken olacaktır. Bunun bozulmasına da başta Türk Gençliği olmak üzere Türk Milleti hiçbir zaman fırsat vermeyecektir.
Türkiye'nin müreffeh yarınları için umudumuz ve en büyük gücümüz gençlerimizdir. İnanıyorum ki, gençlerimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni ilelebet yaşatacaklardır.
Bayrağımız hür olarak vatan toprakları üzerinde dalgalanıyorsa, bunu borçlu olduğumuz büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi bir kez daha minnetle anıyor, tüm gençlerimizin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı sevgi, saygıyla kutluyorum.
* * *
KONGREYE 8 GÜN KALDI HENÜZ ADAY YOK
Bu sezon Bölgesel Amatör Lig’de şampiyonluk için mücadele eden Eskişehirspor sezonu büyük bir hüsranla kapattı…
Bırakın şampiyonluğu ikinci bile olamadı…
Yanlış transferler, yanlış teknik direktör tercihleri Eskişehirspor Kulübü Yönetimin sezon başında koyduğu “şampiyonluk” hedefinden uzaklaştırdı...
Koskoca bir sezonun sonunda Siyah-Kırmızılı Kulübün çilekeş taraftarları büyük hayal kırıklığı yaşadı…
BELEDİYELER ADAY ÇIKARMAYACAK MI?
Eskişehirspor’un genel kurulu 26 Mayıs 2024 Pazar günü yapılacak. Çoğunluk sağlanamaz ise muhtemelen 2 Haziran’da gerçekleşecek
Genel Kurula oldukça az bir süre kaldı...
Henüz herhangi bir isim veya isimler çıkıp “ben-biz adayız” demedi…
Mevcut yönetim ise “Aday çıkmazsa kulübü ortada bırakmayız. Taşın altına elimizi yine koymaya hazırız” diyor…
Üç hafta önce Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları, kulübün eski başkanları, yöneticileri, milletvekilleri, STK ve eski futbolcuların katıldığı bir istişare toplantısı yapıldı…
Toplantıda vali ve STK ziyaretleri için komisyon kurulması kararı alındı…
Bildiğim kadarıyla henüz bu komisyon kurulmadı…
O toplantıdan sonra kamuoyunda “Belediyeler taşın altına elini koyuyor. Kurulacak komisyon yapacağı ziyaretler sonucu başkan ve yönetim belirlenecek. Belediyeler kulübe sahip çıkacak” beklentisi oluştu…
Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı Belediyesi Başkanı Kazım Kurt’a “Belediyeler yönetim oluşturacak mı?” diye sorulmuş…
Başkan Kurt, “Komisyon henüz oluşmadı. Komisyon ziyaretlerini yaptıktan sonra bir yönetim oluşabilir” demişti…
Kesikbaş'tan Eskişehirspor'a kurtuluş reçetesi
3 hafta önce yapılan toplantıda “Eskişehirspor Kulübü’nün şirketleşmesi” de gündeme geldi…
O konuda da henüz atılmış bir adım yok…
Sonhaber Gazetesi’nde okudum…
Sanayi Odası (ESO) Başkanı Celalettin Kesikbaş, ES TV’de yayınlanan ‘Soruyoruz’ programında Gazeteciler Murat Taşkın ve Tarkan Demir’in Eskişehirspor’un şirketleşmesi konusunda sorulan soruya farklı bir yaklaşımda bulunarak uygulanabilir bir kurtuluş reçetesi sunmuş…
200 milyon TL para toplanır
Kesikbaş’ın kurtuluş reçetesi şöyle:
“Eskişehirspor kurtulacaksa şöyle olması lazım. 100 adet hisse çıkar, şirketleşir. Hisse başına herkes 2 milyon lira para öder. Ben Celalettin Kesikbaş olarak 1 adet hisse alırım. Maksimum 3 tane satılacak şekilde yapılır. 200 milyon lira para toplanır. Kural getirilir, başkan olacak adam da şirketin toplam sermayesinin yüzde 10’u kadar ilk günden hibe eder şirkete. 3 yıllığına ya da 4 yıllığına başkan olur. Orada yönetim kurulu oluştururken de şirketin hissedarlarından seçmek zorunda kalır. Neticede 200 milyonluk bir portföy yaratıp 100 adet hisse şirketin içerisine konur...”.
100 adam hisse alır
“Borçlar bir şekilde ödenir” diyen Kesikbaş, şöyle devam etmiş:
“Onun haricinde finansal olarak kalkıp cebinden 20 milyon lira para koyacağını düşünmüyorum. Bu tip modelleri düşünmek gerekiyor. Böyle olur, başka türlü olmaz. Böyle olursa ben 1 adet hisse alırım. Eskişehir’de 100 tane adamın 2 milyon lira verip bu hisselerden alacağını düşünüyorum...”.
Ünal: Takımı batırıp bitirenler toparlasınlar
Bana göre Eskişehirspor’un kuruluş yıllarından ve Sezer kardeşlerden sonra kulüp başkanları içerisinde en başarılı olan Halil Ünal…
“Ben kulübün başkanlığını Halil Ünal’dan daha iyi yaparım” diyerek ligi 5’inci bitirmiş ve Avrupa Kupalarına katılan Siyah-Kırmızılı Kulübün Başkanlığına seçilen Mesut Hoşcan, gerçekten kulübü çok iyi yönetti (!)…
İki sezonda Eskişehirspor’u süper ligden 1. Lige düşürmeyi başardı (!)…
Ve Siyah-Kırmızılı Kulübün BAL Ligi’ne kadar düşmesinin en başta müsebbibi (sebep olanı) …
Eskişehirspor efsane başkanlarından Halil Ünal’a, Eskişehirspor’un mevcut durumu ile ilgili ve kongrede aday olup olmayacağı sorulmuş…
Yanıtı şöyle:
“Ben yokum, aday olmayı düşünmüyorum. Teklif gelse de kabul etmem. Eskişehirspor iyi durumdaydı kıymetimizi bilmediler, seçmediler, Mesut Hoşcan’ı seçtiler, takım hem battı hem düştü. Onun için ben yokum, batırıp bitirenler toparlasınlar. Bizi istemediler. İşi yapacak olanı seçmediler. Eskişehir’de iyi giden işleri bozdular. Eskişehirspor iyi durumdaydı kıymetimizi bilmediler.”
Yüzde yüz haklı…
Eğer Mesut Hoşcan, Halil Ünal’ın ekibinden ayrılıp kurduğu ekiple 2 sezonda kulübü nasıl 1. Lige ve ardından da BAL Ligi’ne kadar düştü ise o günkü yönetimdeki arkadaşlarıyla bugün başkanlığa soyunsun kurtarabilirse içine düşürdüğü kötü durumdan kurtarsın…
Seçim dönemi verilen sözler tutulmalı
AK Parti Milletvekili ve 31 Mart’ta Cumhur İttifakının Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Nebi Hatipoğlu ise sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:
“Seçim dönemi hem Ayşe Hanım hem de Kazım Bey iddialı açıklamalarda ve vaatlerde bulunmuşlardı. Şu an artık inisiyatif alma zamanıdır. Belediyeler mutlaka taşın altına ellerini koymalıdırlar. Yine söylüyorum; yıllardır süren bahane üretme, görmezden gelme politikası son bulmalıdır. Seçim dönemi verilen sözler tutulmalıdır. Şahsım, konu Eskişehir veyahut Eskişehirspor olunca her desteği vermeye hazırdır...”
* * *
Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanlarının Eskişehirspor için yeni sezonda ne yapacaklarını veya ne yapmayı düşündüklerini 26 Mayıs ya da 2 Haziran’da yapılacak olan genel kurula katılırlarsa öğreneceğiz…