2023’de yapılan milletvekili genel seçimlerinde AK Parti’nin milletvekilleri yenilendi… Nabi Avcı 3’üncü döneme takıldı. Emine Nur, evinin İstanbul’da olmasından dolayı aday olmadı. Harun Karacan ise listeye yazılmadı…

İlk iki sırada olan eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Eskişehir Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi ve eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan seçildiler…

AK Parti’nin üç olan milletvekili sayısı da 2’ye düştü…

İYİ Parti’den milletvekili seçilen seçimden yaklaşık dört ay sonra AK Parti’ye geçen Nebi Hatipoğlu ile milletvekili sayısı tekrar üçe yükseldi…

* * *

Geçmişte AK Parti’nin il başkanları ile milletvekilleri eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i hep eleştirdiler…

Eskişehir Milletvekilleri olarak destek olmadılar…

Eskişehir’in iktidardan, bakanlıklardan özel destek alması konusunda yardımcı olmadılar…

“Eskişehirlilerin hayrına olacak projelere destek olalım” demediler…

Ne oldu?

Kaybeden ne Yılmaz Büyükerşen ne Kazım Kurt ne de Ahmet Ataç oldu...

Kim kaybetti?

Elbette ki Eskişehir…

* * *

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığına Yılmaz Büyükerşen’in yerine aday gösterilen CHP’li Ayşe Ünlüce kazandı…

Eskişehirliler çok popüler aday olmasına ve son derece spektaküler (gösterişli) vaatlerde bulunmasına rağmen AK Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nu tercih etmedi…

Seçimin üzerinden daha iki ay bile geçmeden yine bugünde baktığımızda iktidar partisinin il başkanı ve milletvekilleri her fırsatta Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi eleştirmeyi sürdürüyor... 

* * *

Eskişehirliler artık birbirlerine “Tu kaka” demek yerine hedeflerinin Eskişehir’e hizmet etmek olan milletvekilleri ile belediye başkanlarının birlikte hareket ederek şehrin gelişip kalkınmasını istiyorlar…
Ayrılıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakalım…

Birlik, beraberlik ve “şehir milliyetçiliği” bağlarımızı güçlendirelim...

Şehrin milletvekilleri, belediye başkanları, aynı bahçenin çiçekleriyiz…

Farklılıklarımızı ayrılık nedeni olarak değil, zenginlik unsuru olarak görmeliyiz…
AK Parti Milletvekilleri ile CHP milletvekilleri Ankara’da Eskişehir’in çıkarları ve gelecek hizmetler için Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkanları ile el ele, kol kola olmalı…
Eğer dün olduğu gibi belediyelerin bakanlıklardan geliştirecekleri veya geliştirdikleri projeler için kaynak konusunda destek olmazsanız kaybeden yine Eskişehir olur…
Eskişehir’in 6 milletvekili var. Üçü AK Partili, 3’ü de CHP’li…

6 Milletvekili Eskişehir’in menfaati, gelişmesi, daha da büyümesi, örnek il olabilmesi için siyasi parti gömleklerini çıkarıp bitlikte hareket etmeliler…
CHP’li milletvekillerinin Eskişehir’in menfaatine olacak verdikleri önergeler desteklenmeli…

Eskişehir çevre illere baktığımızda Bursa, Konya, Adapazarı, İzmit’in çok çok gerisinde kaldı…
Hacı Bektaşi Veli'nin 'Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım’ dediği gibi birlik içinde olalım. Geçmişte yapılanlardan ders alalım, geçmişi de geçmişte bırakalım…
İçimizdeki kavgayı bitirmez, el el kola kola olmayı başaramaz isek, Eskişehir geçmişte olduğu gibi hep aynı yerde sayıklar…

* * *

Tatlılardaki şerbeti denetleyen var mı? 

Tatlı satıcı işyerlerinin camında, “tatlılarımızın imalatında kullanılan şerbet tamamen şeker pancarından elde edilmiş şekerdir” yazan tatlı satıcılarının sayısı giderek artıyor…

Pancar şekeri yerine mısır şurubundan ya da başka bir ifadeyle nişasta bazlı şekerden elde edilen tatlandırıcı kullanan imalatçılar maliyet daha düşük olduğu için ürünlerini daha düşük fiyattan satıyorlar…

Buda haksız rekabete neden oluyor…

Mısır şurubu ile şeker pancarından elde edilen şekerle tatlılarını şerbetleyenler arasındaki fiyat farkı hep tartışma konusu oldu…

Şeker pancarından elde edilen şekerle tatlılarını şerbetleyenler, tatlıları pahalı sattıkları gerekçesiyle satışta büyük sıkıntı çekiyorlar…

* * *

Son yıllarda mısır şurubunun ve yapay tatlandırıcıların insan vücudunda yaptığı tahribat artıkça ve insanlar bu konuda bilinçlendikçe şeker pancarından üretilen şekerin şerbetiyle şerbetlenen tatlıları tercih etmeye başladılar…

Ancak tüketici aldığı tatlı ürünlerinin şerbetinin mısır şurubundan mı şeker pancarından mı olduğunu anlaması çok çok zor…

Zaman zaman Gıda Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü ekipleri şehirdeki gıda satışı yapan işyerlerini denetliyor…

Ancak tatlı satışı yapan işyerlerinin denetlenip denetlenmediğini bilmiyorum…

Denetleniyorsa tatlı satışı yapan işyerlerindeki tatlılar, “mısır şurubu veya pancar şekeri ile mi üretiliyor” bunun kontrolünü de yapıyorlar mı?

* * *

Ha diyeceksiniz ki; “mısır şurubu kullanmak yasak mı?”.

Bildiğim kadarıyla değil…

O zaman en azından tatlı satıcıları etiketlerine tatlandırıcı veya şeker pancarı ürünü şeker kullandıklarını mutlaka yazmalı…

Vatandaşta tatlıyı alırken tatlandırıcı veya şeker pancarı ürünü şeker kullanıldığını bilerek alır…

TATLANDIRICILAR ZARARLI

Zaman zaman gerek Ziraat gerekse Gıda Mühendisleri Odaları, özellikle dini bayram öncesi talebi artan tatlılarda kullanılan şerbete dikkat çekerek, özellikle merdiven altı imalatı yapılan tatlıların tercih edilmemesini konusunda uyarıyorlar…

Eskişehir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yusuf Kızıldağ, başkanlık yaptığı dönemlerde, “Tüketiciler tatlı veya şekerleme alırken esnafımıza direk tatlandırıcı mı yoksa pancar şekeri mi kullanıldığını sorgulamalı. Tatlandırıcıların halk sağlığı açısından çok büyük zararları var. Tüketicilere doğal pancar şekerinden üretilen tatlılara yönelmelerini ve doğal pancar şekerinden imal edilen imalathanelerinden alışveriş yapmalarını tavsiye ediyorum” diye uyarılarda bulunuyordu…

Mısır şurubundan ya da başka bir tanımla nişasta bazlı şeker ile yani genetiği değiştirilmiş mısırdan imal edilen tatlandırıcıların tatlılarda kullanılıp kullanılmadığını sade bir vatandaş nerden bilsin?

Bu nedenle tatlı satışı yapan işyerlerinde sık sık denetimler yapılarak, tatlı imalatında kullanılan şerbetin ne olduğunun tespiti yapılarak tüketicinin görebileceği bir yere “bu tatlıda mısır şurubu veya suni tatlandırıcı kullanılmıştır” yazısı asmaları konusunda uyarılmalıdır…

Tüketiciler bu uyarıları ciddiye alırlarsa sağlıklarını da korumuş olurlar…

* * *