Herkes biliyor neler olduğunu.
Herkes geçmişin kafa kol ilişkilerine tanık oldu, gördü.
Aralarındaki güven ilişkisini, medyada kaydı tutulan savunma güdülerini herkes işitti.
Şimdi ise 'üç maymun' oldu herkes.
Görmemişler, işitmemişler, bilmiyorlar…
Çünkü korkuyorlar.
Partili bir simitçiye, simidin bayat demeye korkuyorlar. Çünkü yandaş birine karşı söyleyecekleri bir sözle, FETÖ'cü ilan edilme ihtimali olduğunu biliyorlar.
Haşa, temel hak ve özgürlüklerden söz etmenin; ilelebet kirlenmeye, 'devlet ve halk düşmanı' olarak yaftalanmaya neden olabileceğini biliyorlar.
***
Kabahat CHP'nin mi?
14 yıldır iktidar suyuyla devletin bağrında yeşeriveren 'cemaatin ayrık otları'ı fark edilememiş! Ne biçim bir gözü bağlılıksa!!!
14 yıldır iktidar olan kimdi?
14 yıldır devleti muhalefet partileri mi yönetti?
Dünün alnı secdede, temiz yüzlü çocukları denen, bugünün teröristlerini devlete muhalefet mi yerleştirdi?
Kumpas davalarında FETÖ'cü savcıların arkasında duran, heykellerini dikmekten bahseden, başına sayın unvanını eklemeden adını ağzına alanı terbiyesizlikle suçlayan, yerine göre savcılığa/avukatlığa soyunup cemaati savunan muhalefetti sanki!
Son günlerde yandaş yazar/konuşurlar hemen her gün televizyon ekranlarında, köşe yazılarında aynı cümlelerle, aynı tonda, aynı algıyı inşa ediyorlar.
'AKP 17-25 Aralık'tan sonra eleye eleye bugünlere geldi ve içinde hiç cemaat üyesi kalmadı' diyorlar. Her şey 17-25 Aralık'ta başlamış gibi AKP'yi tertemiz çıkarıyorlar. Diğer partileri (CHP'nin tamamı, MHP'nin de bir kısmı) FETÖ'cü ilan ediyorlar. Yıllarca cemaatin varlığını ve tehlikesini anlatanların CHP çizgisinin insanları olduğu gerçeğini görmezden gelerek...
Ve halk üç maymun olmuş.
Geçmişte yaşananları görmemiş, işitmemiş, bilmiyorlar.
İktidar mensupları da bu silik hafızalardan (!) emin zaten.
Balık hafızalardan..!
***
Son pırıltı Mahmut Övür'den geldi.
34 yıldır Türk medyasının içinde soldan liberalliğe, liberallikten muhafazakarlığa devinim içinde olan Övür, ününü Drej Ali'nin düğününe davetli olarak gittiğinde elde ettiği Abdullah Çatlı görüntülerini, ekranlara taşımasıyla elde etti. Yine Drej Ali'den aldığı tehditten bir süre sonra da bacağından vurulmuştu.
AKP milletvekilliğinin kapısından dönen Övür, son yıllarda tutulduğu 'fikri sabitlik rahatsızlığı' nedeniyle köşesinden iktidarın algı operasyonlarına önemli katkı vermekte.
Son olarak CHP'li 4 eski milletvekilinin Pensilvanya'ya gidip Gülen'i ziyaret ettiğini iddia etti. Öyle bir anlatmış ki, sanırsın CHP'den başka kimsenin Pensilvanya ile ilişkisi olmamış, sadece CHP'liler, ya da diğer muhalifler…
Aynı çalışmayı Meral Akşener üzerine de denemişti. Drej Ali'nin düğününde Çatlı ile Akşener'i birlikte görüntülerken, kendisinin bu düğüne neden ve nasıl davet edildiğini hiç açıklamadı.
CHP'li milletvekilleri kendisini yalanladı ve mahkemeye vereceklerini söylediler.
Yazdıklarının doğruluğunu tartışmak istemiyorum.
Burada önemli olan bazı yazarların, doğal olmayan,
'Yapay vantilatör esintisine yelken açması…'
***
Mahalle sakinlerinden biri sabah namazı kılmak için evinden çıkmış camiye gidiyor. Tam caminin avlusuna girdiğinde garip sesler duyuyor. Kulak verdiğinde bir bakıyor ki caminin imamı camiinin avlusunda bir kadınla fena hal üzere...
Şaşkın bir halde, her insanın yapması gerekeni yapıyor ve hocanın yüzüne tükürüyor:
'Tû, Allah belanı versin, hem hocasın hem de camidesin!'
Normalde beklenirdi ki hoca perişan olur, yanar yakılır, adamın ayaklarına kapanır.
Hayır...!
Hoca, öfkeyle caminin önüne çıkıyor, bağırmaya başlıyor:
'Yetişin ey Müslümanlar! Bu adam camiye tükürdüüüü!'
***
Yaşananların bu fıkradan farkı ne?
Yıllarca cemaatle birlikte olanlar, cemaate toz kondurmayanlar şimdi muhalefeti cemaatçi olmakla suçluyorlar.
Avluda halvet olmanın suçu yok!
Tükürenler suçlu..!