Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, önceki gün Anadolu Üniversitesi mezunu olup da yerel gazetelerde çalışan gazetecilerle bir araya geldi.
Ben de Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat mezunu olarak (ikinci üniversite olarak da Sosyoloji mezunuyum) toplantıya büyük bir nezaketle davet edilmiştim. Üniversitemin böyle ince bir davranış içinde bulunması açıkçası çok hoşuma gitti. Doğduğum ve öğrenim gördüğüm şehirde mezunu olduğum üniversitemin bizleri bu şekilde fark etmiş olması içimdeki Anadolu Üniversiteliğini ve akademi ruhunu ayağa kaldırdı. Rektör Adıgüzel’in de mezunu olduğu üniversiteye rektör olarak atanması da işin güzel kısmı olduğu için bu toplantı daha da önemli hale gelmişti.
Çünkü lisans öğrencisi olarak (benim hatırladığım kadarıyla en son saygıdeğer hocam ve uzun bir dönem beraber de çalıştığım ve kendisinden her zaman çok şey öğrendiğim Prof. Dr. Fevzi Sürmeli, öğrencisi olduğu Anadolu Üniversitesi’ne rektör olarak atanmıştı ve yine öğrencisi olduğum Prof. Dr. Naci Gündoğan ile bu gelenek sonlanmıştı) mezun olduğu üniversiteye rektör olarak dönen Adıgüzel’in üniversiteye bakış açısı ve vizyonunu gerçekten çok merak edenlerdendim. Ancak şehir dışında olduğum için toplantıya katılamadım. Fakat, yine uzun zamandır alışık olmadığımız üzere Anadolu Üniversitesi Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü Haber ve Medya İlişkileri Birimi toplantıda Rektör Adıgüzel’in açıklamalarını bir basın bülteni haline getirerek bizlerle paylaştı. Bu yazıda da toplantıya katılamasam da geçilen bültenden yola çıkarak Rektör Yusuf Adıgüzel’in ortaya koyacağı vizyonu değerlendirmeye çalışacağım.
***
GENİŞ PERSPEKTİFLİ BİR MİSYON
Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in mezun gazetecilerle olan buluşmasında vurguladığı vizyon, eğitim sisteminden kültürel projelere, dijitalleşmeden yeni akademik programlara kadar geniş bir çerçevede kendini gösteriyor.
Prof. Dr. Adıgüzel'in liderliğinde, üniversitenin gelecekte nasıl bir yol izleyeceği, bu buluşmada açık ve net olarak ortaya konmuş. Özellikle Açıköğretim Sistemi ile ilgili eleştirilerin arttığı bir dönemde konuya açıklık getirmesi tartışmaları da sonlandıracak nitelikte. AÖF’ün kapatılmasının değil yenilik getirilmesinin söz konusu olduğunu ifade etmiş ve dijitalleşme çağında verimsiz kadrolaşmanın daraltıldığını ve işlemlerin artık dijital üzerinden yapılabileceğini söylemiş. Özellikle pandemi sonrası dönemde, eğitimdeki dijital dönüşüm artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Rektör Adıgüzel, üniversitenin dönüşüm sürecini belirlerken, bu değişimlerin sadece altyapı ile sınırlı kalmaması gerektiğinin de altını çizmiş.
Bence eğitim kültürünün ve anlayışının da değişim göstermesi gereklidir; modern eğitimin dinamiklerini yansıtan, öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap veren programlar ve içerikler oluşturulmalıdır.
Hiç şüphesiz ki AÖF’e getirilen yenilikler, üniversitenin dijitalleşme alanında attığı önemli adımlardan biri olacaktır.
***
YENİ TRENDLERİ YAKALAMA SORUMLULUĞU
Rektör Adıgüzel’in bu konuya dair sözleri, eğitimde geri kalmamak, aksine öncü olma zorunluluğunu hatırlatıyor. "Dünyadaki yeni trendleri yakalamak, bir üniversite olarak bizim sorumluluğumuzdur," diyen Adıgüzel, anlaşılıyor ki Anadolu Üniversitesi'nin geleceğe dönük stratejilerinin temel taşlarını belirlemiş.
Üniversitenin vizyoner adımlarından biri de eğitimin klasik ders içeriklerinden çıkarılıp, çağın gerekliliklerine uygun hale getirilmesi yönünde atılıyor. Özellikle yapay zekâ, veri analitiği ve bilişim gibi alanlardaki yeni programlar, geleceğin mesleklerine uyum sağlamak isteyen öğrenciler için cazip fırsatlar yaratacaktır.
Dijital dönüşümün önemi, her sektörde olduğu gibi eğitimde de artık bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Anlaşılıyor ki Anadolu Üniversitesi, bu dönüşümü hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirmeyi planlayarak, öğrenci memnuniyetini ve eğitim kalitesini artırmayı hedefliyor.
***
ÜNİVERSİTE KÜLTÜR-SANATLA KENTLE BÜTÜNLEŞECEK
Elbette, bu dönüşüm sürecinde mezunlara ve mevcut öğrencilere sağlanan sosyal ve kültürel olanaklar da göz ardı edilmemiş. Eskişehir Uluslararası Film Festivali ve Sinema Anadolu projeleri, şehrin kültür sanat hayatına dinamizm getirme potansiyeline sahip. Adıgüzel’in ifade ettiği üzere, vizyon filmleri ve uluslararası projelerle Eskişehir, tam anlamıyla bir film platosuna dönüşecek ki bu hem şehir için hem de üniversite için büyük bir kazanç. Sinema ve sanat etkinlikleri, öğrencilerin entelektüel gelişimine katkı sağlarken, şehrin sosyal hayatını da renklendirecek.
Üniversitenin sanat ve iletişim alanındaki diğer girişimleri, eğitimi daha interaktif ve uygulamalı bir hale getirmeyi hedefliyor.
***
ÜNİVERSİTENİN ULUSLARARASI DEĞERİ ARTAR
Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in ortaya koyduğu bu vizyoner yaklaşım, Anadolu Üniversitesi'nin kazandığı uluslararası değeri arttırmaya yönelik olduğu açıktır. Dijitalleşmenin altını çizmekle kalmayıp aynı zamanda sosyal ve kültürel zenginlikleri de kucaklamak, bu dönüşümün başarısını daha da yükseltecektir. Çünkü Üniversitenin başlattığı bu büyük dönüşüm hareketi, eğitimde sınırları kaldıran, yenilikçi, özgün ve sürdürülebilir bir model sunuyor.
Anadolu Üniversitesi'nin kültür, sanat ve bilim birleşimine dayalı geniş perspektifi, öğrencileri ve mezunlarıyla birlikte toplumun her kesimine ulaşan bir ekosistem oluşturuyor. Sonuç olarak, üniversitenin ortaya koyduğu bu geleceğe dönük vizyon, Türkiye'nin eğitim ve kültürel altyapısını güçlendirecek adımların örnekli bir örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda, anladığım kadarıyla Anadolu Üniversitesi, sadece akademik başarılarını değil, aynı zamanda sosyal sorumluluklarını da göz önünde bulundurarak toplumsal bir dönüşüm yaratma çabası içerisinde.
***
YEREL BASINLA İŞ BİRLİĞİ ÇOK KIYMETLİ
Bu noktada, üniversite yönetiminin yerel basınla olan iş birliği ve iletişimi güçlendirme hedefi de son derece kıymetlidir. Prof. Dr. Adıgüzel’in üniversite mezunu gazetecilerle gerçekleştirdiği samimi buluşma, üniversite ve basın arasındaki diyalogun artmasına olanak tanırken, yerel medya organlarının eğitimle ilgili gelişmelere dair farkındalığını artırma amacını güttüğünü gösteriyor. Kendisinin en kısa zamanda yerel basının tüm bileşenleriyle bir araya gelecek başka buluşmalara imza atacağına olan inancım yüksektir. Çünkü bu tür görüşmeler, toplumda eğitim kurumlarının rolünü, sağladıkları katkıları ve gelişen projeleri daha fazla görünür hale getirecektir.
Sonuç olarak, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in ortaya koyduğu vizyon, sadece eğitim kurumunun değil, aynı zamanda şehrin ve toplumun da geleceğini şekillendirecek önemli bir harekettir. Eğitime dair yenilikçi yaklaşımlar, bilimsel ve kültürel projelerle birleştiğinde, üniversite, Eskişehir’in sosyal dokusunu güçlendiren ve geliştiren bir merkez haline gelecek. Tüm bu çabalar, Anadolu Üniversitesi’nin sadece yerel ölçekte değil, ulusal ve uluslararası alanda da söz sahibi olma potansiyelini artırmaktadır.