Bundan böyle Eskişehir’de yerleşik ve düzenli olarak perde açacak olan “Eskişehir Tiyatora Kumpanyası (ETK)” topluluğu ilk oyunları olan “Kuvayı Milliye” oyununun ilk gösterimini 12 Kasım Pazar 2023 Pazar günü Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde yaptı.

İlk gösterimini izleyemediğim oyunun 4 Aralık 2023 tarihli gösterimini eski günlere özlemle izledim ve Eskişehir’de gelişen “tiyatro kültürü” ile bir kez daha gurur duydum…

“Nâzım Hikmet”in “Kuvayı Milliye” adlı ölümsüz eserini akademisyen ve deneyimli oyuncu Enis Yıldız’ın yönettiği oyunda, Özlem Akdoğan, Ozan Karaahmet ve Berk Kırlak rol alıyor. Oyuna canlı performansları ile müzisyen ikili Yiğit Dalğın ve Azar Guliyev eşlik ediyorlar…

ETK, 27 YIL ÖNCE DOĞMUŞTU…

Aşağıdaki bölümler “ 1 Aralık 1997 tarihli Sakarya Gazetesi’nin Kesit köşesinden alınmıştır…”

“ETK, 1994 yılında, Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuğu Bölümünden mezun olan bir grup genç tarafından kuruldu. Bu pırıl pırıl gençler, beyinlerindeki tiyatro bilincini ve yüreklerindeki tiyatro sevgisini kentimizin kültürel yaşamına sundular. Maddi olanakları çok sınırlıydı ancak hem kendilerine hem de Eskişehir halkına güveniyorlardı…”

“7 Ekim 1994 tarihinde ‘Rumuz Goncagül’ adlı oyunla perde açan ETK, bugüne kadar (1 Aralık 1997) yirmi oyun sergiledi. Ayrıca Eskişehir dışına birçok turne yaptı. Örneğin Kuvayı Milliye oyunu Anadolu’nun dört yanında elli yerleşim biriminde sergilendi…”

“ETK, 1997 – 1988 sezonunda beş oyun sergileyecek. Yeni sezon ‘Kamyon’ adlı oyunla açıldı. Yeni sezon için ‘Ramazan Eğlenceleri, Ağzı Çiçekli Adam, Macbeth, Bir Evcilik Oyunu’ adlı oyunların hazırlıkları sürdürülmektedir…”

“ETK’nın yaklaşık dört yıl içinde bu kadar çok sayıda kaliteli oyun hazırlayabilmesi her türlü takdirin üstündedir. Ayrıca tiyatro tekniği açısından önemli olan uygulamaları da çok kalitelidir…”

“ETK, sadece oyun sergilemekle kalmıyor; tiyatro, müzik, resim gibi sanat alanlarında çocuklara ve gençlere yönelik kurslar düzenliyor. Kuruluşundan bu yana ETK içinde pişen bazı oyuncular Devlet Tiyatrolarına ve TV dizilerine geçerek kentimizden ayrıldılar…”

ESKİŞEHİR ETK’YA SAHİP ÇIKMALIDIR…

Özetle, ETK’nın çalışmaları 1997 yılından sonra da sürdü. 2000’li yıllarda oluşturulan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (EBB- ŞT)’nın çekirdeğini de ETK’lı oyuncular oluşturdular ve sonra sonraki yıllarda ETK sadece anılarda yaşayabildi…

İşte bu ETK, son günlerde küllerinden yeniden doğmaya çalışıyor. Ancak karşılarında çok büyük zorluklar var. Bu zorlukların başında da son 23 yıl boyunca EBB- ŞT’nin kentimizdeki tiyatro kültürünü devasa boyutlara ulaştırması yer alıyor…

Ben ETK’nın derin birikime dayalı azim ve kararlılıklarıyla bu kalite yarışında başarılı olacağına inanıyorum. ETK’nın diğer bir avantajı da tiyatronun özünü oluşturan “özgürlük” düşüncesidir…

ETK’nın günümüzdeki temel sorunu, “tiyatro” gibi toplumun elit bir kesimine seslenen bir işin ekonomik boyutunun sürdürülebilirliğini sağlayabilmektir…

İşin bu noktasında duyarlı kenttaşlara önemli sorumluklar düşüyor. Unutmayalım ki ETK gibi kaliteli bir tiyatroya sahip olmak Eskişehirliler için büyük bir kazanımdır. Bu nedenle ETK’ya sahip çıkmak ve destek olmak gerekir. Bir tiyatroya yapılabilecek en büyük ve en doğru destek ise bilet alarak oyunu izlemektir…

Bunun dışında, çağdaş bir kentin kurum, kuruluş ve örgütlerine düşen sorumluluklar vardır. Örneğin, Valilik ve Belediyeler bu tür sanatsal etkinliklere düzenli yararlanabilecekleri salonlar sağlayabilir. Kentteki STK’lar, üyeleri için tiyatro günleri düzenleyebilirler…

Not: ETK’nın son oyunu Kuvayı Milliye,  21 – 28 Aralık 2023 tarihlerinde Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde Eskişehirli tiyatro severler ile buluşacak. Kaçırmayın.

Sevgili ETK’lılar, sizlere başarılar diliyorum. Beyninize, yüreğinize ve emeğinize sağlık…

Sanata Evet! Yaşasın Tiyatro!

****** 

“ÖLÜMÜN GÖLGESİ YOK…”

Üç gün önce kargodan beklemediğim bir paket geldi. Gönderen Eğitimci- Yazar Dr. Niyazi Altunya idi. Paketten Yazar Adnan Binyazar’ın Can Sanat Yayınlarının bastığı “Ölümün Gölgesi Yok” adlı kitabı çıktı. Dr. Niyazi Altunya kitabın iç kapağına şunları yazmış:

“Sevgili Gerede,

Sevdiklerimiz bizi bırakıp gidiyor. Bize onların acıları ve anılarıyla yaşamak kalıyor.

Benzer şeyleri Binyazar ağabeyimiz de yaşadı. Belki paylaşırsınız. Sevgiyle yeni bir yıl dileğiyle…”

Kitabı önce şöyle bir karıştırdım sonra da çöktüm başına baştan sona okudum; içim sızlayarak ve gözyaşlarımı tutamayarak…

Adnan Binyazar’a ödüller kazandıran “Ölümün Gölgesi Yok”; sevgiyi, aşkı, tutkuyu ve bunların ardından gelen ölüm acısını ölümsüzleştiren bir kitap…

“Aşan bilir karlı dağın ardını, çeken bilir kanser illetinin zorluklarını ve can yoldaşını ölümün hiçliğine kaptırmanın derdini…” diyerek; Niyazi Altunya ve Adnan Binyazar ağabeylerimize sağlık dileklerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Sağlıkla, sevgiyle, dostlukla, birlikte…