Bu yazım bundan tam iki yıl 2 ay önce yayınlanmış, o zamandan bu yana ne değişmiş diye yeniden okudum ve hiçbir şey değişmemiş. Bu yüzden tekrar sizlerle paylaşmak istedim.

Bir önceki yazımızın ilk girişini hatırlatmak gerekirse...

"Çağdaş demokrasilerde devlet yönetimindeki politikacının/siyasetçinin demokratik seçimlerle göreve gelmesi esastır, ancak seç(miş) gibi davranmaya zorlandığımız da çok ayrı bir gerçek. Çünkü belediye başkanı ve milletvekili adayları parti genel başkanları tarafından belirlendiği için biz de onlara oy vererek seç(miş) sayılıyoruz!"

***

BELEDİYE BAŞKAN ADAYLARI

Belediye başkan adaylarının partilerin yapılarına göre, bazen üye veya delege ile yapılan ön seçim ile belirlendiği örneklere çok nadir olarak rastlasak da genel olarak, partilerin yukarıdan aşağıya doğru örgütlenmesi nedeniyle adaylar, tek seçici olan parti genel başkanları tarafından belirlenir.

Genel başkanlar tarafından belirlenen adayların, oy potansiyeli yüksek, kendilerine has özel vasıfları nedeniyle aday olarak belirlendiği zamanlar olsa da ya da adaylar illerin konjektürel şartları nedeniyle çok öne çıkan isimler arasından belirlense de, sıklıkla genel başkan ve çevresine yakın kişiler ile iyi diyalogları olan, aday olma şansını yakalar.

Genel Başkanlar tarafından belirlenen başkan adaylarının doğaldır ki genel başkana diyet borcu olur. Dolayısıyla zamanı gelince, o da, genel başkanlık seçiminde kendini seçen genel başkana oy verir. Buna, “al gülüm ver gülüm politikası” da diyebiliriz.

Bu arada şöyle bir konu da var: Genel Başkanlar tarafından belirlenen Belediye Başkanları adayları, “kim seçilebilir” diye, gizli anket ve araştırmalar ışığında belirlenebilir, belirlenen aday seçimi de kazanabilir ve sonuçta genel başkanların doğru adaylar belirlediği tespiti de yapılabilir.

Ancak burada şu konu unutulmamalıdır. Toplum epey kutuplaşmış durumda, seçmenlerin yüzde 85'i zaten taraftır, politizedir. Aday kim olursa olsun, partili, istese de istemese de oy verir. Özelikle muhalefet bloğundaki seçmen, kazanmak adına olağanüstü enerji ile sandığa gitmektedir ve seçimler kazanılmaktadır. Bu şekilde oluşan tabloya bakarak, genel başkanların her zaman doğru adaylar tespit ettiğini düşünmek yanıltıcı olabilir, hatta zincirleme hatalara bile sebep olabilir!

 

BELEDİYE MECLİS ÜYESİ ADAYLARI

Yine, üye veya aday oldukları partilerinin yapılarına göre, bazen üye veya delege ile yapılan ön seçim-ya da eğilim yoklaması ile belirlendiği örneklere çok nadir olarak rastlasak da genel olarak tek seçici olan belediye başkan adayı tarafından belirlenir. Burada yine kişilerin mesleki kariyerleri, bilgi birikimleri, parti hizmetleri değerlendirilerek listeye alınsa da, bu çok az rastlanan bir durumdur. Genelde, parti genel başkanı tarafından belirlenen belediye başkan adayına yakın, biat-itaat becerisi yüksek, seçim propaganda hizmetlerine vereceği destek derecesine göre belirlenen kişiler arasından seçilir.

Belediye meclis üyeliği, politikacının/siyasetçinin ilerisi için bir sıçrama noktasıdır. Politikacı/siyasetçi, burada harcanacak performansın ileride iyi makamlar olarak kendisine döneceği hayali ile bu işe girer.

Belediye başkan adayına meclis üyelikleri için belli bir kontenjan verilebilir, ancak tamamını belirlemede tek seçici konumu onu yanıltabilir. Oysa üye veya delegelerin oyu ile seçildiği zaman, tek seçici tarafından görülemeyen olumsuzluklar delege veya üyeler tarafından görülebilir ve seçilemezler, layık olanların seçilme ihtimali daha yüksektir.

(30.01.2022)

….

Tabi bu yazıya ufak bir ekleme yapmak gereği ortaya çıkıyor. Her partili gibi ben de ön seçimi çare olarak öngörmüşüm, ancak, burada bahsedilen ön seçim gerçek koşullar içinde, eşitlikçi ve ilkeli bir ön seçimdir. Değilse ilçe belediye başkanlarının yönlendirmesi ile yapılan ön seçim asla ön seçim değil!