Eskişehirspor umutlu gittiği Polatlı Belediyespor deplasmanın da ilk yenilgisini aldı…
Polatlı Belediyespor karşılaşmasına kadar oynadığı 9 karşılaşmada biri hükmen olmak üzere 8 galibiyet, 1 beraberlik alarak 25 puan toplayıp liderlik koltuğuna oturan Siyah-Kırmızılı takım geçtiğimiz çarşamba gününe kadar ligi orta sıralarda veya BAL Liginde kalma mücadelesi veren takımlarla karşı karşıya geldi…
Ben alınan 8 galibiyete rağmen maç sonrasındaki yazılarımda takımın futbol oynamadan kazandığını yazmıştım...
Eleştiri yazılarımı okuyan Eskişehirspor taraftarları, “Sadi takımı hep eleştiriyorsun. Yenilgisiz yoluna devam ediyor. Birde diğer spor yazarlarının yazılarını okuyorum senden başka eleştiren yok” diyorlardı…
Ben de “eyyamcılık yapmıyorum. Gördüğümü yazıyorum. Sizden daha çok Eskişehirspor sevgisi yatıyor kalbimde” diye yanıtlamıştım...
* * *
Alınan her galibiyet sonunda bir gurup taraftarla birlikte Eskişehirspor forması giyen futbolcu kardeşlerim sanki şampiyon olmuş gibi sevindiler…
Oynanan kötü futbola rağmen alınan galibiyetlere bazı taraftarlar nerede ise göbek atar hale geldiler...
Siyah-Kırmızılı Kulübün Teknik Direktörü İbrahim Baş’ın, takımda tecrübeli futbolcular olmasına rağmen futbol oynatamadığını, yazdığımda bunu görmeyen veya görmezden gelen eyyamcılar hocayı eleştirecekleri yerde beni “Eskişehirspor düşmanı” ilan ettiler…
Bunu ilk kez yazıyorum…
Polatlı Belediyespor maçının sonucunu bekledim.
Eğer bu maçta şampiyonluk yolundaki en ciddi rakiplerden birisi olan Polatlı Belediyespor’u yenseydi veya en azından bir beraberlik alınsaydı yine sineye çekip yazmayacaktım…
* * *
Benim için Polatlı Belediyespor maçına kadar oynanan maçlar Eskişehirspor’un ligde ne yapacağı veya yapamayacağı için ölçü değildi…
Hep “Eskişehirspor için lige Polatlı Belediyespor maçıyla başlayacak” diye yazdım…
Polatlı Belediyespor maçının daha 2’inci saniyesinde Barış Memiş takımını 1-0 öne geçiren golü attıktan sonra daha geride 89 dakika olmasına rağmen yine birileri şampiyonluk şarkıları söylemeye başladılar…
Maç sonunda 3-1’lik mağlubiyete rağmen kötü futbolu görmezden gelerek, “Nazar değdi. Olsun bundan sonraki haftalarda telafi ederiz” diyerek kendilerini kandırmaya devam ettiler…
“TAKIMIN OYNADIĞI FUTBOLDAN MEMNUNUM” DİYENLER AZINLIKTA
Polatlı Belediyespor maçı öncesine kadar oynanan 8 karşılaşma sonrasında “Ben mi yanılıyorum” diyerek yıllarca futbol oynamış arkadaşlara, ağabeylerime ve futboldan az çok anlayan dostlarıma ‘Eskişehirsporlu futbolcuların ortaya koydukları futboldan memnun musunuz?’ diye de sordum….
Başta futbol görüşlerine ve bilgisine çok güvendiğim sevgili Osman Cemoğlu olmak üzere sorduğum belki 50 kişinden 3-5 kişinin haricinde hiç kimse ‘Eskişehirsporlu futbolcuların oynadığı futbolu beğeniyorum’ demedi...
Demek ki yanılmamışım…
* * *
En son 5 Aralık 2023 tarihinde özetle şunu yazmıştım:
TEBRİKLER ÇOCUKLAR HEP BÖYLE OYNAYIN (!)
Eskişehirspor Alaplı Belediyespor engelini de 1-0’la aşarak liderliğini korudu… Kazanmak ve üç puanı kâr hanesine yazdırmak elbette şampiyonluk adına önemli.
Ancak şampiyonluk için tesadüflere bağlı atılan gollerle futbol oynamadan kazanmak nereye kadar sürer bilemem…
Grubun 8. Haftası geride kaldı.
Siyah-Kırmızılı formayı giyen futbolcular geride kalan 8 haftada oynadıkları 7 karşılaşmada 6 galibiyet aldı. Bir maç ise berabere bitti…
Dikkatinizden kaçmadığını biliyorum.
“8 haftada oynadıkları 7 maç” diye yazdım.
8 maçtan birisi Kozlu Belediyespor maçıydı.
Kozlu Belediyespor ligden çekildiği için oynanmadı. Eskişehirspor 3-0 hükmen galip sayıldı…
Bu nedenle her ne kadar Siyah-Kırmızılılar hükmen galip sayılsa da oynanmamış bir maç…
Oynanan 7 maçın 5’i içerde idi.
Yani Eskişehir’de.
5 maçı çıplak gözle, ikisini de deplasman olduğundan ES TV’den canlı izledim…
Çok samimi olarak ifade ediyorum.
Bu 7 maçta Eskişehirsporlu futbolcular aman aman bir futbol oynamadan kazandılar…
“Şampiyonluğa yakışır futbol ve galibiyet aldı” dediğim maç yok…
Pardon bir tek Kırşehir Gençlik Hizmetlerini deplasmanda 3-1 yendikleri maç var…
O da zaten ligin dibine demir atmış, 8 maçta bir beraberlikle 1 puana sahip, genellikle rakiplerinden 8, 6, 5 gol yiyen bir ekip…
Rakiplerinin oldukça zayıf olmasından dolayı Siyah-Kırmızılı futbolcular genellikle üstün gibi göründüler. Takımın lider durumda olması ve alınan galibiyetler gerçeklerin üstünü örtmemeli. İbrahim Baş hocamız mutlaka bu durumu görüyordur. Ben şahsen yıllardan beri Eskişehirspor’u düzenli izleyen bir gazeteci olarak yönetime, taraftara şirin görünmek adına eyyam yapmadan gördüklerimi yazmak söylemek zorundayım...
* * *
Yazımın finali de şöyle idi:
“10. Hafta da ise ikinci sırada yer alan şampiyonlukta iddialı 1926 Polatlı Belediyespor ile karşılaşacak.
Siyah-Kırmızılıların ligdeki hedefini bu maç belirleyecek…
Polatlı’dan en kötü berabere kalarak bir puanla dönerse ve ondan sonraki haftalarda puan kaybı yaşamazsa vasat futbola rağmen Es-Es’in hedefine ulaşma şansı daha kuvvetli olur diye düşünüyorum…
* * *
Şimdi eğri oturup doğru konuşma zamanı...
Polatlı Belediyespor maçından gereken ders çıkarılmalı…
24 Aralık’ta Eskişehirspor 10 maçta 2 mağlubiyeti, iki beraberliği 6 galibiyeti olan puan sıralamasında 4. Sıradaki Geredespor’u konuk edecek…
Bu maçta zorlu olacak…
Hedef iyi futbol ve mutlak galibiyet olmalı…
Kaybedilecek bir puan bile Siyah-Kırmızılı Kulübe hedefe ulaşmasında çok ciddi sıkıntı yaşatabilir…
Ne demişler?
Dost acı söyler…
* * *
Saadet Partisi 2 ilçe belediyesi istiyor
Eskişehir Net'ten Meltem Karakaş'a konuşan Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, yerel seçimde CHP ile “seçim ittifakı” yapmak veya destek vermelerinin karşılığında taleplerini sıraladı…
Saadet Partisi 31 Mart 2023 de yapılacak yerel seçimlerde 81 il ve 963 ilçe de kendi adaylarıyla sandığa gideceklerini açıkladı.
Ancak yerel ittifaklara da açık…
Tabi ki bunun da “bir bedeli olmalı” diyorlar…
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, “Partimizin Eskişehir’de en az 2 belediyesinin olmasını, büyükşehir meclisinde de 5 kişi ile temsil edilmesini istiyoruz” dedi.
Bingöl, Eskişehir’in 14 ilçesinde kendi adaylarını çıkaracaklarını, ancak kentte 31 Mart seçimlerinde muhalefetin mutlaka başarılı olmasını istediklerini, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde CHP’ye destek vermelerinin koşula bağlı olduğuna da vurgu yaptı.
* * *
Fesih Bingöl Saadet Partisi’ne gönülden bağlı bir isim…
Yıllardır inandığı dava uğruna kazanma ihtimallerinin olmadığını bilmesine rağmen bıkmadan, yılmadan özellikle seçim dönemlerinde 24 saatin hemen hemen 18 saatini köy köy, ilçe ilçe, mahalle mahalle dolaşarak partisinin ilkelerini, ülkenin sorunlarını ve seçimi kazanmaları halinde nelerin değişeceğini seçmene anlatarak geçirdiğini çok iyi bilenlerden birisiyim…
Milletvekili, Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu…
Partisinin ekonomik gücü belli…
Saadet Partisi Genel Merkezi seçim dönemlerinde il teşkilatına seçim harcamaları için çok cüzi para gönderiyor…
Bu para Eskişehir il teşkilatının bir haftalık masrafını ancak karşılar…
Buna rağmen Bingöl ve partiye gönül vermiş iş insanlarının desteği ve çoğunlukla da kendi cebinden harcadığı parayla seçim dönemini tamamlar…
* * *
Yerel seçim için kolları yine sıvadı.
İl, Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkan ve yönetim kurulu üyelerinden “seçim komitesi” oluşturmuşlar…
Sahaya inmek için belediye başkan adaylarının kesinleşmesini bekliyor…
Bu arada “bölgesel ittifak” yapmak için CHP ile görüşmeler yapıyorlar…
Fesih Bingöl, “Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde CHP’nin başkan adayı kim olursa olsun destek vermek istiyoruz. Eğer görüşmeler olumlu sonuçlanırsa Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adaylarına da destek veririz. Bunun karşılığında CHP’den iki dış ilçe belediye başkanlığı ve 5 Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği için kontenjan talebimiz var. CHP il teşkilatı bu talebimizi kabul ederse yerel seçimde destek veririz” diyor…
Saadet Partisi’nin bu talebi CHP il teşkilatı tarafından nasıl karşılık bulup bulmadığını bilmiyorum…
Ama şahsen bu isteğin kabul görmeyeceğini düşünüyorum…
Belki dış bir ilçe ile Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Meclislerine ikişer kontenjan verilebilir…
Tabii bu isteğe CHP’nin Genel Merkezi nasıl bakar bilemem…
BÜYÜKERŞEN TEKRAR ADAY OLURSA KAZANIR
Eskişehir ve İzmir’in bütün kategorilerin dışında sosyolojik olarak oy kullanan iller olduğuna da vurgu yapan Bingöl, “Sayın Yılmaz Büyükerşen 25 yıldan beri belediye başkanı. Tekrar belediye başkanı adayı olursa şansı olduğunu görüyorum. O olduğu zaman da diğer mevcut iki belediye başkanını da sürükler ve kazanır. Ama sayın Büyükerşen’in aday olmaması durumunda farklı bir tablonun ortaya çıkabileceğini düşünenlerdenim. Dolayısıyla CHP’nin bu tabloyu görerek bir duruş ortaya koymasında fayda var. İmar, alt yapı, ulaşım, sosyal hayatla ilgili Eskişehir’in hala çözüm bekleyen ciddi sorunları var. Yapılan hizmetler var. Ama çözülmesi gereken sorunlar da var. Dolayısıyla buna yönelik bu 3 belediyede de bu dönemde başarı elde ederlerse artık Eskişehir’in yarım kalmış projelerini hayata geçirmeleri lazım” diye de uyarısını yaptı.
* * *
Son olarak ta, Saadet Partisi’nin 90’larda belediyeciliğin kitabını yazdığını, Eskişehir’de çok net bir il başkanı sıfatıyla muhalefet olarak CHP’nin bu anlamda yerelde muhalefetin başarılı olması düşüncesiyle destekleyeceklerini, bu duruşlarının karşılığında ise Saadet Partisi’nin Eskişehir’de temsiliyetini sağlaması halinde birlikte çalışabileceklerinin de altını çizdi.
* * *
FIKRA:
İmza
Adamın birisi kendisi hakkında kötü sözler söyleyen birine haddini bildirmek için evine gider. Fakat adamı evde bulamaz. Öfkesinden kapıya büyük harflerle "EŞEK" diye yazıp döner.
Birkaç gün sonra o adamdan şöyle bir yazı alır:
- “Bize gelmişsin. Kapıya attığın imzadan anladım.”
* * *