Bu dünyada en güzel miras, bir insanın ardından onun hikâyelerini anlatanların sesindeki saygıdır.

Adanmışlıkla geçen bir ömür, geride kalanlara yalnızca hatıralar değil, dersler de bırakır. Zorluklarla mücadele eden bir insanın en büyük silahı yeteneği değil, inancıdır. Yeteneğiniz sizi bir yere kadar taşır; ama inancınız, ne olursa olsun sizi hep ileriye götürür.

Zaman geçer, insanlar değişir, şehirler büyür, kurallar farklılaşır. Ama bazı değerler asla eskimez. Emek, adanmışlık ve mücadele… Bunlar, yalnızca bir dönemin değil, her çağın en büyük mirasıdır. Ve bazı insanlar, bu mirası omuzlarında taşırken bir an bile sarsılmazlar. Onlar, kendi hayatlarının ve temas ettikleri hayatların kahramanlarıdırlar.

İşte o hayatların sahibi insanlar; yaşadıkları sürece yalnızca kendilerine değil, çevrelerine, kentlerine, hatta hiç tanımadıkları insanlara bile ilham verirler. Onlar için hayat, yalnızca bir yolculuk değil; bir mücadele, bir inanç, bir adanmışlıktır. Kimileri sahada, kimileri kürsüde, kimileri de sadece duruşlarıyla, varlıklarıyla iz bırakırlar. Ve bazıları, her ikisini de aynı ustalıkla yapabilir.

Başarılı bir ismin arkasında sadece başarılar değil, gözyaşları, fedakârlıklar ve sabır vardır. Yere düştüğünde yeniden kalkabilmek, vazgeçmeden devam edebilmek, her başarının gerisindeki görünmez kahramanlardır.

Ve asıl mesele, zirveye çıkmaktan çok orada kalabilmektir. Bu, yalnızca disiplin ve azimle mümkün olur.

Tıpkı Fethi Heper hocamız gibi…

Eskişehir Teknik Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nin temelini oluşturan yer alan Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’nun kurucularından, Eskişehir’in, Eskişehirspor’un ve akademik dünyanın sevilen isimlerinden Prof.Dr.Fethi Heper geçtiğimiz hafta, 13 Şubat 2025’te aramızdan ayrıldı.

Bugün dönüp baktığımızda, Fethi Heper Hocamızda gördüğümüz yalnızca bir başarı hikâyesi değil, bir duruş, bir karakter, bir mücadele anlayışıdır. Ne kadar zor olursa olsun, inandığı yolda yürümekten vazgeçmeyen bir insanın hikâyesi… Çünkü gerçek zaferler, yalnızca kazanılan kupalarla, alınan ödüllerle ölçülmez. Gerçek zafer, ne olursa olsun mücadeleye devam etmektir. Düşse de, yorulsa da, herkes pes ederken onun ayağa kalkmaya cesaret edebilmesidir.

Fethi Heper Hocamız, Eskişehirspor'un efsane futbolcularından biri olmasının yanı sıra akademik kariyeriyle de öne çıkan ender isimlerden biri olarak Türk futbol tarihine damgasını vurmuştur. Futbolculuğunun yanı sıra maliye profesörü unvanına sahip olması, onu farklı kılan özelliklerden biridir.

Fethi Heper Hocamız, kariyerinde Eskişehirspor formasıyla 1969-70 ve 1971-72 sezonlarında Süper Lig gol kralı olmayı başarmış ve UEFA Kupası’nda da önemli başarılara imza atmıştır. 1974 yılında futbolculuk kariyerini sonlandırdıktan sonra akademik hayatına odaklanarak, Anadolu Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. Akademik alanda da başarılı bir kariyer inşa eden Fethi Heper Hocamız, maliye alanında pek çok kişinin yetişmesinde önemli katkılar sağlamıştır.

Eskişehirspor'un 70’li yıllardaki altın döneminde yer almış, özellikle havadan gelen topları göğsünde yumuşatarak kontrol etmesi nedeniyle “Çengel” lakabını almış ve taraftarların "Fethi-Nihat-Ender filelere gönder" sloganının bir parçası olmuştur.

KOAH rahatsızlığı nedeniyle Eskişehir'de tedavi altında tutulduğu Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde 81 yaşında hayata veda eden Fethi Heper Hocamız, Türk futboluna ve akademik dünyaya önemli katkılarda bulunmuş bir isim olarak anılmaya devam edecektir.

Eskişehirspor yönetimi, Heper’in anısını yaşatmak için onun giydiği 9 numaralı formayı emekliye ayırarak, 9 numaralı formayı Fethi Heper Hocamızın bize bıraktığı güzel mirasın bir sembolü olarak ölümsüzleştirmiştir.

Şimdi belki de en önemlisi, Fethi Heper Hocamızın bize bıraktığı mirası nasıl taşıyacağımızdır. Bizi seyreden gözlerde umudu yeşertmek, bizden sonra gelecek olanlara mücadele ruhunu aşılamak… Çünkü gerçek miras, sadece hatırlanmak değil, başkalarına ilham verebilmektir.

Bugün, bir kez daha anlıyoruz ki bazı insanlar yalnızca başarılarıyla değil, duruşlarıyla da zamana meydan okur. Ve bazı isimler, yalnızca bir dönemin değil, her neslin hafızasında yer etmeyi hak eder.

İşte bu yüzden, bizler de bugün Fethi Heper Hocamıza saygıyla bakıyor ve biliyoruz ki; cesaret, emek ve adanmışlık hiçbir zaman unutulmaz. Bir bayrak nasıl dalgalanıyorsa, bir inanç nasıl kök salıyorsa, bir efsane de öyle yaşar…

Şimdi bize düşen, yalnızca bir veda etmek değil; o mücadelenin, o azmin, o tutkuyla yaşanan hayatın bize kattıklarını içselleştirmek. Çünkü bazı yollar asla bitmez; yalnızca birilerinden diğerlerine devredilir. Ve biz, devraldığımız bu mirası onurlandırmalıyız.

Futbolu sevmeyen, takım tutmayan bir insanı, başarı hikayenle koyu Eskişehirspor taraftarı yapmayı başaran güzel insan…

Işıklar içinde uyu…

Sen hep hatırlanacaksın. Sonsuza dek…