CHP Eskişehir İl Kadın Kolları Olağan Kongresi, Pazar günü Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da gerçekleşti.

Tepebaşı’nın adayı Gülderen Kaya, Odunpazarı’nın adayı ise Sibel Yeşildal idi desek yanlış olmaz. Seçimin kazananı Yeşildal oldu herkesin bildiği gibi…

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ve CHP Kadın Kolları Genel Başkan Adayı Merve Kır’ın da katıldığı kongrenin büyük bir heyecanla gerçekleştiğini maalesef söyleyemiyorum.

Kadın Kolları seçiminin de en az il başkanının belirlendiği olağan kongre kadar coşkulu geçmesini isterdim. Ama öylesine yapılmış gibiydi… Ayrıştırmanın değil, birlik ve beraberliğin hedef olduğu vurgulanan her bir konuşma havada yok olup gitti…

*

Seçimlerdeki en büyük stratejinin kadının ikna edilmesi, evlerde çalışması ve örgütlenmesi olduğunu 2000’lerde fark edip iktidara gelen ‘muhafazakar’ AK Parti’nin yanında Cumhuriyetle sosyal hakların taçlandığını savunan CHP’nin ‘öylesine’ yaptığı seçimler umutsuz bir aksiyon yaratıyor…

Kadın gelecek demektir, geleceğe inanç perçinlenmiyor…

Bunu sadece seçime katılan kadın üye sayısından da anlayabiliriz. Kongrede 274 kişi oy kullanıyor; Yeşildal 162, Kaya 106 oy alıyor; 6 da geçersiz var.

*

Eskişehir’de CHP’nin üye sayısı 18 bin civarında…

Kadın üye sayısı ise 6 bin 381…

Düşünün 6 bin üyeden sadece 274 kişi İl Kadın Kolları Başkanlığı için kaygı taşıyor, o da samimiyse…

Ve bu duruma rağmen siyasette var olmaya çalışan kadınlar kongrede kendilerine yakışmayacak gerginliklere de sahne oluyor!

*

Hepsini bir kenara bırakırsak,

Her şeyden öte CHP’de Kadın Kolları’nın önce tüzükte karşılığının olması gerekmez mi?

Yaptırımının ve yapıcılığının…

Temsili bir makamdan ziyade etkisi ve yetkisi olan bir ‘kadın il başkanlığı’ CHP’ye yakışmaz mı?

*

‘Değişim’ mottosuyla yönetime gelen Genel Başkan Özgür Özel ve ekibinin tüzük kurultayına giderken en çok önem vermesi gereken konulardan biri de kadın kolları örgütleri ve ‘aktif’ kadın üyeler olmalı.

Parti içerisinde “kadın kolları kaldırılmalı” diyen üyenin de düşüncesini dikkate alarak ön seçimde yapıldığı gibi gerekirse fermuar sistemi ya da yüzde 33 olan kadın kotasının artırılması üzerine çalışılmalı…

Nitekim ‘kaldırmak’ her zaman ‘yok etmek’ anlamına gelmez. Zor da olsa cinsiyetçi ayrımdan vazgeçmek parti içinde bir devrim yaratabilir!

*

Hafta sonu Eskişehir’de de gördüğümüz gibi, hatta daha önceki pek çok seçimde de olduğu gibi, eril gölgesinde yapılan hiçbir seçim demokrasinin ispatı olamaz!