Sezonun bitimine 5 maç kaldı…

Haftalarca liderlik koltuğunda 5 puan farkla oturan Eskişehirspor geçtiğimiz pazar günü deplasmanda Alaplı Belediyespor’a 4-0 gibi farklı skorla yenilerek lider Polatlıspor’un 6 puan gerisinde kaldığı gibi şampiyonluk hayali de büyük ölçüde bitti…

Oysa Bölgesel Amatör Lig olmasına rağmen şehirde son 2-3 sezondur Siyah-Kırmızılı Kulübe gösterilmeyen destek vardı…

Sezon başında hemen hemen bütün kombineler satıldı…

Hatta gelecek sezon 3. Lige yükseleceğine inananlar yeni sezon kombinelerini bile aldılar…

Saha içinde bulunan Led Panolara reklam vermek için iş adamları adeta birbirleriyle yarıştı…

Kulübün içerisindeki maddi sıkıntıları gören bazı iş insanları takımın deplasman masraflarını üstlendiler…

Bugün süper ligdeki takımların 300-500 taraftarın geldiği maçlara, Eskişehirspor taraftarları sezon başında konulan şampiyonluk hedefine inanarak Eskişehir’de oynanan maçlarda en az 5-6 bin hatta 7 bin kişiyle destek verdiler…

Ancak hem kulüp yöneticileri hem de taraftarların çoğu sezon başından beri oynanan kötü futbolu görmezden gelerek, tesadüfen atılan gollere ve alınan galibiyete sevindiler hatta alkış tuttular…

Zaman zaman taraftarlar arasından çıkan “Bu takım futbol oynamadan tesadüfen maç kazanıyor” eleştirileri duymazdan gelindi…

ESKİŞEHİRLİ TEKNİK ADAM VE

FUTBOLCULARA GÜVENMEDİLER

Ben de kaç kez transfer edilen futbolcuların yetersizliklerini ve alınan galibiyetlerin tesadüf olduğunu yazdım…

Takımın başına getirilen Teknik Direktörlerin Eskişehirspor’u şampiyonluğa taşımalarının çok çok zor olduğunu üzerine basa basa yazarak yönetimi uyardım…

“Bu takımın başına Eskişehir’den hoca getirin. Eskişehir’de yaşayan, teknik direktörlük yapan isimlerden bir komite oluşturup bu şehirdeki amatör kulüplerdeki futbolcular izlensin. Onların arasından BAL Liginde oynayabilecek futbolcuları belirlesinler. ‘En çok 3 veya 4 de dışarıdan tecrübeli, ağabeylik yapacak futbolcu transfer edin” diye belki de biraz da haddimi aşarak ‘bu şehrin teknik adamlarına ve futbolcularına güvenin’ diye öneride bulundum…

KÖTÜ GİDİŞATIN İŞARETİNİ

SEZON BAŞINDA GÖRMÜŞTÜK

Bugün geldiğimiz noktaya bakın…

Sezon başında “Bu ligi en iyi tanıyan hocayı bulduk getirdik. Hocamızla şampiyonluk hedefliyoruz. İbrahim hocamızla şampiyonluk hedefliyoruz. Yönetim olarak üç yıllık bir plan yapıyoruz” denildi…

Ligi tanıyan hoca İbrahim Baş, daha sezon başı kampında adını bile ilk kez duyduğumuz kulüplerle oynanan hazırlık maçlarında alınan mağlubiyetleri “Hazırlık maçları lige ölçü olmaz. Elimizdeki futbolcuları tanımaya çalışıyoruz. Gerekirse yönetim transfer yapar” diyerek hazırlık maçlarındaki başarısızlığı görmezden geldi…

BU BİR REKOR

2023-2024 sezonuna şampiyonluk umuduyla başlayan Alaplı Belediyespor karşısında alınan ağır mağlubiyet sonucu hedeften uzaklaşan Eskişehirspor’a son 5 sezondur teknik direktör dayanmıyor…

İşte çöküşün ana nedenlerinden biri de bu…

Dile kolay son beş sezonda 16 hoca değişti…

Bu istikrarsızlık kulübün amatöre kadar düşmesine neden oldu…

Cengiz Seçsev, Emre Özbayer, Fuat Çapa ve Çoşkun Demirbakan haricinde gelenler gidenleri hep arattı…

2018-2019 sezonuna Fuat Çapa ile başlayan Eskişehirspor, “Bizim çocuklar” adı verilen genç kadro ile mucizeyi başardı ve takım ligde tutunmayı başardı. 

Ama o “Bizim çocuklar” diyerek bağrımıza bastıklarımız, tam bal yapacakları yani deneyim kazandıkları dönemde tek tek gönderildi veya “alacaklarını istediler” gerekçesiyle hak ettikleri paralarını bile almadan takımdan gitmelerine göz yumuldu…

O çocukları elimizde tutsaydık bugün Eskişehirspor BAL Ligi’nde zorlanmadan şampiyonluk hedefine ulaşabilirdi…

TARAFTARLARIN YAPTIKLARI KABUL EDİLEMEZ

Alaplı Belediyespor deplasmanından dönen Eskişehirsporlu futbolcu ve teknik adamların içerisinde bulunduğu takım otobüsü bir gurup taraftar tarafından Çukurhisar’da durdurularak içeriye darp edilmişler…

Bu şiddet girişimi mazeret ne olursa olsun kabullenilemeyecek bir durum…

Bir kere ağır yenilginin faturası iki hafta önce takımın başına getirilen Beşiktaş'ı da çalıştıran Teknik Direktör Önder Karaveli’ye çıkarılamaz…

Önder Hoca gibi kariyer yapmış bir Teknik Direktör BAL Lig’inde oynayan bir kulübe gelmez…

Eskişehirspor sevdalısı Ahmet Başal’ın hatırı için sezon sonuna kadar çalıştırmak üzere geldi…

Elindeki malzeme buysa Önder Karaveli ne yapsın?

Futbolculara da “başarısızsınız” diye öfkelenmek, hatta dövmek hiç ama hiç doğru değil…

Asıl hesap sorulması gereken kişiler Kulüp Başkanı ve yönetim kurulu…

Sezon başında veya sezon ortasında taraftarların içerisinden biri de çıkıp “Bu futbolcuları kim ve kimler izledi? Kimlerin verdiği raporlara göre transfer ettiniz?” diye sormadı…

Oynadıkları kötü futbolu görmezden gelip alınan galibiyete sevinip onları tribünlere çağırarak dakikalarca alkışlayan siz değil misiniz? 

Dün alkışladığınız o futbolcuları darp etmeye, dövmeye hiç ama hiç hakkınız yok…

Bakın dövdüğünüz futbolcular pazar günü sahaya çıkıp Siyah-Kırmızılı formayla Eskişehir’i temsil edecekler…

Önümüzdeki hafta lider Polatlı gelecek…

Her ne kadar şampiyonluk hedefinden uzaklaşılsa da kâğıt üzerinde küçükte olsa bir umut var…

Hiç olmazsa Polatlı ile yapılacak maçı bekleyip, bu maçta da puan veya puanlar kaybedilmesi halinde tepkinizi yuhalayarak veya sırtınızı saha dönerek gösterebilirdiniz…

Taraftarlardan dayak yiyen futbolcular sezon sonunda Eskişehir’den ayrılacaklar…

Yerlerine yeni transferler yapılacak…

“Taraftarlardan dayak yedik. Eskişehir’e gitmeyin” diye propaganda yaparlarsa kime forma giydirilecek? Bu durumda dışarıdan futbolcu gelir mi?

Tekrar ediyorum. Dayak olayı kesinlikle ama kesinlikle kabul edilemez...

Oynanan kötü futbolun baş sorumlusu onlar değil…

Önder Hoca da değil…

Yönetim ve transfer komitesidir…

* * *