Pazar günü CHP’nin il kongresi yapıldı. Figen Kahya ve Talat Yalaz’ın yarıştığı kongrede bazı illerde yaşanan tatsız olaylar yaşanmadı.
Pazar günü CHP'nin il kongresi yapıldı. Figen Kahya ve Talat Yalaz'ın yarıştığı kongrede bazı illerde yaşanan tatsız olaylar yaşanmadı.Bunda başta belediye başkanlarının, il başkan adaylarının ve tabi ki de delegelerin gösterdikleri olgunluk söz konusu.
Genel Kurulda il başkan adaylarının yaptıkları konuşmaları sonunda her ne kadar 'ölçü olmaz' dense de Talat Yalaz'ın aldığı alkış ve kendisine gösterilen ilgiye baktığımda 'bir adım önde' dedim yanımdaki delegelere.
Kongreye katılan CHP Genel Başkan adaylarından Örsan Kunter Öymen, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, '13 yılda 12 seçim kaybedildi. 5 milletvekilliği, 3 cumhurbaşkanlığı, 2 belediye seçimi, 2 referandum. Böyle birkaç kent kazandığımız zaman bundan büyük mutluluk duyuyoruz. Onu bir başarı olarak yorumlamak istiyoruz' dedi.
KİŞİLER DEĞİŞTİ AMA
SORUNLAR DEĞİŞMEDİ
CHP'nin başka bir sorununun, partinin oyunun yüzde 22-26 bandı arasına sıkışması olduğunu da söyleyen Öymen'in konuşmasından altınlar: '2003 ve 2008 yılları arasında 5 yıl 3 dönem parti meclisi üyesi olarak görev aldım Sayın Deniz Baykal döneminde. Ne yazık ki aynı eleştirileri bugün burada aktaracağım eleştirileri, o zaman da kendisine ve yönetimine yöneltmek durumunda kalmıştım. Temelde parti içi demokrasi, seçim yenilgilerindeki nedenler ilkelerle ilgili sorunlar gibi konularda dolayısıyla yeni bir şey söylemiyorum. Kendi içinde tutarlı bir biçimde o zaman da yönelttim eleştirileri. Şimdi de yöneltiyorum. Ne yazık ki kişiler değişti ama partimizde sorunlar değişmedi.
İNÖNÜ VE ECEVİT DÖNEMLERİNDE
PARTİNİN OYU YÜZDE 40-41 İDİ
1957 seçimlerinde CHP'de İsmet İnönü'nün genel başkan olduğu dönemde partinin oyunun yüzde 41, 1977 seçimlerinde Bülent Ecevit'in genel başkan olduğu dönemde partinin oyunun yine yüzde 40'ların üzerinde idi. Bu 50'li, 60'lı, 70'li yıllarda 30'un altına düştüğümüz dönemler oldu ama genellikle yüzde 30 ile 41 arasında bir oy oranımız vardı.'
* * *
Son yıllarda yapılan seçimlerde CHP Türkiye genelinde beklediği oy oranına ulaşamadı. Yüzde 24-25'e çakılı kaldı.
Bunun nedeni enine boyuna araştırılmadı.
14 ve 28 Mayıs seçimlerinin başarısızlığının gerekçesi AK Parti'nin iktidar gücüne ve seçim meydanlarında seçmenlere izlettirilen montaj terör örgütü PKK'nin Kandil'deki ileri gelen yöneticileri ile yan yana videoları olarak gösterildi.
28 Mayıs seçimlerinin üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen seçimin kaybedilmesinin gerekçesi geçmiş seçimlerde olduğu gibi masaya yatırılmadı.
Parti Meclisinde yüzeysel olarak tartışıldı o kadar.
'CHP'LİLER 25 yıldır
hakkını kullanamıyor'
CHP İl Kongresinde yeniden aday olmayan İl Başkanı Recep Taşel'de partisini ve genel merkez yöneticilerini eleştirdi.
'Ön seçim mi oldu? Yalandan bize 'aranızda bir sandık kurmadan değerlendirme yapın. İşte ittifak var tüzüğümüzde de madde var ön seçim olamaz' denildi. Bizi ilçelerimizle birbirimize düşürdüler. Cumhuriyet Halk partililer Eskişehir'de 25 yıldır seçme seçilme hakkını kullanamıyor. Örgütler örselendi. Memur yaptılar bizi. Örgütlerimize değer verilseydi fikirleri sorulsaydı inanın örgütler bu iki puanı getirirdi. Bugün cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olurdu. Parti içi demokrasi olmazsa olmazımız olmalı.'
'Bizi ilçelerimizle birbirimize düşürdüler'
Recep Taşel'in konuşmasından alıntılar da şöyle: 'Kral çıplaktır. Buradan genel merkezimizin genel başkanımızın toplumsal muhalefeti oluşturma çalışmalarına saygım sonsuz. Ancak dikey örgütlenme başımızın belasıdır. Bizi duvara toslatır. Hiçbir farklı düşünen yol arkadaşımızı dışarıda bırakmadan kendi partimiz tekçi bir şekilde yönetemeyiz. Dönüşüm ve değişim diyenlerin ayakları yere basmalı. Bizim iki yıldır altını çize çize söylediğimiz yatay örgütlenmeyi, örgütlerin önemini, ön seçimi bugün söylüyorlar. Geç kaldılar. Parti içi demokrasi olmazsa olmazımız olmalı. Belediye başkanı il başkanının altındadır ama örseliyor. 3 buçuk yıldır yaşıyorum. Milletvekili belediyeyi ziyaret ediyor Ankara'ya gidiyor. Belediyelerin örgüt üzerindeki maddi manevi tahakkümü bitmelidir. Sayın genel başkanı değiştirerek her gün tartıştırarak Cumhuriyet Halk partisi ayağa kalkmaz'.
* * *
Recep Taşel'in eleştirilerini dinledim.
Haklı mı 'evet' haklı.
Ancak o eleştirileri il başkanı koltuğunda otururken yapsaydı.
Kendi isteğiyle de olsa koltuk altından gittikten sonra söylemek kolay.
BÜYÜKERŞEN VE ATAÇ RÖVANŞI ALDI
CHP Eskişehir İl Başkanlığı 38. Olağan Kongresi Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kültür Sanat ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ile Odunpazarı ilçe örgütünün desteklediği Figen Kahya ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ın destek verdiği Talat Yalaz'ın yarıştığı kongrede kazanan taraf belli oldu. 254 delegenin oyuna karşın 317 delege oyuyla Talat Yalaz seçimden galip ayrıldı.
Büyükerşen ve Ataç, 3,5 yıl öncesi kaybettikleri yarışta bu kez kazanan taraf oldular.
* * *
CHP'deki bu değişim yerel seçimlere nasıl yansıyacak?
Yeni İl Başkanı Talat Yalaz, kongrede söylediği gibi tarafsız olacak mı? Herkesi kucaklayabilecek mi?
Belediye Başkanlarının üzerinde olduğunu gösterebilecek mi?
Bu soruların cevaplarını merak ediyorum.
* * *
EMİRDAĞLILAR BİRLİKTE HAREKET EDECEKLER
Geçtiğimiz hafta içerisinde Avrupa Türkleri Platformu Başkanı Sebahattin Tetik, platformun kadın kollarında görev alan kadınlarla toplantı düzenledi.
Toplantıya Emirdağlılar Vakfı Başkanı Eskişehir'in en çalışkan bürokratlarından birisi olan Eskişehir İl Ambülans Servisi Başhekimi Veli Görkem Pala ile vakfın Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Habib Umutoğlu ile Emirdağlı iş adamı Ahmet Eryürük de katıldı.
Toplantıya fahri Emirdağlı olarak Sebahattin Tetik beni ve eşimi de davet etti.
Her ne kadar Eskişehir'de yaşasalar da Emirdağ'ın ileri gelenlerini birlikte görünce sohbet ettim.
SOHBET BAHANE KONU SİYASET
Veli Görkem Pala'ya, 'Artık Eskişehir'de Emirdağlıların siyasete damga vurma zamanı geldi. Şimdiye kadar sözde Eskişehir'de 100 bini aşkın Emirdağ kökenli insan var diyorsunuz. Ne bir milletvekili ne de bir belediye başkanlığı makamında Emirdağlı yok. Var olan gücünüzü kullanamıyorsunuz. Bakın Mihalıççık ve Sivrihisarlılar dönem dönemde olsa milletvekili, belediye başkanı çıkarıyorlar. Emirdağlıların bir milletvekili veya belediye başkanı aday göstermeye, aday olan hemşerilerinin arkasında durmaya güçleri yok mu?' diye sordum.
'İÇİMİZDEN BİR ADAY ÇIKARTACAĞIZ'
14 Mayıs seçimleri öncesi Eskişehir İl Ambülans Servisi Başhekimi Veli Görkem Pala'ya siyasi partilerden 'milletvekili aday adaylığı' teklifi geldiğini biliyorum.
Emirdağlılar Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri ve Eskişehir'de yaşayan Emirdağ'ın ileri gelenleri ile fikir alışverişi yapmak adına küçük çaplı bir toplantı yaptığını da.
Pala'ya 'neden siyasete girmedin?' diye sordum.
Cevabı şöyle oldu: 'Tek başıma karar vermem doğru olmazdı. 'Ben adayım arkamda durun' deseydim Emirdağlı hemşerilerime saygısızlık yapmış olurdum. O nedenle yapmış olduğum istişareler de 'Daha erken. Zamanda kısa. Allah ömür verirse 2028 seçimleri öncesi eğer teklif gelirse bir değerlendirme yaparız. Hatta senin gönlünden geçen bir parti varsa gider o partiyle aday yapılman konusunda görüşür Emirdağlılar olarak ağırlığımızı koyarız' dediler. Bende hemşerilerimin bu düşüncesine saygı duyarak aday adaylığı teklifinde bulunan partilerin yöneticilerine teşekkür ettim'.
* * *
Doğru olanı yapmış.
Arkanda seni sandıktan çıkaracak güç görmüyorsan 'ben şu partiden milletvekili adayı olmuştum' diye mi aday olacaksın.
Geçmiş seçimlerde gördüm.
Sandığa bırakın bin, yüz kişi bile götüremeyecek isimler aday adayı oldular.
Sonuçta listeye giremediler.
Her halde 'Aday olur ilk üçe de girersem Genel Başkanın rüzgarı seçilirim' diye düşündüler.
'İÇİMİZDEN BİR ADAY ÇIKARTACAĞIZ'
Veli Görkem Pala siyasete çok uzak bir isim değil.
Babası Cengiz Pala Emirdağ'ın eski belediye başkanlarından.
Sülale de babasının dışında Emirdağ'da belediye başkanlığı yapmış bir isim daha var.
Ömer Faruk Pala.
Veli Görkem Pala'nın babası Cengiz Pala'nın amcası.
Kısacası siyasetin içerisinden yetişmiş.
Pala, ile sohbet ederken, 'Emirdağlı hemşerilerimizden belediye başkanlığı aday adaylığı düşünen isimler var. Ancak biz artık bireysel değil toplu hareket etmeliyiz. O nedenle belediye başkan aday adaylığı düşüncesinde olan arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Ben bürokrat olduğum için o görüşmeleri Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Habib Umutoğlu yapıyor. Habib Bey isimleri netleştirdikten sonra yönetim kurulu üyelerimiz ve Eskişehir'de yaşayan Emirdağ'ın ileri gelenleri bir araya gelip değerlendirme yapacağız. Hangi partiden hemşerimiz aday olursa onun yanında olacağız. Yapılacak istişare sonunda içimizden bir aday çıkartacağız' dedi.
UMUTOĞLU VE TETİK'DEN
BİRLİK BERABERLİK MESAJI
Avrupa Türkleri Platformu Başkanı Sebahattin Tetik'in organizesi ile bir araya gelen Kadın Kolları'nda görev alan kadınların sohbet toplantısında Umutoğlu ve Tetik ile de görüştüm.
Pala'dan sonra Tetik ve Umutoğlu da 'birlik beraberlik' mesajı verdiler.
Her ne kadar kendileri 'öyle bir düşüncemiz yok' dese de kadınlar 'Sebahattin Tetik ve Habib Umutlu da belediye başkan aday adaylığı düşünüyorlar' diye kulağıma fısıldadılar.
Olurlar veya olmazlar.
Kendileri karar verecekler.
Ancak şunu gördüm.
Emirdağlılar 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde siyasi partilere 'Emirdağlı bir ismi aday yapın' diyecekler.
Eğer ağırlıklarını koyar 'birlik beraberlik içindeyiz' diye güçlerini gösterebilirse yerel seçimlerde Odunpazarı veya Tepebaşı'na Emirdağlı bir başkan adayı olma olasılığı yüksek.
Bakalım o zaman Eskişehir'de yaşayan 100 bini aşkın Emirdağlı o zaman geçmişte Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa Halaç'a vermedikleri desteği verecekler mi?
Eğer Emirdağlı bir ismi aday gösterilmesi için siyasi partilerle yapacakları görüşmelerden olumlu yanıt alabilirse Emirdağlıların gerçek gücünü seçim sonunda göreceğiz.
* * *