31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken, partilerin ittifak veya iş birliği için olumlu adımlar atılamamış olması, kamuoyuna olumsuz yansıyor.

Bu toplumsal muhalefet adına hayal kırıklığı yaratmakla birlikte, şehirler için seçmen ittifakları gündeme geldi.

Bir kere siyaset akıl işidir, her türlü sonuç için nedensellik arar ve akıl işi olduğu için de bilime dayanır, bilimin birçok alanı siyaseti kendine konu edinmiş, hatta daha da ayrıntılarına inilerek bir sürü tez ve makale yazılıyor.

Madem siyaset akıl ve bilim işi, o zaman siyasetin önce matematiğine bakmak lazım. Matematik hesapları yeterli gelmiyorsa diğer bilim dalları ile de bakılabilir.

Muhalefetin 2019 yerel seçimlerinde, yazılı olmayan iş birlikleri ile kazanılan seçim rakamlarına, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim rakamlarını Eskişehir açısından bir inceleyelim.

Kısaca, Eskişehir seçmeninin %55,7 muhalif, %44,3 iktidar yanlısı.

Hep söylenir, yerel seçimlerde adaylar ön planda olur, seçmen adayın kalitesine göre oy değişikliklerine gidebilir.

Bu durum çok genel-geçer bir durum olsa da, genel seçim oyları üzerinden bir hesap yapılırsa, muhalefet bloğunun Eskişehir merkezinde de seçim kaybetmesi düşünülemez. Ancak daha önceki yazılarımda belirttiğim “güvenilir muhalefet bloğu”nun meydanlarda olması gerekirdi!

Peki, “güvenilir muhalefet bloğu” kimlerden oluşması gerekirdi?

CHP, İYİ PARTİ, SAADET, DEVA, ZAFER, GELECEK, SOL PARTİ, EMEP, TKP, TİP, DEM VE DİĞERLERİ ve HİÇBİR PARTİ ÜYESİ OLMAYAN HALK.

İYİ Parti ve DEM yerel seçimlere her yerde kendi adayları ile girecek.

Bir de sadece kazanacak adaya kaybettirmek için çaba harcayan ve aday olanlar var.

Hiçbir belediye başkanlığını kazanma ihtimali olmayan partiler ve diğerleri hangi hesapla ve hangi akılla böyle düşünebiliyor.

Hem kendini muhalefet olarak tanımlayacaksın, üstelik seçmen tabanın da muhalif, hem de muhalefete muhalefet edeceksin.

Peki, kazanamayacağın kesin, muhalefete kaybettirmek ne işine yarayacak?

Hiçbir işine yaramayacak.

O zaman burada akıl ve hesap var mı?

Tabi ki yok!

Akıl ve hesabın olmadığı bir durumda seçmen tabanınız sizin adayınıza oy verir mi?

Şüpheli!

O zaman akılcı bir yaklaşımla, muhalefetin ana gücü, CHP etrafında birleşmenin akılcı bir iş olduğu çok açık ve net.

Zaten, Eskişehir şehir merkezinde CHP’li belediyeler iş başında. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen 5 dönem, Ahmet Ataç 4 dönem, Kazım Kurt 2 dönemdir başarılı bir şekilde belediye başkanlığı yapıyor.

Şimdi hoca yerine Avukat Ayşe Ünlüce Büyükşehir adayı ve kazanacak.

Tabi bu arada, Eskişehir seçmeni neden muhalif bir seçmen, kısaca ona da değinelim.

Eskişehir halkı bilinçli bir şekilde, Cumhuriyetçi ve laik bir yapıyı geçmişten gelen bir mirasla sürdürmektedir. 2019 yerel seçimleri, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçim sonuçları ve en son 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını, akşam Porsuk Çayı etrafında, kendiliğinden kutlamalara katılan en az 50 bin kişiyle gösterdi.

Üstelik buradaki sosyal yaşam, yaşam tarzı, kültür sanat alanında çok önemli ilerlemeler kaydetti. Kim rahatını, yaşam tarzını risk altına sokacak, parti genel başkanının keyfine göre bozmak ister.

Aklı başında kimse bunu istemez.

Çünkü Eskişehir’in, kısaca cumhuriyetçi ve laiklikten yana olan seçmeni, parti fark etmeksizin akılcı şekilde oy kullanacaktır.

Bunun en iyi iki örneği,

2019 yerel seçimlerinde, Odunpazarı’nda, İYİ Partili seçmenin kendi parti adayına değil, CHP adayı Av. Kazım Kurt’a oy vermesi

Ve

1999-2004-2009 yerel seçimlerinde, DSP’den seçime katılıp da, CHP’nin neredeyse tüm oylarını, seçmenin de %44-50 oranında oyunu alarak, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’dir.

Üçüncü örnek de,

Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Avukat Ayşe Ünlüce olacak.

Nasıl mı?

Laik ve Cumhuriyet kentinde şehir uzlaşısı içinde, siyaset zariflik ve güvenirlik getiren bir Cumhuriyet kadını olan Avukat Ayşe Ünlüce muhalefet oylarının büyük bölümü, yani %50 üzerinde oy alarak Eskişehir’in ilk kadın Büyükşehir Belediye Başkanı olarak.