Günümüzün kadınları arasında, iman bakımından daha ziyade sağlam ve sarsılmaz olanlarının yaşlı kadınlar bulunduğunu görmekteyiz. Nitekim 'Dini bütün yaşlı kadınların peşinden koşunuz. Onların dinine uyunuz' diyen Allah'ın elçisinin sözü bunun yanılmaz delilidir. Bu durum bir bakıma sevindirici bir bakımdan da üzücüdür.
Sevindiricidir çünkü: iman kaynağının arı ve duru pınarından içen bir kadın çocuklarına ve torunlarına o kaynağın engin neşesinden saçacak ve iyi bir örnek olacaktır. Allah'a tam imanından namazını kılacak, orucu tutacak ve elinin imkan verdiği kadar da iyiliğini yapacaktır.
Üzücüdür çünkü: fani ömrünün çaptan düşmüş, son demlerini doldurmakta olan yaşlı başlı bir kadının hayatının elmas yılları sayılan gençliğinde Allah'a kucak açmayışını ve ibadetten uzak kalışı, gerçekten acı ve üzücüdür.
Hayatının altın çağında Allah'ın hidayetine erişemeyip de son yıllarında doğru yolu bulduktan sonra, bu fani dünyaya gözlerini kapamak bir insanın kafir olarak gitmesini önlese bile aklı başına geldikten sonra geçmiş dönemlerde yaptığı her türlü haram hareketin acısını hiçbir zaman aklından çıkaramaz.
Yaradılışı icabı kadının geçimini temin etmek için bir yardımcıya ihtiyacı vardır. Özellikle çoluk-çocuk sahibi olduktan sonra onlara bakma zorunluluğundan maddi konuyu çözmek için elbette ki bir başkasının yardımına muhtaç olacaktır. Ama bu ihtiyacı gidermek için İslam terbiyesi almamış, serseri ruhlu ve tahakküm etmeye alışkın bir erkeğin boyunduruğu altına girip, bir takım göstermelik hareketler yapıp onun hoşnutluğunu kazanmaya çalışmaktansa hiç evlenmemek kadının namına daha iyidir. Bütün varlıklara hesaba sığmaz rızıklar veren Allah, elbette ki onun rızkını verecektir.
Bir lokma ekmek için ar-namus bilmeyen ve ahlak bakımından çoktan sıfırı tüketmiş bir erkek ile evlenmek şüphesiz ki Müslüman bir kadına yakışmaz. Kadın kısmının çocuğunu sevmesi ve bir ana titizliği ile onu okşaması yaradılışından gelme bir özelliğin icabıdır. Bunu severek yapması ve tüm şefkatini ona vermesi, kadını küçültmez, yüceltir. Bu duyguyu ölünceye kadar unutmamalı ve kabul olmasında şüphe olmayan hayır duasını da onlardan esirgememelidir. 'CENNET ANALARIN AYAĞININ ALTINDADIR'