Türkiye’de SGK verilerine göre 7 milyon, DİSKAR verilerine göre de yaklaşık 10 milyon insan asgari ücret ve %20 altında ya da üstünde maaşla hayatını sürdürüyor.
İşte bu insanların hayatını etkileyecek sadece bu insanların değil Türk ekonomisinin ana hatlarını, ana çatısını belirleyecek asgari ücret neden çok önemli?
Asgari ücret sadece 7 ile 10 milyon arasında insanın hayatını idame ettiren bir maaş olmanın çok daha ötesinde ülkemiz pratiğinde ödenecek maaşların alt sınırını belirleyen bir rakam olarak iş ve çalışma yaşamı için hayati önem taşıyor.
Bu rakam çalışanların maaşlarının direnç noktası olarak görüldüğü için tüm maaşlar asgari ücret etrafında belirleniyor. Sadece bu mu, elbette hayır! Asgari ücret rakamı işsizlik maaşı, asgari ücretlinin kıdem tazminatı, genel sağlık Sigortası primleri, askerlik ve doğum borçlanması, isteğe bağlı sigorta primleri, staj ücretleri, asgari ücretlilerin rapor ücretlerinin de aralarında olduğu birçok kalemi de etkiliyor. Ayrıca emekli maaşlarının da taban noktası olarak ele alınarak düzenlemeler yapılıyor. Her ne kadar ülkemizde özellikle EYT sonrası emekli maaşları tamamen erise de asgari ücret bu noktada da çok önem taşıyor.
Dolayısıyla asgari ücret Türk ekonomisi için özellikle özel sektörde yaş, kıdem, tecrübe, eğitim fark etmeksizin tüm çalışanların bir şekilde etkilendiği bir rakam oluyor.
Peki gerçekten de asgari ücrete gelecek artışın enflasyona etkisi oluyor mu? Bu soruyu yanıtlarken konuya sadece iktisadi pencereden değil sosyal ve çalışan psikolojisi gibi etkenleri de göz önünde bulundurarak cevaplamaya gayret edeceğim.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ FAYDALARI
Her şeyden önce asgari ücret artışlarının sosyoekonomik faydalarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Asgari ücret artışı hiç şüphesiz ki gelir eşitsizliğini azaltabilir, yoksulluğu hafifletebilir ve toplumun genel refah seviyesini artırabilir. Bu nedenle, asgari ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkisi, ekonomik koşullara, piyasa yapısına ve iş gücü talebine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
1. Gelir Eşitsizliğinin Azaltılması noktasında hayati bir görev üstlenir.
2. Yoksulluğun Hafifletilmesi noktasında önemlidir.
3. Ekonomik Büyüme ve Talep Artışı noktasında ekonomik bir katkı sunar.
4. İşgücü Motivasyonu ve Verimliliği konusunda önemlidir.
5. Çalışanların Psikolojik ve Sosyal Refahı konusunda tahminlerin üzerinde katkı sunar.
Sonuç olarak Asgari ücret artışlarının sosyoekonomik faydaları, toplumun genel refah seviyesini artırırken, uzun vadede ekonomik büyümeye de katkı sağlayabilir. Ancak bu artışların enflasyon üzerindeki etkilerinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve gerekli ekonomik önlemlerin alınması, dengeli bir ekonomik büyüme için kritik öneme sahiptir. Ekonomik koşullar, piyasa dinamikleri ve iş gücü piyasasındaki gelişmeler, asgari ücret politikalarının etkinliğini belirleyici unsurlar olarak öne çıkar.
Asgari ücretin artırılması, genel olarak çalışanların alım gücünü artırmak ve yaşam standartlarını iyileştirmek amacıyla yapılır. Ancak, bu tür zamların enflasyonist baskı yaratır mı? Bu endişeler haklı mıdır, değil midir? Böyle düşünenlerin haklı birkaç nedeni vardır:
MALİYET ENFLASYONU YARATABİLİR
İlk neden Maliyet Artışıdır. Yani İşverenler, asgari ücret artışını karşılamak için üretim maliyetlerini artırır. Bu durumda, işletmeler maliyetlerini karşılamak için ürün veya hizmet fiyatlarını yükseltmek zorunda kalabilirler, bu da enflasyonist bir sonuç doğurabilir. Yani maliyet enflasyonu oluşur. Bunun bedelini halk yani yine tüketici yani yine belki de asgari ücretli öder.
Asgari ücretin enflasyonist etki yaratacağını düşünenlerin ikinci tezi ise talep artışının enflasyonist etki yarattığı noktasıdır. Asgari ücretin artması, düşük gelirli çalışanların alım gücünü artırarak toplam talebi artırabilir. Yüksek talep, özellikle arz kısıtlamaları koşullarında, fiyatların yükselmesine neden olabilir. Yani talep enflasyonu oluşur düşüncesi hakimdir.
FIRSATÇILIĞA DÖNÜŞÜYOR
Ancak ben burada bu konunun Türkiye ekonomik koşullarında tipik bir fırsatçılığa dönüştüğüne inananlardanım. Asgari ücret artış tarihleri yeni yılın ilk günüdür. Ve yeni yılın ilk günü yeniden değerleme oranından, vergi taban dilimine kadar hükümetin birçok kalemde düzenlemeye gittiği gündür. Piyasada oluşan fiyat artışları nedense bu yeniden değerlendirme oranlarına bağlanmaz ama halkın cebine giren maaş farkına bağlanması tam bir aymazlıktır. Asgari ücret artışı çalışanı aynı zamanda oluşabilecek enflasyona yani fiyat artışlarına karşı korumak için yapılır. Nedense bu hep göz ardı edilir.
Asgari ücret artışının maliyet enflasyonu yaratacağı düşüncesi tartışmasız şekilde geçerli bir nedendir. Ancak talep enflasyonu dediğimiz olgu pratikte sadece artışın yaşandığı ilk ay için geçerli olabileceği gibi zaten sürdürülebilir ya da sıkıntılı borçla süren hayatlar için tahmin edildiği gibi bir talep artışı söz konusu olamaz. Asgari ücret mantığı zaten oluşabilecek fiyat zamlarına karşı çalışanı koruma amacı da taşıdığı için asgari ücret talepten kaynaklı enflasyonu doğurmaz.
Tam bu noktada işletmeler ve işçilere pay edilen asgari ücret vergi dilimi, sgk primi, sosyal kesintiler gibi kalemlerin varlığı maliyet artışına neden olur. Asgari ücret üzerinden alınan bu vergi ve primlerin teşvik, destek vb uygulamalarla ortadan kaldırılması durumunda herhangi bir enflasyonist etki yapmayacağı ortaya çıkar.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI ENFLASYONA ETKİSİ BALONU
Ancak toplumumuzda özellikle belirli bir kesimin piyasaya pompaladığı “asgari ücret artışı enflasyona neden olur” tezi toplumda enflasyon beklentisini doğurur ve bu da enflasyonu tetikler. Çünkü eğer asgari ücret artışları sürekli hale gelirse, bu durum gelecekteki enflasyon beklentilerini artırabilir. İnsanlar, fiyatların her yıl artacağı beklentisiyle harcamalarını artırabilir, bu da enflasyonu tetikleyebilir.
O yüzden bırakalım asgari ücret enflasyonu tetikler anlayışını, işveren üzerinde oluşan maliyeti asgari ücretliden vergi, prim kesintisi, destek veya teşvik gibi politikalarla durdurursanız zaten maliyet enflasyonu da oluşmamış olur. Asgari ücret artışlarının sosyoekonomik faydalarını da göz önünde bulundurmak gerekir. Asgari ücret artışının sosyo ekonomik yaşamda artısı eksisinden daha fazladır.
***