Eğitim, geçmişten bugüne üzerinde sürekli konuşulan, tartışılan ve büyük önem taşıyan bir konu…

"Tasarruf tedbirleri" kapsamında İŞ-KUR tarafından başlatılan "İşgücü Uyum Programı" nedeniyle hem ucuz ve geçici istihdam yaratılıyor hem de okulların hijyeni göz ardı ediliyor…

2024-2025 eğitim-öğretim yılı başlayalı nerede ise üç hafta oldu. Okullarda sınıfları, tuvaletleri temizleyecek personel yok…

İŞKUR’un web sitesi ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen yazılarda temizlik personeli olarak çalışacaklara aylık ortalama 8 bin TL ödeme yapılacağı, yarım ücret yatırılacağı ve sigortanın emekliliğe yansımayacağı ile ilgili bilgilendirme yayınlandı…

Milli Eğitim Bakanlığı program kapsamında çalışacak personellerin yarı zamanlı olarak en fazla 10 ay süreyle, programların ilk 4 haftası yoğunlaştırılmış eğitimler nedeniyle haftada 37,5 saat (5 gün), diğer haftalarda ise haftalık 22,5 saat (3 gün) çalışacağı, kısa vadeli sigorta primlerinin karşılanacağı ve programlardan azami 140 fiili gün faydalanılabileceği duyuruldu…

İŞKUR’un web sitesi ve okullara giden yazılarda çalışanlara aylık ortalama 8 bin TL ödeme yapılacağı, yarım ücret yatırılacağı ve sigortanın emekliliğe yansımayacağı ile ilgili bilgilendirme yayınlandı…

Hal böyle olunca da haftada üç ayda 8 bin TL’ye çalışacak kişi bulunamadı…

Daha önceki yıllarda İUP yerine uygulanan TYP ile görevlendirmeler yapılmasına rağmen yeterli personelin birçok okulda bulunmadığı düşünüldüğünde bu koşullarda çalışacak yeterli sayıda personel bulmak çok ama çok zor. Aynı zamanda çalışacak personellerin okullarda yalnızca 3 gün çalışacak olması okul düzeni, temizliği ve güvenliği açısından yeterli değil…

Bizim dönemimizde okullarda en az iki personel vardı…

O dönemlerde kaloriferli okul sayısı az olduğundan personel sınıfların sobalarını da yakar, temizliğini yaparlardı…

PERSONEL OLMAYINCA OKULLARI VELİLER TEMİZLİYOR

Temizlik personeli olmadığından okullarda temizlik problemi baş gösterdi. Veliler, ellerinde bez, kova ve süpürgelerle sınıflarda dönüşümlü olarak temizlik yapmaya başladı. Eğitim-Öğretim yılı başlamasına rağmen okullarda personel olmayınca okul yönetimleri, hizmetli istihdam etmek için velilerden maddi destek talebinde bulundu.

Bu durum eleştirileri beraberinde getirdi. Tartışmalar alevlenince Milli Eğitim Bakanlığı 30 bin hizmetli alınacağını duyurdu. Kadrolu çalışan istihdamına sıcak bakmayan bakanlık, okullardaki ihtiyacı 'hizmet alımı' yöntemiyle karşılamayı düşünüyor…

Bakanlık okullarda kadrolu yardımcı personel çalıştırmaya karşı. Kadro da açmıyor. Her halde “nasıl olsa veliler temizliyor” diye mi düşünüyorlar?

Okullarda güvenlik görevlisi olmadığı için birileri ellerini kollarını sallayarak müdür, müdür yardımcısı, öğretmenler odası ve sınıflara kadar girerek öğretmenleri darp ediyor…

Öğrenci, öğretmen, eğitim çalışanlarının mağdur olmaması adına okullara öğrenci sayısına oranla en az 2 kadrolu temizlik personeli, her okula en az 1 güvenlik görevlisi atanmalı…

TEPKİ GÖSTERMESELERDİ HAFTADA ÜÇ ÇALIŞACAKLARDI 

Geçen yıl temizlik görevlilerine 17 bin liralık asgari ücret veriliyordu. Ancak bu dönem sistem değişti. Personelin İŞKUR bünyesindeki İşgücü Uyum Programı'ndan karşılanmasına karar verildi. Haftada üç gün ve azami 22,5 saat çalışma süresi öngörüldü. Ancak ücret ayda 8 bin 447 lira olunca yeterli personel bulunamadı…

Eğitim sendikaları ve veliler yardımcı personelin hafta da üç gün çalışmasına tepki gösterince bakanlık geri adım attı…

Okul yönetimleri, hizmetli istihdam etmek için velilerden maddi destek talebinde bulundu. Bu durum eleştirileri beraberinde getirdi. Tartışmalar alevlenince Milli Eğitim Bakanlığı 30 bin hizmetli alınacağını duyurdu…

Kadrolu çalışan istihdamına sıcak bakmayan bakanlık, okullardaki ihtiyacı 'hizmet alımı' yöntemiyle karşılamayı düşünüyor…

BAKANLIK YENİ MODEL ÜZERİNDE ÇALIŞIYOR

Milli Eğitim Bakanlığı, temizlik problemini ortadan kaldırmak için gelecek eğitim-öğretim döneminden itibaren uygulanacak bir model üzerinde çalışıyor. Bakanlık, kadrolu temizlikçi istihdamını desteklemiyor. MEB'in üzerinde çalıştığı yeni sistem, taşeron çalışma değil 'hizmet alımı' modeli olacak. Bakanlık, bazı okullarda sadece dört beş sınıf olduğunu her okula bir hizmetli almanın kamu israfı olacağını düşünüyor. Sınıfları çok az olan okullarda çalışanlar, bir saat içinde temizliğini bitirdikten sonra başka iş yapmadıkları ifade ediliyor. Yeni modelde bir çalışanın üç beş okulu temizleyecek şekilde planlama yapılacak…

“bu ayıbı ülkemize nasıl yakıştırıyorsunuz?”

Türk Eğitim-Sen Eskişehir 1 nolu Şube Başkanı Kamuran Arıkan, okullardaki temizlik personeline asgari ücretin yarısı bile etmeyen aylık 8 bin TL’ye tepki göstererek, “bu paraya çalışacak personeli nereden bulacaksınız? Hadi buldunuz diyelim, bu ayıbı ülkemize nasıl yakıştırıyorsunuz? Sayın Tekin ve Çalışma Bakanı aldıkları bu karar ile neyi amaçlamaktadırlar ve bu karardan Sayın Cumhurbaşkanımız haberi var mıdır” diye sordu…

Arıkan’ın şu sözleri de dikkat çekici:

“Geçtiğimiz günlerde bir sendika başkanının Çalışma Bakanı ile yaptığı görüşme sonucunda alınacak 30 bin personele 12.000 TL ücret verileceğini ‘müjde’ olarak duyurduğu gibi, asgari ücretin altında kalırsa yine benzer bir sonucu yaşamak kaçınılmaz olacaktır. Öte yandan çalışana asgari ücretin altında bir ödeme yapılması bir suç olmasının yanı sıra kamu yönetimi adına da bir ayıptır”…

* * *

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 62.772,48 TL 'ye, bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' de aylık 24.962,37 TL'ye yükseldiği dönemde okullarda çalışacak temizlik personeline verilecek 12 bin TL gerçekten de ayıp…

Temizlikten tasarruf olmaz…

Yaşadığımız pandemi süresince hijyenin ne kadar önemli olduğunu çok daha fazla öğrendik. Hijyensiz koşullarda eğitim-öğretim yapan çocuklarda salgın bir hastalık baş gösterirse bunun bedeli pandemiden çok daha ağır olabilir…

* * *

GENÇLER ARASINDA EN SEVİLEN 10 SİYASETÇİ BELLİ OLDU

ORC Araştırma şirketi, gençler arasında sevilen 10 siyasetçiyi belirledi. İlk iki sırada yer alan isim dikkat çekti. İşte gençlerin en sevdiği 10 siyasetçi...

ORC Araştırma, 16-20 Eylül tarihlerinde 17-29 yaş aralığındaki bin 950 katılımcı ile bir anket yaptı. Katılımcılara, "En sevdiğiniz siyasetçi kimdir?" sorusu soruldu.

Verilere göre ilk iki sırada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yer aldı.

Listeye, gençlerin yanıtları doğrultusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ gibi isimler de girdi.

İşte ORC Araştırma’nın anketine verilen yanıtlar:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Yüzde 21,9

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu                    : Yüzde 17,4

Ankara B. Bld. Başkanı Mansur Yavaş  : Yüzde 16,5

CHP Genel Başkanı Özgür Özel           : Yüzde 10,6

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli      : Yüzde 9,1

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan               : Yüzde 7,2

Zafer Partisi Genel Bşk. Ümit Özdağ     : Yüzde 6,5

Y. Refah Partisi Gn. Bşk. Fatih Erbakan: Yüzde 5,3

CHP Milletvekili Mustafa Sarıgül         : Yüzde 3,7

İYİ Parti Gn. Bşk. Müsavat Dervişoğlu : Yüzde 1,8

* * *