Türkiye, son yıllarda sürekli derinleşen bir ekonomik krizin pençesinde. Giderek ağırlaşan bu tablo, her ay açıklanan enflasyon verileriyle daha da belirginleşiyor.

TÜİK, ENAG ve İTO tarafından açıklanan enflasyon rakamları arasındaki büyük farklılıklar, toplumda hangi verilere güven duyulması gerektiğine dair önemli soru işaretleri yaratıyor. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, bu karmaşada halkın gerçekleri sokakta gördüğünü ve yaşadığını vurgularken, TÜİK’in açıkladığı yüzde 29,05’lik enflasyonun halkın yaşadığı zorlukları yansıtmadığını belirtiyor.

Başkan Kurt’un da altını çizdiği gibi, istatistiksel olarak açıklanan rakamlarla vatandaşların günlük hayatta karşılaştıkları ekonomik gerçeklik arasında ciddi bir uyumsuzluk var. ENAG’ın açıkladığı yüzde 79,51’lik yıllık enflasyon oranı, pek çok vatandaşın hissettiği gerçek durumu daha iyi özetliyor: Her geçen gün artan fiyatlar, dar ve orta gelirli aileler için yoksulluğun derinleşmesine, çaresizliğin ve umutsuzluğun yayılmasına sebep oluyor.

Fiyatlar almış başını giderken, ekonomik kriz gündelik yaşamın her anına sirayet ediyor. Elektrik ve yakıt fiyatlarının hızla yükselmesi, kira bedellerinin kontrolsüz artışı ve temel gıda ürünlerindeki fahiş fiyat artışları, hane halkını ekonomik olarak daha da zorluyor. Bu durum, yalnızca paranın cebimizdeki değerini eritmekle kalmıyor; aynı zamanda geleceğe dair güvenimizi, umudumuzu ve toplumsal huzurumuzu da tüketiyor.

Kazım Kurt, bu tabloya rağmen halkın yanında olacaklarını vurguluyor. Odunpazarı Belediyesi olarak dayanışma projelerine daha fazla öncelik vereceklerini belirtiyor. İhtiyaç sahibi vatandaşlara yardım eli uzatmak, dayanışmayı en üst seviyede tutmak, yerel yönetimlerin biraz da olsa halkın nefes almasına olanak tanıyabilecek adımlarıdır.

Başkan Kurt’un çağrısı ise erken seçim... O'nun dediği gibi, mevcut ekonomik durumun bu yönetimle düzeltilebilmesi zor görünmekte. Olumsuz koşullar her geçen gün daha çok vatandaşı zorlarken, halkın umudu belki de yönetimde bir değişiklikle yeniden yeşerebilir. Hem ekonomik istikrarı sağlamak hem de toplumsal huzuru yeniden tesis etmek için yeni bir enerjiye ve vizyona ihtiyaç var.

Sonuç olarak, Kazım Kurt’un açıklamaları bize ekonomik zorlukların kâğıt üzerindeki rakamlarla anlatılamayacak kadar derin ve karmaşık olduğunu hatırlatıyor. Enflasyon rakamlarının arka planındaki acımasız gerçekleri görmezden gelmeden, toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek politikalar geliştirmek ve halkın sesini dinlemek, Türkiye’nin geleceği için önemli bir adım olacaktır.

***

ESKİŞEHİR’İN KALBİ EMEK’TE ATACAK

Eskişehir, yeni bir cazibe merkezi daha kazanmak üzere. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin duyurusuyla birlikte, Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi’nde 120 dönümlük bir arazi Emek Parkı olarak hayat bulacak. Sazova ve Kentpark gibi büyük şehir parkları arasına girmesi hedeflenen bu alanda, vatandaşların hem dinlenip hem de sosyal ve kültürel etkinliklere katılabileceği bir ortam sunulacak.

Emek Parkı'nın yaratacağı etkiyi yeniden şekillenen Emek Mahallesi üzerinden değerlendirmek önemli. Uzun yıllar boyunca konut alanlarıyla bilinen Emek Mahallesi, bu dev projeyle birlikte bambaşka bir kimliğe bürünecek. Yeşil alanların eksikliği sıkça dile getirilen şehir merkezinde, Emek Park gibi bir projenin varlığı Emek Mahallesi’ni adeta bir yaşam merkezi haline getirebilir.

Başkan Ünlüce’nin ifade ettiği gibi, parkın tasarımında "emek" kavramı temel olacak. Emeği ve üretkenliği ön plana çıkaran bir tasarım, mahalle sakinlerinden çevre semtlere kadar birçok kişiye ilham verecek. Emekçilerin ürettiği el işlerinin sergileneceği alanlar, parkın en dikkat çekici noktalarından biri olacak. Bu yaklaşım hem üreticilere bir platform sağlıyor hem de ziyaretçilere farklı kültürel deneyimler sunuyor.

Parkta yer alacak rekreasyon alanları, çay bahçeleri ve kültürel etkinlik alanları, mahallede ikamet edenlerin sosyal yaşantısını büyük ölçüde canlandıracak. Ayrıca, Ünlüce’nin sözünü ettiği şekilde, emekçileri temsil eden bir anıtın parkta yer alması, bu mekânın sembolik değerini artıracak ve ziyaretçilerin bilgilendirilmesi açısından önemli bir öğe olacaktır.

Ünlüce’nin parkın alt yapısını bu yıl içerisinde tamamlayarak 2026 yılında hizmete açmayı hedeflemesi, yakın zamanda Emek Mahallesi’nin kaderini değiştireceğinin bir göstergesi. Sonuç olarak, Emek Parkı yalnızca bir park olmanın ötesine geçerek, Emek Mahallesi’ni Eskişehir’in sosyal ve kültürel haritasında önemli bir noktaya taşıyacaktır.