Eskişehirspor Alaplı Belediyespor engelini de 1-0’la aşarak liderliğini korudu… Kazanmak ve üç puanı kâr hanesine yazdırmak elbette şampiyonluk adına önemli.
Ancak şampiyonluk için tesadüflere bağlı atılan gollerle futbol oynamadan kazanmak nereye kadar sürer bilemem…
Grubun 8. Haftası geride kaldı.
Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular geride kalan 8 haftada oynadıkları 7 karşılaşmada 6 galibiyet aldı. Bir maç ise berabere bitti…
Dikkatinizden kaçmadığını biliyorum.
“8 haftada oynadıkları 7 maç” diye yazdım.
8 maçtan birisi Kozlu Belediyespor maçıydı.
Kozlu Belediyespor ligden çekildiği için oynanmadı. Eskişehirspor 3-0 hükmen galip sayıldı…
Bu nedenle her ne kadar Siyah-Kırmızılılar hükmen galip sayılsa da oynanmamış bir maç…
Oynanan 7 maçın 5’i içerde idi.
Yani Eskişehir’de.
5 maçı çıplak gözle, ikisini de deplasman olduğundan ES TV’den canlı izledim…
Çok samimi olarak ifade ediyorum.
Bu 7 maçta Eskişehirsporlu futbolcular aman aman bir futbol oynamadan kazandılar…
“Şampiyonluğa yakışır futbol ve galibiyet aldı” dediğim maç yok…
Pardon bir tek Kırşehir Gençlik Hizmetlerini deplasmanda 3-1 yendikleri maç var…
O da zaten ligin dibine demir atmış, 8 maçta bir beraberlikle 1 puana sahip, genellikle rakiplerinden 8, 6, 5 gol yiyen bir ekip…
Rakiplerinin oldukça zayıf olmasından dolayı Siyah-Kırmızılı futbolcular genellikle üstün gibi göründüler. Takımın lider durumda olması ve alınan galibiyetler gerçeklerin üstünü örtmemeli. İbrahim Baş hocamız mutlaka bu durumu görüyordur. Ben şahsen yıllardan beri Eskişehirspor’u düzenli izleyen bir gazeteci olarak yönetime, taraftara şirin görünmek adına eyyam yapmadan gördüklerimi yazmak söylemek zorundayım...
AMATÖR MAÇLAR DAHA ZEVKLİ GEÇİYOR
Eskişehirspor’un evinde oynadığı 4 maçı duayen spor yazarı ve futbol tarihçisi Osman Cemoğlu ve 73 yıllık ömrünün 45 yılını futbolcu, hakem ve gözlemci olarak geçiren Mehmet Saim Ulutan ile izledik…
Yıllarını futbola vermiş Cemoğlu ve Ulutan’la birlikte izlediğimiz maçlardan sonra kendilerine, “Eskişehirsporlu futbolcuların bu haftaki performansı nasıldı? Yıldız verseniz 4-5 yıldız alanlar olur mu?” diye soruyorum…
Osman Cemoğlu, “Sadi zaman zaman amatör maçları izlemeye gidiyorum. O maçların çoğunda futbol kalitesi bu BAL Ligi maçlarından çok daha iyi... Eskişehirspor’un oynadığı maçlarda skor dışında oynan futboldan zevk almıyorum. Tamamen rakiplerin savunmada yaptıkları hatalardan dolayı golü buluyorlar. Organize ataklarla hazırlanan bir gollük pozisyona tanık olmadım” dedi…
Saim Ulutan’da, futbolcuların çok sık yaşadıkları top kaybı ile biraz baskı gördüklerinde sık sık geriye veya kaleciye yaptıkları pasları eleştirdi…
BU FUTBOLUN ÜZERİNE
KOYAMAZSA TÖKEZLENİR
Alaplı Belediyespor bugüne kadar izlediğim rakip takımların biraz daha üzerinde futbol oynamaya çalıştı…
Orta sahadan çabuk çıkarak Eskişehirspor’un ceza sahası içerisine girerken çok sık top kayıpları yaşadılar.
Rakip ceza sahası içerisinde çoğalabilselerdi maçı berabere bitirebilirlerdi…
Yukarıda yazdım.
Eskişehirsporlu futbolcular genellikle rakiplerin hatasından yararlanarak maçları kazanıyor...
Birazda şansı yaver gidiyor…
Şampiyon adayına yakışır bir futbol sergileyemiyor…
Kış henüz gerçek yüzünü göstermedi.
Kar yağacak, sahanın zemini ıslak ve kaygan olacak…
Bazı deplasmanlarda çok kötü zeminde maçlar oynanacak.
Bugünkü futbolun üzerine koyamazsa, daha doğrusu izleyicilerin gözüne hoş görünecek futbol oynayamazsa, her zaman şans bizden yana olmayacak. O zaman şampiyonluk zora girer…
Dost acı söyler ama doğruyu söyler…
* * *
Eskişehirspor önümüzdeki iki hafta üst üste deplasmanda oynayacak.
Bu hafta sonu 16 puanla 7. Sırada olan Karadeniz Ereğli Belediyespor ile karşılaşacak.
10. Hafta da ise ikinci sırada yer alan şampiyonlukta iddialı 1926 Polatlı Belediyespor ile karşılaşacak.
Siyah-Kırmızılıların ligdeki hedefini bu maç belirleyecek…
Polatlı’dan en kötü berabere kalarak bir puanla dönerse ve ondan sonraki haftalarda puan kaybı yaşamazsa vasat futbola rağmen Es-Es’in hedefine ulaşma şansı daha kuvvetli olur diye düşünüyorum…
* * *
İktidar TOKİ konutlarında müteahhit gibi davranıyor
Dün yazmıştım.
CHP Eskişehir İl Başkanlığının pazar günü yapılan haftalık toplantısında İl Başkanı Talat Yalaz’da aynı konuya değinmiş…
Sanki dünkü köşe yazımı okumuş!
2019 yılında Mamuca’ya yapılacak TOKİ konutları için müracaatlar başladı.
Verilen süre sonunda hak sahipliği kazanmak için kuralar çekildi.
Kurada konut almaya hak kazananlara, konutların en geç iki yıl içerisinde tamamlanacağı sözü verildi…
Aradan 4 yıl geçmiş olmasına rağmen konutlar tamamlanamadı.
Ne zaman tamamlanıp hak sahiplerine teslim edilecek belli değil…
Konutlar zamanında tamamlanıp teslim edilemeyince artan enflasyonla maliyet fiyatları da yüzde iki yüze yakın zamlandı.
İstenen peşinat ile ödenecek aylık geri ödeme taksitlerindeki, yüzde 2 olan KDV miktarı yüzde 18’e yükselince toplam maliyet 1 milyon 250 ile 1 milyon 540 bin oldu...
TOKİ “Gel daireni teslim al” dediğinde vatandaşın hemen 440 bin TL ödeme yapması gerekiyor…
Dar gelirli memur, emekli ile asgari ücretle çalışanlar bu parayı nasıl ödeyecek?
İşte CHP İl Başkanı Talat Yalaz’da bu konuyu gündeme getirdi.
AYLIK TAKSİT ÖDEMESİ ASGARİ ÜCRETE YAKIN
Yalaz, “Hizmet diye açıkladığınız projenizde belirlediğiniz ödemeler gelinen aşamada emekli maaşından daha yüksek ve asgari ücrete yakın bedellere tekabül ediyor” diyerek, hak sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesini istedi…
CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz’ın açıklaması şöyle: “TOKİ’den ev sahibi olmak için başvuru yapan hemşerilerimizin mağduriyetlerini derhal gideriniz. Zaten bu başvuruları yapanlar dar gelirli ve sabit gelirli vatandaşlarımızdır. Sizlerin belirlediği şartlarda bu vatandaşlarımız her yerden konut edinebilirler. Hizmet diye açıkladığınız projeniz de belirlediğiniz ödemeler gelinen aşamada emekli maaşından daha yüksek ve asgari ücrete yakın bedellere tekabül ediyor. 2019 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sosyal konutların 2 yılda tamamlanacağı sözü verilmiş ancak aradan 4 yıl geçmiş ve konutlar bitirilmemiştir. Tek sıkıntı da bu değil. Ödenecek miktarlarda maliyet artışları dolayısıyla artırılmıştır. İlk taksitler 2000 TL civarında iken şu anda 8000 TL ye yakın taksitler isteniyor. Peşinat olarak da 20.000 TL istenmişken şu anda 180 bin TL isteniliyor. Eskişehir’de başvuru yapanlar da ciddi mağduriyetler yaşıyorlar. İktidar hizmet olarak duyurduğu TOKİ konutlarında adeta bir müteahhit gibi davranıyor. Kâr amacı güdüyor”.
* * *
Konutlardaki maliyet artışının nedeni konutların hak sahipleri değil…
“2 yılda tamamlanacak” diye söz verilmesine rağmen tamamlamamasından kaynaklanan maliyet artışlarının faturası hak sahiplerine çıkarılmamalı…
TOKİ bugüne kadar yaptığı binlerce konuttan kâr amacı güden bir kurum olmamasına rağmen milyonlarca lira kâr etti…
Mamuca yolunda yapılan konutlardan da bu kez kar etmese de batmaz…
* * *
Kıssadan Hisse:
YOLA ÇIKMAK
Yola çıkmak mı istiyorsun? Önce bu yolculuktan ne istediğini bul. Huzur sevgi aşk ya da para mı? sonra bir bilet al. Bu biletinin adı istek olacaktır. Başarmak için önce derinden istemelisin. Ardından kararlılık gelecektir. Kararını cesaretin destekler. Bunlar senin yanına alacağın malzemelerdir. İstek varsa kararlıysan ve cesaretin varsa kendine doğru yolculuğa hazırsın demektir.
Sen arzularına doğru yürürken, yaşam sana bambaşka hediyeler hazırlamaktadır.
Bu yola yalnız çıkarsın ve biletin tek gidiştir artık. Zaman zaman egon seni yolundan alıkoymak ister. Burada kararlılık seni sınayacaktır. Nasıl gidersen git bu yolculuk hayatının en önemli ve özel yolculuğu olacak. Kendine kavuştuğunda göreceksin ki her şeye değer. Arkanda bıraktıkların yüklerin yorgunlukların ve seni aşağı çeken negatif enerjiler olacaktır. Kazandıkların ise KENDİN’i gerçekleştirme sanatıdır.
Kendini bulmak en büyük hediyedir senin için ve sana bu dünyanın bütün kapılarını açan altın anahtardır.
Dışardan aramazsın sevgiyi, ilgiyi, onaylanmayı. Bir kez bu hazzı yaşadın mı tüm zenginlikler gelir seni bulur. Yeter ki İSTE KARARLI OL VE CESARET kılıcını kuşan.
Kişisel Gelişim Uzmanı Yeşim Güralp
* * *
FIKRA:
BİSİKLET
Trabzon’la Rize arasında bir zamanlar gümrük varmış. Temel her gün bisiklet ve önünde bir kum torbasıyla gümrükten geçermiş. Bir gün Gümrük Memuru bu durumdan kuşkulanmış.
Temel'e: “Dur. Ne geçiriyorsun gümrükten” demiş.
Temel: “Kum” demiş. Memur kum torbasına elini sokmuş karıştırmış gerçekten sadece kum varmış torbada. Bu olaydan sonra Temel yıllarca gümrükten bisikletle önünde kum torbası olduğu halde geçmiş. Yıllar sonra Trabzon’da bir kahvede Temelle Gümrük Memuru karşılaşmış.
Gümrük Memuru:
- “Ula Temel artık emekli oldum sana bir şey yapamam gerçekten ne geçiriyordun gümrükten?” diye sormuş.
Temel: “Bisiklet” demiş.