Cumhuriyet Halk Partisi, Tepebaşı ve Odunpazarı da dahil olmak üzere ilçe danışma kurulu toplantılarını gerçekleştirdi.

30 Haziran Pazar günü yapılması planlanan İl Danışma Kurulu toplantısı ise Kocaeli’nde yapılacak olan Emek Mitingi nedeniyle sonraki haftaya kaldı… Parti içi demokraside örnek olma idealiyle yola çıkan CHP’de danışma kurulları siyaseten önem taşıyor.

Kırsaldan başlayarak merkez ilçeler için de buluşan CHP Eskişehir İl Örgütü, yerel seçim coşkusunu bir arada değil ayrı ayrı yaşamayı tercih ediyormuşçasına bir izlenim yarattı benim gözümde…

Tepebaşı ve Odunpazarı bu manzaranın iki ayrı perspektifi…

*

Kendi içinde gönülsüzce de yapılsa, danışma kurulları CHP’nin iktidar yürüyüşünde kilit noktaları açabilecek güce sahip olabilir. Çünkü özeleştiri yapılırken bir arada olmayı gerektiriyor.

Bu nedenle de danışma kurulları için ‘Gereksiz’, ‘Yapılmasa da olur’ diyen üyelerin parti değil seçim gönüllüsü olduğunu düşünüyorum. Sadece zaferi bir arada kutlayalım, aman ne kendimizi ne de birbirimizi eleştirelim der gibi…

En azından dışarıya verilen izlenim bu şekilde.

Yerel seçimlerin ardından Özgür Özel liderliğinde iktidar yürüyüşüne başlayan CHP, yan yana gelmekten korkan örgütüyle beklendiği gibi kolay büyümeyecek! Hırsla yapılan üye kaydı da AK Parti’nin her seçimde Eskişehir’de el ettiği ironik üye ve oy orantısızlığına döner.

Biliyoruz ki pek çok insan siyasi parti gönüllüsü olma peşinde değil, gelecek kaygısı içinde.

*

Danışmada konuşulanlar ilçelerin özünü de yansıtıyor. Odunpazarı’nda siyaset var elbette…

Ana konu tüzük kurultayı olsa da eleştiriler az değil. Öğrenci şehrindeki gençlik kollarının ne kadar zayıf olduğu, azalan oylar, yönetimin agresif tavırları, mahalle temsilcileri ve örgütlenmesi konuşulmuş… Hepsini tek tek ele alırsanız bırakın Odunpazarı’nı Eskişehir’de CHP’nin kronik sorunları bile çözülmeye başlar.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da kürsüye çıkarak mahalle temsilcileriyle ilgili eleştirilerini dile getiriyor. Tüzük kurultayı için çalışalım diyor ve çok üyeye sahip olmanın her zaman yararı olmadığını anlatıyor…

Doğru söze ne denir? Sahada çalışacak ve partinin kimliği temsil edebilecek nitelikli üyeyi her parti ister. Burada Kazım Kurt haklı. Fakat garip olan üye yarışında Odunpazarı’nın önde olması… Sanki Kazım Başkan “Üye işini bırakın ben hallederim” demek istemiş ve bir yıl sonraki kongreye çalışmaya başlamış gibi…

*

Tepebaşı Danışma Kurulu daha yavan…

Akılda kalan tek konuşma ne ilginçtir ki İl Başkanı Talat Yalaz’ın; ilçe başkanının ya da Tepebaşı’nın önde gelen isimlerinden birinin değil… Yalaz Tepebaşı’nı sırtlanma konusunda kararlı olsa da ilçe örgütü siyaseten geri planda kalmayı içine sindirmiş. Bu da hem Yalaz’ın hem de Tepebaşı’nın eleştirilmesine neden oluyor. Her zaman ‘tek’ kişilik başarı kaos getirir…

Toplantıda tüzük ve parti iradesini ortaya koyacak çalışmaların eksik olduğu yönündeki görüşleri haklı bulunan Yalaz’ın sözleri belki ilçe örgütünün kulağına da su kaçırır!

*

İlçe danışma kurulu toplantılarının yanı sıra Ahmet Ataç’ın sessizliği, Kazım Kurt’un örgütçülüğü ve Ayşe Ünlüce’nin politikadan kasıtlı olarak uzak durmasıyla CHP siyaseti Genel Merkeze bırakmış gibi.

Kırsal ve merkez ilçelerde danışma kurullarını seçim zaferinin rehaveti altında tamamlayan CHP’nin İl Danışma Kurulu’nda neler yaşanacağını merakla bekliyoruz.

Özellikle Odunpazarı Danışma Kurulu Toplantısı’nda örgütü unutmayan Kazım Kurt’un herkesin konuştuğu disiplin sürecine yönelik tavrını net olarak görmeyi umuyorum. ES TV’de “Aleyhime çalışılırsa elbette sessiz kalmam” dediği konuyu geçiştirdiğine göre İl Danışma’da kürsüye çıktığında disipline verdiği partililer ile arasında genel merkezin soruşturmasıyla yetinmeyeceği bir hesaplaşma yaşanabilir!

Kim bilir belki herkes eteğindeki taşları asıl bu ‘danışmada’ döker!