Sevgili okurlar,
Kış günü olması nedeniyle ezanlar sabahları insanların iş saatine, okul saatine yakın zamanlarda okunuyor.
Maalesef bazı vatandaşlar açıkça söylemeselerde ezandan rahatsız oluyorlarmış gibi bir taır içine giriyorlar. Öncelikle ezan nedir? Fazileti ne kadardır? İşte bunlara bakalım…
Ezan ve ikamet erkekler için müekked sünnettir. Farz-ı kifaye ve vacip diyenler olsa da, terk edilmeyen bir sünnet-i müekkeddir.
İslam aleminde 1500 senedir okunan Ezan- ı Muhammed, her beş vakitte okunan ezanlar, Müslümanların imanını tazeler, İslamın en büyük Şiarı alametlerinden biridir.
Ezan müslüman olmayanların İslamiyeti seçmeleri ve bilmeleri için Allah'ın varlığını ve birliğini ilan eden, ve insanları iman ve ibadete davet eden en güzel tebliğdir.
Avrupa'da maalesef yıllarca ezanların dışarıda okunması yasaktı. Ancak son zamanlarda zannederim birkaç ülkede dışarıya ezanların verilmesine izin verilmiştir.
Birçok müezzin arkadaşımdan, özellikle İstanbul ve Ankara'da yaşayanlardan duyduğuma göre ezan sesini duyan nice gayri müslimler Müslüman olmuştur.
Peki herkes ezan okuyabilir mi?
Hayır. İşte ezan okuyamayacaklar:
1) Kadınlar
2) Çocuklar
3) Mecnunlar (deliler)
4) Sarhoşlar
5) Cahiller
6) Fasıklar ( Aşikare Allah'a isyan eden)
7) Cünüp olanlar
8) Oturanlar (Ezana gereken saygısı olmayanlar)
Bizlerde eğer esnaf isek ve ya bir yerde çalışıyor isek ve ya devlette isek ezan okunurken diğer sesleri, radyo, tv, müzik gibi sesleri kısarak bir Müslüman olarak gerekli saygıyı göstermemiz, Müslümanlığımızın bir gereğidir.
Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s) ezan okunurken yapılan duayı Allah Teala geri çevirmez buyuruyor. Aslında İslam beldeleri ile Müslüman olmayan beldeler arasındaki en büyük fark beş vakit okunan ezanlardır. Ezan okunduktan sonra Vesile Duası okunur ki çok sevaptır. Vesile ise cennette en büyük makamdır.
Ezanı güzel sesli kimseler okumalıdır. Bununla ilgili hafız arkadaşlarımız, üşenmeden Çarşı Camii'nde okunan ve köylerle birlikte yaklaşık bin camiden dinlenen bu ezanı külfet saymasınlar, gelip okusunlar ve müslümanlar da bundan istifade etsin. Bu konudaki en büyük gayret müftülüklerimize düşmektedir. Onlar devlet adına görev verecekler, bu arkadaşlarımız da görevi yerine getirecekler. Eğer imkanımız varsa, özellikle gökyüzünden trahmetin yağdığı sabah ezanında yatağımızda olsak dahi şöyle bir yatağın içinde doğrulup, oturup, ezan bitinceye kadar dua edelim. Bütün müşkilatlarımız hal-asan olur. İnşallah bu ezanlar minarelerden ta kıyamete kadar susmasın.
Mehmet Akif: Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli