KOZA Altın İşletmeleri tarafından Eskişehir’in Sarıcakaya İlçesi’ne bağlı Bilal Habeşi Mahallesi’nde bin 600 hektar ruhsatlı alanda yapılması planlanan altın madeni için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildi.

Cengiz Holding tarafından Alpagut-Atalan’daki altın gümüş madeni projesinin ardından Sakarya Vadisi’ndeki talan girişimi giderek büyüyor

Cengiz Holding’e bağlı Eti Maden AŞ tarafından Eskişehir’in Tepebaşı İlçesine bağlı Atalan Mahallesi ile Mihalgazi İlçesine bağlı Alpagut Mahallesinde 7 bin 200 futbol sahası büyüklüğünde ruhsat alanı, 720 futbol sahası büyüklüğünde ÇED alanını kapsayan bölgede yapılmak istenen siyanürlü altın gümüş maden projesinin ardından verimli topraklarıyla bilinen Sakarya Vadisi’ni yeni bir tehlike bekliyor.

YENİ BİR ALTIN MADENİ PROJESİ

Cengiz Holding’in çalışma başlatmak istediği Mihalgazi İlçesi’ne 5 kilometre uzaklıkta bulunan Sarıcakaya İlçesi’nde de yeni bir maden arama projesi için karar çıktı. KOZA Altın İşletmeleri’nin Sarıcakaya İlçesine bağlı Bilal Habeşi Mahallesi’nde yapmayı planladığı altın madeni projesine ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir’ kararı verildi. Projenin maden ruhsatı bin 600 hektar araziyi, ÇED alanı ise 22 hektar alanı kapsıyor. Sarıcakaya’daki altın madeninden çıkarılacak olan cevherin her gün kamyonlarla Eskişehir’in Şarhöyük-71 Evler mahalleleri üzerinden Sivrihisar İlçesine bağlı Kaymaz Mahallesi’ndeki altın madenine taşınması planlanıyor.

ÇED KARARI 22 EKİM’DE ÇIKTI

Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma (TEMA) Vakfı’ndan Çevre Mühendisi Onur Küçük, Sarıcakaya’nın verimli topraklarına yapılmak istenen altın madeni projesini değerlendirdi. “Vaka olarak incelenmesi gereken bir dosya var karşımızda, Sarıcakaya Altın Madeni projesi” diyen Çevre Mühendisi Küçük, “Eskişehir’in Sarıcakaya, Bilal Habeşi Mahallesi’ne bir altın madeni açılması planlanıyor. Projenin ÇED süreci 06.10.2023 tarihinde başlatıldı, ÇED gerekli değildir kararı ise 22 Ekim’de verildi” dedi.

YAPILAN HESAP YÖNETMELİĞE DE AYKIRI

ÇED dosyasındaki eksik ve hatalara dikkat çeken Küçük, “Sıralamamız gerekirse: Öncelikli olarak projenin ruhsat alanı bin 600 hektar yani yaklaşık 2 bin 150 futbol sahası büyüklüğünde, ÇED alanı ise 22 hektar. Bu kadar büyük ruhsat alanında niçin bu kadar küçük ÇED alanı ile başvuru yapılıyor sorusu ilk akla gelen soru... Bu sorunun cevabı ise çok basit, ÇED sürecinin işletilmemesi için. Eğer ÇED alanı 25 hektarın altında ise ÇED Yönetmeliği’ne göre ÇED süreci işletilmiyor. Şirketler projeleri hakkında bilgi veren bir dosya hazırlıyorlar bu dosyanın ismi de ‘Proje Tanıtım Dosyası’ oluyor ve karar yetkisi de Valiliklere bırakılıyor. ÇED sürecinin işletilmediği durumlarda projenin sebep olacağı hiçbir etki değerlendirmesi değerlendirilmez. Aynı zamanda katılımcılık ilkesi de göz ardı edilir. Ve sadece projeyi tanıtan bir dosya hazırlanarak ÇED süreci tamamlanır. Sarıcakaya’daki altın madeni projesinde de bu yöntem izlenildi ve doğal varlıklarımız üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan bir tahribata sebep olacak bu proje hakkında da ÇED gerekli değildir kararı verildi” diye konuştu.

2 YIL DENİYOR FAKAT

SÜRE UZATILABİLİR

Çevre Mühendisi Küçük, “Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere proje ömrü 2 yıl olacak; bu sürenin ilk 6 ayında arazi hazırlık işlemleri gerçekleştirilecek sonrasında 1 yıl maden işletilecek ve son 6 ayda da kapatma faaliyetleri yürütülecek. Fakat dikkat edilmesi gereken en önemli husus bu madenin ömrünün uzayabileceği. Proje tanıtım dosyasının farklı bölümlerinde de 3 kez bunun altı çizilmiş deniliyor ki ‘Ruhsat sahasında devam etmekte olan arama çalışmalarının olumlu sonuç vermesi durumunda gerekli izinlerin alınması ile birlikte proje ömrünün uzaması söz konusu olabilecektir.’ Buradaki beyan çok önemli, öncelikle niçin etki değerlendirmesi konusunun ruhsat bazında gerçekleştirilmesi gerektiğini bize gösteriyor. Sonrasında ise proje ömrünün uzayabileceği vurgulanmış, projenin akıbeti muğlak bir şekilde bırakılmış” ifadelerini kullandı.

ÇIKARILAN CEVHER

KAYMAZ’A TAŞINACAK

Çıkarılacak olan 105 bin ton cevherin Kaymaz’a taşınacağını söyleyen Onur Küçük, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Dosyada 312 gün faaliyet yürütüleceği de belirtiliyor. Basit bir hesap yapacak olursak 105 bin ton cevheri 25 tonluk kamyonlarla taşırsanız 4 bin 200 sefer yapmanız gerekir. 4 bin 200 seferi de 312’ye böldüğümüzde günlük 13,5 sefer çıkıyor karşımıza. Bu hesaplamalar kabataslak, niçin kabataslak çünkü proje tanıtım dosyasında hiçbir detay yok. Ama görüyoruz ki günlük 15’e yakın sefer yapılması gerekiyor. Her gün Sarıcakaya’dan Kaymaz’a cevher taşıyacaksınız, bu işlemler kümülatif açıdan değerlendirildiğinde birçok problemi beraberinde getirecek. Karşımıza bir trafik yükü ve güvenliği sorunu da çıkacak.”

ESKİŞEHİR MADEN ÇÖPLÜĞÜNE

DÖNÜŞTÜRÜLMEK İSTENİYOR

Çevre Mühendisi Küçük, “Dosyada hiçbir etki değerlendirmesi yok bölgedeki orman ekosistemi, tarımsal üretim, su varlıkları, biyolojik çeşitlilik, sosyo kültürel yapı nasıl etkilenecek? Sarıcakaya’dan Sivrihisar’a her gün onlarca kamyon cevher taşıyacaksınız kümülatif etkiler neler olacak? Aynı zamanda bildiğiniz üzere Tepebaşı-Mihalgazi ilçelerine Alpagut-Atalan Altın Madeni projesinin yapılması planlanıyor. Bu proje çok büyük bir proje ve bölgede başka maden arama sondajları var. Tepebaşı’na yapılması planlanan Behçetiye Altın Madeni projesi var, Bilecik Söğüt’te Gübretaş Altın Madeni projesi var. Tüm bu projeleri beraber düşündüğümüzde Eskişehir’in maden çöplüğü haline dönüştürülmek istenildiğini görüyoruz. Karşımızda çok korkutucu bir tablo var, tüm Eskişehir’in hep birlikte ses çıkartması gerekiyor. Maden mi yaşam mı, maden mi su mu, maden mi toprak mı soruları anlam kazandı” yorumunda bulundu.

ACİLEN İPTAL EDİLMELİ

“Sarıcakaya Altın Madeni projesine ait proje tanıtım dosyasında ‘Çevresel ve Sosyal Yönetim Planı’ isimli bir çalışma bulunuyor, bu raporun tarihi Ağustos 2024 olarak geçmekte” diyen Onur Küçük, şu ifadeleri kullandı: “Söz konusu plana baktığımızda karşımıza şöyle bir ifade çıkıyor ‘Proje alanının tamamı, T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan Ordu-Trabzon-Rize-Giresun- Gümüşhane-Artvin Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’na göre orman alanlarında kalmaktadır. İşletme aşamasına geçmeden önce gerekli tüm izinler ilgili kurumlardan alınacaktır.’ Sarıcakaya Altın Madeni projesinin proje tanıtım dosyasındaki bu ifade dosyanın ne kadar özensiz hazırlandığını bir kez daha bizlere gösteriyor. Geri dönüşü imkânsız bir yıkıma sebep olacak bu projeye verilmiş olan tüm izinlerin acilen iptal edilmesi gerekiyor.”