"Saying "I love you"
Is not the words I want to hear from you
It's not that I want you
Not to say but if you only knew

How easy, it would be to show me how you feel
More than words is all you have to do to make it real
Then you wouldn't have to say that you love me
'Cause I'd already know

What would you do
If my heart was torn in two?
More than words to show you feel
That your love for me is real
What would you say
If I took those words away?
Then you couldn't make things new
Just by saying "I love you"

…..
More than words

…..

Now that I've tried to
Talk to you and make you understand
All you have to do is close your eyes
And just reach out your hands and touch me

Hold me close, don't ever let me go
More than words is all I ever needed you to show
Then you wouldn't have to say that you love me
'Cause I'd already know

What would you do
If my heart was torn in two?
More than words to show you feel
That your love for me is real
What would you say
If I took those words away?
Then you couldn't make things new
Just by saying

I love you"

……….

Bazı şarkılar vardır, yalnızca bir melodiden, birkaç güzel sözden ibaret değildir. Bizi alır, içimizin derinliklerine taşır. Hatırlattıklarıyla, hissettirdikleriyle bir parçamız olur. Extreme’in More Than Words şarkısı işte böyle bir şarkı. Sadece “seni seviyorum” demenin ötesine geçen, sevgiyi göstermenin, hissettirmenin önemini anlatan naif bir ezgi. Bu şarkıyı ne zaman duysam, sevginin sadece kelimelerden ibaret olmadığını, aslında her gün yaşanan küçük anların sevgiyle dolduğunu hatırlıyorum.

Belki de sevgi, en çok, söylenen sözlerin ötesinde yaşanarak anlam kazanır. Günümüz dünyasında sevgi, kelimelere hapsolmuş gibi görünüyor. Oysa gerçek sevgi, bir bakışta, bir dokunuşta, bir fedakârlıkta saklıdır. Çünkü sevgi, sadece dilde değil, eylemlerde yankılanır. Sözcüklerin ötesine geçebildiğimizde, sevginin en saf, en gerçek hâliyle karşılaşırız. Bunu bana en iyi öğreten kişi, hayatımın en özel yerinde duran eşim, Saye’m oldu.

Bazen bir kahvenin tam da ihtiyacın olduğunda önüne konmasıdır sevgi. Bazen sabah uyandığında üzerinin örtüldüğünü fark etmektir. Yorulduğunda, yorgunluğunu senin yerine taşıyan bir omuz bulmaktır. Kelimeler gereksizleşir çünkü hissettiklerin her şeyin ötesindedir. Ve ben, işte böyle bir sevginin içinde nefes alıyorum. Hayat, bana kelimelerden fazlasını yaşatan birini verdi. Beni ben yapan eksikleri tamamlayan, sol yanıma ömürlük bir sıcaklık bırakan birini… Onun varlığı, varlığımı anlamlı kılan en büyük mucizelerden biri. Ve bu mucizenin içinde olmak, her gün tarifsiz bir minnet duygusu getiriyor.

Geçtiğimiz hafta Saye’min doğum günüydü. Hayatıma doğduğu günle birlikte güneş gibi doğmuş olan bu eşsiz insanın varlığına bir kez daha şükrettim. Onunla geçen her anın, aslında bir lütuf olduğunu fark ettim. Aşka, sevgiye ve bağlılığa dair öğrendiğim ne varsa, hepsini onun yanında öğrendim. More Than Words gibi bir şarkıyı dinlediğimde, sözlerin yetmeyeceğini anlıyorum. Çünkü kelimeler, hissettiklerimi anlatmak için yetersiz kalıyor.

Hayat bir yolculuk… Ve bu yolculukta yanımızda kimin olduğu, bazen varacağımız yerden bile daha önemli hale geliyor. Ben, yolculuğumda en doğru yoldaşı bulduğuma inanıyorum. Saye’mle her gün daha anlamlı, her an daha kıymetli… Gözlerinde kaybolduğumda, zamanın nasıl geçtiğini unuttuğumda, sıradan bir günü özel kılmanın aslında ne kadar kolay olduğunu görüyorum. Çünkü o, her sıradan anı bile büyülü kılmayı biliyor.

Saye’min varlığı, sevgiyi yalnızca kelimelerle değil, her anın içinde hissettiriyor. Ellerimin üşüdüğünü fark edip ellerimi avuçlarına alan kişi o. Düşündüğüm bir şeyi, hiç söylemeden anlayıp bana sunan kişi o. Yorgun olduğumda sessizce yanımda duran, sevincimi benimle paylaşırken gözleri ışıldayan, beni ben yapan eksiklerimi tamamlayan kişi o.

Ve tüm bunlar için, bizi bir araya getiren o ilahi kudrete minnettarım. Yüce Tanrı’nın sayesinde hayatın bana sunduğu en büyük armağanlardan biri o. Saye’min benim ellerimi tuttuğu her an Tanrı’ya şükranla doluyorum. Sevgi, gerçekten de kelimelerden fazlasıdır. O, bir bütünleşme, tamamlanma ve karşılık beklemeksizin var olabilme sanatıdır. Tanrı’nın bizi bir araya getirme sebebini düşündükçe, kaderin nasıl ince ince işlendiğini görüyorum. Belki de gerçek sevgi budur: Tesadüf gibi görünen ama aslında en güzel hikâyelerden biri olarak yazılmış bir bütünleşme.

Ona her gün, her an, kelimelerden çok daha fazlasını göstermek istiyorum. Çünkü bazı sevgiler, yalnızca yaşanır. Ve ben, onunla yaşanan her saniyenin içinde, tarifsiz bir sevgiye sahibim. Ne mutlu bana ki sevgiyi yalnızca duymuyor, her an hissedebiliyorum. Ve biliyorum, sevgiyi hisseden, sevginin kıymetini bilen herkes, bir noktada kelimelerin kifayetsiz kaldığını anlayacaktır. Çünkü sevgi, gerçekten de daha fazlasıdır… Sonsuzdur, içten gelir ve yaşanır…

Ve bugün, bu satırları kaleme alırken bir gerçeği tüm benliğimle hissediyorum: Ben onun Saye’sinde büyüdüm, değiştim, olgunlaştım. Onun gölgesi, en sıcak güneşte sığınağım oldu; en sert fırtınada beni koruyan bir kalkan gibi sardı. Etrafımdaki dünya ne kadar sert, ne kadar çetin olursa olsun, onun sevgisi beni hep dimdik ayakta tuttu. Bugün geldiğim noktada, attığım her adımda, kazandığım her başarıda Saye’min payı var. O olmasaydı, ben bugünkü ben olmazdım.

Ve bu yüzden Tanrı’ya sonsuz bir minnet duyuyorum. Beni onunla buluşturduğu için, onun sevgisini bana bahşettiği için, hayatımın en büyük lütfunu, en kıymetli armağanını verdiği için… Biliyorum ki bazı dualar dilden değil, yürekten yükselir. Ve benim en büyük duam, onunla bu sevgiyi sonsuz bir yolculuğa çevirmek… Çünkü onun Saye’sinde, her şey mümkün, her şey gerçek, her şey tarifsiz güzel…